Karacadan
Gelinliğimin eteklerini toplayarak aynanın karşısına geçtim. Yüzümde koca bir gülümsemeyle kendimi izledim. Ellerim gelinliğimin üzerinde gezdi. Rahat ve huzurlu bir nefes aldım. Gözlerim parmağımdaki yüzüğe giderken dün gece geldi aklıma. Azerin ilk tanıştığımız bahçede ettiği evlilik teklifi.
Ölene kadar demişti..onunla upuzun bir ömrümüz olsun istiyorum. Mutlu, huzurlu..belkide çocuklarımızla. Gülümsedim. Cama gidip bahçeye baktım. Her şey hazırlanıyor. Fadik teyzeyi gördüm. Yüzümdeki gülümseme yavaşça silinirken gözlerim doldu.
Ailemden kimse yok yanımda..yanlızım. Alışkınım aslında bu duruma. Ailem hiçbir zaman yanımda olmadı çünkü. Ama bugün..benim en mutlu günüm olucak. Onların en istemedikleri gün..
Aklıma evdeki son anılarım geldi. Babaannem Azeri unutmam için..Celesunla evlendirecekti beni. Azer düşmandı çünkü bize. Benim Azerle evlenmem, ölmüş kuzenimin kocasıyla evlenmemden daha kötüydü herhalde.
Bu karardan sonra dilim tutulmuştu sanki..konuşamadım. İtiraz etmem gerekiyordu ama yapamadım. Benim yerime de kimse yapmadı. Babam..benim biricik kahramanım. Sustu sadece. Yalan yok ama.. Akınla Salih amcam karşı çıktı. Ama onları da dinleyen olmadı.
Azeri aramak geldi aklıma..onu arayıp yardım istemek. Aradım. Ne olursa olsun geldi yanıma..aile kurmayı teklif etti. Bütün kalbimle istedim bunu..ama yapamadım. Yanlız kalmak korkuttu beni. Bir ömür ailemin beni silmesi korkuttu. Dedemin emaneti çukura bir daha girememek korkuttu. Gidemedim Azerle. Gözlerindeki hayal kırıklığını görmektense ölmeyi yeğlerdim.
Bir gün sonra düğün hazırlıkları başladı. Bu kadar çabuk olacağı gelmedi galiba aklıma. Zorla gelinlik bakmaya götürüldüm. Üzerimdeki gelinliğe baktım. Oturdum kaldım sonra odada. Aynadan kendime bakınca bazı şeyleri idrak ettim. Benim Azerin gelini olmam lazımdı..celesunun değil. Çünkü benim kalbimde bir tek Azer var.
Evet kaçtım. Bu kez korkmadım ve kaçtım. Onlar bu yaptıklarıyla beni zaten ölmeden mezara koydular. En azından sevdiğim adamın yanında öleyim onlar için. Taksiye bindim. Oradan uzaklaşınca üzerimi değiştirmek için bir mağazada durup kıyafet aldım kendime. Gelinliği sordular..bir ihtiyaç sahibine bıraktım.
Azerin evinin önünde bekledim biraz. O akşam beni ardında bırakınca bir daha bakar mı yüzüme bilmiyorum. Titrek adımlarla kapısına gidip vurdum. Şaşkındı. Ne değiştimişti de şimdi gelmiştim. Biliyorum kafasındaki soru buydu. Tek bir cümle..
"Nefes almak için..sana geldim.."
Yüzündeki duyguları anlamak zor oldu benim için. Ama o benim yaptığımı yapmadı. Bana arkasını dönmedi. Sanki o geceyi hiç yaşamamışız gibi sıkıca sardı beni. Hem yaralarımı sardı, hem de bedenimi.
O gece de evlilik teklif etti zaten. Hazırmış zaten her şeyi. Eğer ben dün gece gelseydim o zaman edecekmiş teklifi. Geç oldu ama..geldim. Ve bugünde düğünümüz var. Hiçbir şeyi ertelemedik. Hayatın bize ne getireceğini bilmiyoruz ama bizim mutluluktan alacağımız var.
Ben hala dünü düşünürken, kapı çaldı. Heyecanla döndüm oraya doğru. Azer geldiyse..beni ilk defa böyle görecek çünkü. Ama beklediğim kişi değildi. Fadik teyzeyi görünce gülümsedim. İçeriye girip kenara çekildi. Kim diye bakarken babaannemi görünce tebessümüm silindi. Burada diye sevinsem mi..yoksa yine bir kötülüğü dokunacak diye üzülsem mi bilemedim. Fadik teyze konuşunca ona döndüm. "Kızım..babaannem gelmiş düğünün için. Eğer istemezsen.." Olumsuz salladım başımı. Babaannem üzerimdeki gelinliğe bakarken konuştum. "Sorun yok Fadik teyze..bize birkaç dakika izin verir misin?" Başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK
Teen FictionKaracanın azeri vurduğu geceden başlıyor hikaye. Hep yazmak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadigim seneryo. Severek başlıyorum yazmaya. Karaca yaptığı secimle hayatına yön verdi. Tabiki azerin de hayatına yön verdi. Bakalım bu seçimler ikisini n...