"Hayır deme."diye mırıldandı Ulaş arka koltuğa uzandığında üstüne çektiği oğlanın bileğinden kavrarken. "Evet de."
"Ulaş.."diye mırıldandı Tan kıkırdarken. "Biri görecek.."
"Görmezler."diye fısıldadı Ulaş kaşlarını çatıp. "Yanıyorum diyorum anlasana."
"Tamam."diye fısıldadı Tan dudaklarını ısırıp kendi kendine kızartırken esmerin gözlerinin sabırsızca dudaklarında gezindiğinin farkındaydı. "Şişeye mektuplar dizerken bacaklarını okşamak iyi bir fikir değildi."
"Ha?"dedi Ulaş oğlanın ince bileğini sertçe çekip kendi kucağına oturturken. "Denize taş atma bahanesiyle domalmak iyi bir fikirdi yani ?"
"Ateşle mi oynadım?"diye mırıldandı Tan kucağa yerleşip hafifçe ellerini irileşen uzvun üzerinde gezdirirken. "Opps,yine yaptım."
"Siktir!"
Tan sırıtırken yeniden en sevdiği oyuncak olan esmerin uzvuna doğru avuç içlerini bastırıp geri çekti ve sonrasında parmak uçlarını ilk defa dokunuyor gibi yumuşak ve belli belirsiz dolandırdı. Yine oynuyordu yine Ulaş'ı deli edecekti. Etmişti de. Ve yine Ulaş'ı tahrik etmenin bedelini günlerce sızlayarak geçirecekti.
Ama pek normal bir rutinleri yoktu.
Diğer çiftlerin en heyecanlı ve aksiyonlu sevişmelerini sanırım onlar sabah Tan okula gitmeden ya da Ulaş işe gitmeden önce kaçamak sevişmeler olarak duşta hallediyordu. Ya sabah seksi olarak bitiyorlardı. Diğer çiftler başka nasıl rutinlere sahiplerdi bilmiyordu ama...
Sanırım Tan'ın sırtının izleri duvarlarda seçilir seviyeye gelene dek ve masanın üzerinde süs eşyası kalmayana dek rutinlere sahiplerdi.
Örnek vermek gerekirse Tan ,Ulaş'ın evine ilk yerleştiği zamanlarda Ulaş'ın çalışma masasında birden fazla süs objesi mevcuttu. Çerçeveler,heykelcikler,minik portreler, sayısız anlamsız hediyelik bir şeyler vb. Her sevişmeleri masaları devirerek,birbirilerini duvarlara iterek ya da bir şeyler devirerek geçtiği için genelde şimdi masa el değmemiş aksesuar mağazası günleri kadar bakirdi.
Tek bir obje dayanamıyordu. Çünkü o an her neler yaşıyorlarsa masanın üzerindekiler yeri boyluyordu.
Tan fermuarını araladığı pantolonu sıyırıp eğildi hafifçe. Esmer tenin göğsünden başlayarak minik buseler gezdirirken ölümcül yavaşlıkla ve ölümcül ağır kanlılıkla gezinse de Ulaş "Yavaş."olan hiç bir şeye tahammül edemezdi. Tan sırıttı. Altında sinirle homurdanan esmerin göğüs uçlarına dilini bastırıp sıcak nefesini bırakırken ön dişleri ve alt dişleri arasında hafifçe ezdiği ucunu dudaklarıyla çekti hafifçe.
"Tan..Siktir."diye inledi Ulaş.
Tan ve uslu durmayan ağzı bu sefer oğlanın karnında ve adonis çizgisinde dolanırken memnun homurtularla beraber kasık çizgisinden aşağıya kayıp sıcak uzva doğru nefesini üfledi Tan. Kasılmaktan ve Tan'ın sabahtan beri alttan alta tahriklerinden ötürü dermanı veya sabrı kalmamış gibiydi. Oğlan durmaksızın tahrik ediyordu.
Ulaş başka şeyler düşünüp indiriyordu. Bu sefer Tan yine göz süzüyor,parmakla dizlerini okşuyor ya da herkesin olduğu ortamlarda gizli gizli bir şeyler fısıldıyordu.
Ulaş ve kıymetlisi yine Tan'ı görünce kırmızı görmüş bir boğa oluveriyordu.
"Oynama."diye inledi Ulaş."Hadi güzelim al ağzına."
"Yok."dedi Tan dudak büzüp minik bir öpücük kondurduğu ve rengi koyulan organa. Damarlarından süzülen sıvıyla sırıttı. "Ağızdan istemiyorum."