Kime Niyet Kime Kısmet

3.3K 560 239
                                    

Tan,fütursuzca vileda çekiyordu yerlere.

Hayatı boyunca çekmecesine çorap  bile katlayıp koymaktan yoksun bir ergen için epey özverili sayılırdı hatta. En az eforla çalışmanın yolu vileda ile kafenin tenhalarında mıy mıy dolarak mesai harcamakla geçiyordu,Tan bu işi çözmüştü. Siparişleri getir götür yapmak zor değildi ancak ince bilekleri fazla yoruluyordu koca tepsileri taşırken. Eh ,ayakta dikilince de bir güzel ayacıkları ağrıyordu. Kendince elinde vileda dolanarak ağır ağır zaman öldürüyordu böyle.

Bara yürüyerek tezgahta smoothie hazırlayan Ceyda'ya bakıp gülümsedi.  Ela gözlü kız ona göz kırparken fısıldadı.
"Sigaraya çıkalım mı?" dedi cilveli bir tonda.

Sanırım Tan esmer kadınları daha çekici buluyordu ve kara gözleri. Çünkü cilveli elalar ona bakarken hissettiği tek şey vakit geçirmek isteği olup,işten kaytarmak olmuştu.  Dudaklarını yalayıp bahçe kapısına ilerlerken yan masada onu süzen kızlara göz kırpmayı ihmal etmeden Ceyda'nın koluna girdi.

"Vay be çiçekli parfüm mü? Yasemin çiçeği mi bu yoksa manolya mı? Hatta biraz greyfurt var sanki?" dedi Tan kızın saçlarına burnunu daldırırken.

Düzleştirici ile presslenmekten yanık tavuk gibi kokan meyveli ve çiçekli  parfümlü saçlara isteksizce burun çevirdi daha sonra.  Hanımefendi meyve reyonu gibi kokuyorsunuz dememek için yalanı iyi becerdiğine şükrettiği diline kilit vurdu. Ceyda ona sıcak bir gülüş atarken kararlı bir tavırla iki adım atmıştı.

"Napıyorsun bugün erken çıkacağız ya hani? Plan yaptın mı?" dedi süzülürken.

Tan dudak bükerek "Bizim Doğukan ve Bayram var ya geçen geldiler hani hamburger yemeye. Onlarla evde takılıp Playstation falan oynarız,film izleriz. Annemle babam şehir dışında aslında,ben de arkadaşlarla kalırım diyordum." dedi tebessümle.

Ceyda ışıldayan gözlerle,elmas mavilere kilitlenip kırmızı ruj bulaşan izmariti dudakları arasında ezdi. Hafif bir dumanı ufakça Tan'a doğru üflerken memnun bir gülümsemeyle saçlarını savurdu.
"İstersen ben de gelebilirim arkadaşların rahatsız olmayacaksa. " dedi kıkırtıyla.

"Ah!" dedi abartılı bir edayla, Tan ayağına gelen fırsata hayır diyemezdi. Doğru an nihayet gelmişti. En basitinden bir öpücük çalardı film bahanesiyle. Heyecanla kıza yanaşırken ellerini havaya kaldırıp kükredi.

"Bak sen Allah'ın işine. Yumurtaya can verdiği gibi Doğukan 'ı hasta,Bayram'ı ise beni tamamen ekmiş yapıyor! " dedi Tan "Yakışıklılar" isimli WhatsApp grubuna müdürün ek mesai yazdığını belirtirken.

Ceyda ona biraz daha yaklaşıp çöp konteynırının arkasına doğru ilerledi.
"Ya demek ikimiz varız,olur. Belki tekel kapanmadan yetişiriz,iki bira açarız ne dersin?"

Artı olarak prezervatif diye ekledi Tan ama elbette içinde saklamıştı bu düşünceleri. Nedensiz bir heyecanla ama bir o kadar isteksizce alt tarafına bakındı. Şaşkınlıktan kalkamıyordu dahi. Neyse diye omuz silkti kendi iç sesine. Biralar içilip,boş evde ateş ve barutken illa ki atlatırdı miniği o ilk heyecanı.

"Elbette,güzel kadınlarla içilen içkilerin ömür uzattığını duydun mu?" dedi Tan muzipçe duvara yaslanırken. Ceyda da kafenin bahçesinde kör nokta bir köşeye dikilirken ,ilk defa personelin gizli saklı sigara içmesi gerektiğini savunan koca kafalı müdüre müjganlarını sundu. Keltoşun saçı yoktu ama arada bir faydası  oluyordu.

Ceyda zarif,pembe ojeli ellerini Tan'ın omuzlarında gezdirirken çekingen bir tavırla fısıldadı.
"Gözlerine bakarak kadeh kaldırmak bugün yapılabilecek en güzel şey olurdu."dedi.

Sahici (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin