Ulaş'ın kalın dudaklarından çalınan sıcak nefes,Tan'ın dudaklarını sıyırıp geçiyordu.
Sırtını yasladığı yatakla bir bütün olurken,sıcak dudaklar kah dudaklarında kah boynundaki her noktada geziniyordu şimdi. Tan ihtiyaçla kendini üzerindeki Ulaş'ın bacaklarına yaslayıp,sürtünürken derin bir inlemeyle odayı yankılanmıştı. Ulaş'ın büyük elleri tei hamlede kendisinin kürdan kadar belini avuçlarken dilini emen esmere zevkle mırıldanıp eliyle onu avuçluyordu şimdi. Ulaş'ın kara gözlerindeki ateş onu da sararken odayı inlemeleri ve öpüşmelerinin sesi dolduruyordu.
"İçine girmeme izin vereceksin,küçük." diye mırıldandı Ulaş.
Tan verilen komutu yerine getirmek için bacaklarını esmeri için ayırıp maviliklerini dikmişti üzüm karası gözlere.
Alarm sesi onu uyandırırken irkilerek uyandı. Aşağı tarafındaki ufaklık sızım sızım sızlarken ,Tan hala karanlık olan güne lanet ederek sızlandı. Zar zor bakabildigi ve parlaklığı gözünü alan telefondan bir video açarken nefes nefese kendisini çekmeye başladı.
Neden Ulaş?
Neden onu görmüştü bilmiyordu belki vicdan yapıp fazlaca aklını meşgul ettiği içindi.
O esmer fırtınası aklını delip geçerken , Tan kadının içine girip çıkan penise daha da odaklanıp kendini okşamaya devam etti. Dudaklarını ısırıp inlerken utançla kızarmaya başlasa da zevkten durduramıyordu kendisini bir türlü.
Sarışın kadının arkadan ilişkiye girdiģi esmer bir adamın videosunu soluksuz izlerken iri yarı esmer penisin hareketlerine odaklanıp onun temposuna uyacak şekilde kaydı kendi elinin içinde.
Mantıken kızlar vajinaya odaklanırdı empati yapabilmek için erkekler ise penise değil mi?Çünkü kendisi vajinaya bakarken gelemiyordu ,penis darbelerine iç geçirirerek geliyordu genelde. Zaten herkes kendinde olana bakarak zevke gelirdi sonuçta,kendinde olmayanın o an ne zevk aldığını bilemezdin ....
Yani her zaman böyleydi bu durum değil mi? Doğrusu böyleydi. Yıllardır böyle yapıyordu Tan. Aklına gelen ihtimaller ve gördüğü rüyayla kendini buz gibi suya atarak ayılmaya çalıştı.
Ulaş etkileyici biriydi. Zihnini meşgul etmesi ise çok normaldi çünkü her anlamda üstündü Tan'dan. İster istemez bir idol belirleme ve kıyaslama oluşmuştu Tan için. Bu gayet normaldi. Doğaldı. Tan sertce yutkunup üzerine bir tshirt geçirirken bugünün haftasonu oluşunu anımsayıp,yanlış kurduğu alarma lanet savurarak yatağa girdi yeniden. Bugün onun izinlu günüydü ve aptal gibi alarm kurmuştu.
Uyumaya çalışa da pek mümkün değildi bu. Belki de yürüyüşe falan çıkmalıydı. Ama asıl isteği Sami Bey Tayfası ile buluşmaktı sanırım. Onları görmek istiyordu. Onlarla nedensizce vakit geçirmek istiyor,Ulaş'ı görmek için çaresizce umut bağlıyordu. Aklına gelen düşüncelerden savrulup aklına ilk gelen aptallığı yürürlüğe koydu.
"Günaydın Ulaş Abi,şey diyecektim eğer müsaitsen bugün mekana yanına uğrayabilir miyim?
Provalardan hemen önce. Sana danışmam gereken bazı şeyler var da eğer uygunsan." yazıp kontrol dahi etmeden yollamıştı. Elbette mesaj tek tık idi çünkü öğleden sonraya kadar uyanmazdı Ulaş.Ancak sabahın altısında hiç beklemediği anda cevap gelmişti.
"Aslında bana iyi geceler,sana ise günaydın. Öt bakalım abisi ne isteyeceksin?""Şey bence yüz yüze konuşsak daha iyi." diye hızlıca yolladı Tan. Ne yapıyordu? Aptal mıydı? Menfaati için götünden olacak hali de yoktu ! Neden Ulaş onu ittikçe,çekiliyordu bu esmer fırtınaya...