Ulaş soğuk bir bakış yolladığında Tan duraksadı ve kollarını esmere dolamaya çalıştı.
"Git artık."dedi Ulaş homurdanırken. "İstenmediğin yerde ne kadar kalacaksın daha fazla?"
"Ben."dedi Tan yutkunup. "Ben seni anlamıyorum Ulaş ? Bütün bunlar.."dedi elmas mavilerden yaşlar süzülürken. Dudaklarını ısırdığında kendisine arkasını dönüp giden esmerin ardından yetişmeye çalıştı.
Her şeye ve herkese yabancıydı sanki.
Seviştiklerinde terlerinin ve sıvılarının karıştığı yatak onların değildi. Duvarlarda tenlerinin lekeleri çıkmamış mıydı ? Bu bahçede en güzel yaz sohbetlerini yapmamışlar mıydı ?
Dolu dolu kahkahalar savurmamışlar mıydı ? Karavanla en saklı koyları ziyaret ederek,sahillerde sabahlamamışlar mıydı ? Ormanda nefesin nefese değme çabasında tenleri kavuşurken eve geldiklerine yine küçük dünyalarında değiller miydi?
Ulaş,Pars'ın tasmasını da alıp evden uzaklaştığında hüzünle kendini yere attı Tan.
"Gitme.."diye inledi esmere. "Seni..Sahiden seviyorum gitme!"
"Alacağımı aldım."dedi Ulaş soğuk bir bakışla. "Senin yalanına karşılık benim yalanım. Hadi git."diye mırıldandı Ulaş. "Seni evimde görmek istemiyorum."
"Ulaş."diye fısıldadı Tan hüzünle. "Senin evin hani bendim ?"
"Yalandı."dedi Ulaş üzüm karası gözlerinde merhametin zerresi bulunmazken. "Her şey oyundu. Senin bana söylediğin yalanlar gibi."
"B-Ben.."
"Ben de seni kandırdım."diye mırıldandı Ulaş göz devirip. "Ne zannediyordun senin için gururumu ayak altına alıp,seni affedeceğimi mi ? Ya da sana cidden aşık olup evleneceğimizi falan mı?"
"ULAŞ!"diye haykırdı Tan kendi etini kendisi sıkarken. "Bana aşıktın sen. Bana evlilik teklifi ettin.."
"Sahici oynamış mıyım?"dedi Ulaş güzel bir gülüşle gözlerini elmas mavilere dikip." Çünkü en az senin kadar sahici olmaya çabaladım. Senin kadar usta bir yalancı olamasam da.."
"Ulaş.."
"Başka birini seviyorum."diye fısıldadı Ulaş. "Seni değil."
"ULAŞ!"diye gürledi Tan etini yırtarcasına.
"ULAŞ!"
"Bebeğim ?"diye mırıldandı Ulaş uykulu bir sesle gözlerini araladı ay ışığı süzülen odada.
Nefes nefese adını inleyen çocuk sulu sulu elmas mavilerini araladığında Ulaş uykudan şişmiş kaybolan gözleri,dağınık siyah saçları,uykusunu alamamaktan çatılan kaşlarıyla bakındı savrukça "Aşkım?"dedi Ulaş.
"Sen.."dedi Tan can havliyle oğlanın omzuna bir tane vururken. "YALANCI!"
"Ha?"
"Sen.."diye inledi Tan hıçkırırken. "Beni.." yeniden inledi. "Beni sevmiyor musun ? Yalan mı söyledin."
"Ha?"dedi Ulaş yine uykudan aralayamadığı gözlerle birlikte omzuna vurmaya çabalayan oğlana.
"Kime aşıksın sen!"
"Manyak mısın lan sen?"dedi Ulaş yatakta doğrulup ağlayan oğlanın saçına uzattığı ellerle birlikte. "Harbi Tan,cin mi girdi naptı noluyo oğlum sana?"
"Sen.."dedi Tan bir sağa bir sola bakarak.
Yataktaydı. Gecenin köründeydi. Bütün gün çalışmış yorgun argın işten gelmiş nöbetten dönen sevgilisiyle huzurlu bir uykunun kolundan cırtlak ve çığırtkan sesiyle uyandırmıştı geceyi.
