Karacadan
Azerin sesiyle gözlerimi denizden aldım. Yanıma geldi. Yılmazla ilimizde gezdi gözleri. Doluydu gözlerimiz ondan sanırım. "Noldu ne konuştunuz?" Tebessüm ettim. Sarıldım ona yan olacak şekilde.
"Hiç öyle bir şeyler konuştuk." Yılmaz'a döndü. O da bir şey demedi. Arabayı gösterdi. "Geçelim mi arabaya?" Azer elimi tuttu. Arabaya ilerledik. Ben arkaya binerken yılmaz öne bindi. Başımı arkaya yasladım. Bir ara dikiz aynasına ilişti gözlerim. Azer ne kadar arabayı sürüp yola baksada..gözleri buradaydı. Gülümsedim.
O da aynı şekilde karşılık verdi ama.. gözlerindeki korkuyu görünce yüzüm düştü. Cama döndüm. Elimi göğsüme koydum. Usulca bir nefes aldım. Yolda giderken bir anda aynı öksürük tuttu. "Karaca iyi misin? Güzelim?" Ben öksürmeye devam ederken Azer sağa çekti hızla. Yılmaz peçete uzattı bana. Ağzıma kapattım.
Nefeslerim düzene girerken arkama yaslandım. Azer arabadan inip yanıma gelmişti bile. Kapımı açtı. "İyi misin güzelim? Ne-" Gözleri peçetedeki kana ilişti. Sustu..tek kelime edemedi.
Yılmaz da inip yanımıza geldi. Şaşkınca baktı. "Bu kan ne? Yenge?" Titrek sesimle konuştum. "Eve gidelim mi?" Azer gözlerini peçeteden alıp bana baktı. Gözlerim yavaşça dolarken başını salladı. Elimi bıraktı yavaşça. Arabanın kapısını kapattı. Birkaç dakika olduğu yerde kaldı sadece. Gözleri denizdeydi. Aklı nerede bilmiyorum ama..
Gözümden akan yaşı sildim elimin tersiyle. Başını önüne eğdi. Elini yüzüne getirip burun kemerini sıktı. Dişlerimi sıktım ağlamamak için. Usulca bir nefes alıp arabaya yöneldi.
Herkes tekrar eski haline gelince başımı arkaya yasladım. Eve gidene kadar camdan baktım.
Elimle anlımı ovaladım. Çok zor..hayatım hep çok zordu..yine öyle. Ne zaman kolay olacak ki bir şeyler? Önümüze bir engel çıkmadan ne zaman istediğimiz herhangi bir şeye ulaşacağız? Hep böyle mi olacak? Bizim mutluluğu, huzuru elde etmek için hep bu kadar çabalamamız mı gerekecek?
Araba durdu. Yavaşça indim. Azer yanıma geldi. Koluma girmek istedi ama elini tuttum onun yerine. Başımı öptü usulca. Yılmaz da geldi bizimle eve.
Herkes bir koltuğa otururken Azer ısrarla yüzüme baktı. Usulca bir nefes aldım. "Dün oldu bu. Söyleyemedim sana." Kaşları çatıldı. Bakışlarımı kaçırdım. Biliyorum çünkü o tam gözlerimin içine bakıyor. "Karaca bu saklanır mı? Bu kadar önemli bir şeyi bana niye söylemiyorsun? Hastaneye gitmemiz lazım bizim..burada değil hastanede olmamız lazım." Başımı kaldırdım. Olumlu salladım başımı. "Biraz mutlu olalım diye..hem bu akşam olacağım işte ameliyatı."
Sabırla bir nefes aldı. Kızıyor bana şuan hemde çok biliyorum ama.."Niye akşam da şimdi değil? Daha fazla zaman kaybetmenin ne anlamı var?" Umutsuzca baktım gözlerine. Tebessüm ettim yavaşça. "Ne olur ne olmaz..ailemle de konuşmam gerekli. Bir daha göremeyebilirim.." Dudakları aralandı bir şeyler söylemek için ama yılmaz elini azerin omzuna koydu. Ona döndü.
Ne anlaştılar bilmiyorum ama Azer konuşmadı. Başını salladı sadece. Biraz sonra daha ılımlı yaklaşmaya başladı olaya. "Geleyim ister misin? Şimdi o amca iti canını falan sıkar uğraşma." Olumsuz salladım başımı. Ayağa kalktım yavaşça. "Gerek yok Sevgilim..hallederim. Kimse benimle başa çıkamaz zaten." Hafifçe tebessüm etti. O da ayağa kalktı.
Yanıma geldi. Ellerini belime koyup beni kendine çekti. Dudakları anlımı buldu usulca. Yılmaz girdi aramıza. Konuşunca ona döndüm. "Yenge bir alo demen yeterli uçarak gelirim ben." Gülerek başımı salladım. Azer benimle yatak odasına çıkarken yılmaz aşağıda kaldı. Dolaptan kıyafet aldım kendime. Üzerimi giyinince Azere döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK
Teen FictionKaracanın azeri vurduğu geceden başlıyor hikaye. Hep yazmak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadigim seneryo. Severek başlıyorum yazmaya. Karaca yaptığı secimle hayatına yön verdi. Tabiki azerin de hayatına yön verdi. Bakalım bu seçimler ikisini n...