"Yalan."diye gürledi Ulaş.
"Dostummm ,aşk diye bir şey yok!"Esmer,elindeki yastığı olduğu gibi Tan'ın sarı kafasına fırlatırken kahkaha koyverdi.
Açtığı şarkı banyoda yankılanırken.
"Aşk dediğin üç günlük eğlenceeeee!"diye diye evi gürletiyor şen ve muzip bir kahkayayla Tan'ın kafasına eline geçen her yumuşak şeyi atıyordu."Napıyon abisi?"dedi Pars'ı suyla durulayan Tan huysuzca.
"Yalan dostum,aşk diye bir şey yok."diye gürledi Ulaş ritim tutup elindeki pamuk paketini Tan'ın kafaya isabetlerken.
"Lan bir dursana!"dedi Tan sinirle kızarıp.
"Itini yıkıyorum!""Bilemedin beş gün sürsün kapılıp da sürünen çok!"diye sayıkladı Ulaş.
Tan sitemle kendisine su sıçratıp banyo küvetinden fırlayan köpeğe bakındı.
Babacık da deliydi.
Köpecik de.
Pek muhtemel...
Kedicik de delirecekti epey.
Göz devirip sinirle ellerini kuruladı Tan müzik sesi arasında.
"Ne o? Bitti mi aşkın bana?""Beşinci günün şafağında doğuya bakın diyen Gandalf ne haklı."dedi Ulaş dudak ısırıp.
"Ne diyorsun Ulaş?"dedi Tan sulanan mavilerini esmer fırtınaya dikip.
"Ne bu şimdi?""Ne ,ne?"diye mırıldandı Ulaş müziği kapatıp Tan'ın ince beline arkadan sarılırken.
"Ne ,neymiş?""Aşk yok yalan demeler falan. Sevgiliyiz biz!"dedi Tan seslice yutkunup.
"İstemiyor musun beni yoksa?""Offf."dedi Ulaş hazla göz yumup dudak dişlerken.
"Of,of..
Çok iyi ha.""Kafan mı kıyak abisi?"diye inledi Tan esmerin omzuna tokat savurup.
"Ulaş kendine gel."Ulaş ise muzip bir tavırla kokusunu çaldı elmas mavili oğlanın.
"İntikam,soğuk soğuk.""Ne diyorsun be!"
"Abisi sen esprili çocuktun leb demeden de Çorum derdin ama?"dedi Ulaş dik bir bakışla göz yuvarlayıp.
"Abisi delirtme!"
"İlk tanıştığımız gece...Arabada.Ben seni eve bırakırken bana bu şarkının sözlerini söylemiştin. Üç günden sonra beni bayar ben kaçarım,aşk diye bir şey yok. Yalan."dedi Ulaş alayla.
"Üçüncü günden sonra arazi oluyordun hani ortalıklardan. Dinlerken aklıma geldi,sinirlendim bi.""Aradan kaç ay geçmiş !"dedi Tan huysuzca.
"O zaman farklıydı...""Hı hı,yalan dostum kesin yok aşk falan."diye fısıldadı Ulaş.
"Koynumda inleyen,altımda ağlayan da kahvehaneden Gazanfer Amca."dedi Ulaş muzipçe.
"Aşkım ,aşkım diye gezinip iki saat görmese görüntülü arayan da zaten o...""Hain."dedi Tan dudak ısırıp.
"Kafamdan neler geçti var ya.""Ne mesela?"
"Sanki yalan söylediğimi biliyormuşsun da baştan beri benimle dalga geçip,oynatmak için sevgilim olmuşsun. Yaz bitene dek sanki rol yapacaksın aşık gibi. Aşk diye bir şey yok yalan diyerek de bana subliminalinden mesaj çaktın.
Bunların hepsi senin intikamındı falan filan..."dedi Tan.
Elindeki duş başlığını alıp Ulaş'ın suratına doğru tazyikledi sinirle."Sen harbi harbi bir şeyler kullanıyon abisi. Bu kafaya başka türlü erişilemez."dedi Ulaş alayla.
"Ne be?"dedi Tan hırsla.
"Sordun söyledik işte.""Ulan kedicik,ulan kedicik.
Sen harbi sıyırdın balatalarını."dedi Ulaş.
"Aşkıma mahvolmuşsun ,yanmışsın sen...""Aksini iddia edemem."dedi Tan muzipçe.
"Sana iki sürprizim var."dedi Ulaş duş başlığını tutup Tan'a çevirirken.
Burnu ve ağzı suyla dolan sarışın öksürüp,gluk gluk sesler çıkarırken.
"Ne o la? Sevindin dimi sarı pipi."Cevap,gluk idi.
"Ne sürprizi?"dedi ağzından başlık çekilen Tan huysuzca.
Ulaş ise tazyiği geri verdi onun suratına.
"Sürpriz dedik ya abisi!"