Karacadan
Azerden gözlerimi çekip az önce kalktığım yere oturdum. Yorgun bir nefes aldım. Karşıma oturdu o da. "Ne demeye gelmiş buraya? Tehdit falan mı etti seni?" Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Merak ediyor. Uzak dur dediği halde..burada.
"Çukura gittim. Amcamla konuşmak için." Kaşları çatıldı. Kısaca bir özet geçtim ona. En son Salih amcama geldim. "Aklını başına alana kadar çukura gelme dedi. İki sene boyunca beni bir an yanlız bırakmayan amcam..her tükendiğim de yanıma gelen.. bıkmadan usanmadan benimle ilgilenen..babamdan sonra bana baba olan..amcam..beni çukurdan kovdu bugün." Gözlerim dolarken Azere baktım. Çatık kaşları düzeldi yavaşça. Gülümsedim. "O adam için beni bile görmedi. Saldıranın o olduğunu söylemedi.. iyiki de söylemedim. Bu sefer tamamen arkasını dönerdi bana."
Gözümden süzülen yaşı elimle sildim. Gözleri yüzümde gezindi. "Ben ne yapacağım bilmiyorum artık..bütün sevdiklerimi tek tek kaybediyorum sanırım.." Ayağa kalktım. O da benimle birlikte kalktı. Çıkacaktım aslında odadan ama vazgeçtim. Azere döndüm. Sesim titrerken konuştum. "Biraz sarılayım mı sana? Söz bir daha böyle bir şey olmayacak.." Gözlerime baktı. Yanıma geldi yavaşça. Sıkıca sardı kolları bedenimi. Başımı göğsüne yasladım. Sessiz yaşlar aktı yanaklarımdan.
Dudaklarını hissettim saçlarımda. Kulağıma fısıldadı. "Ne olursa olsun..ben her zaman yanındayım Karaca..unutma sakın." Sıkıca sarıldım bende.
Kokusu büyülü sanırım..her zaman sakinleştiriyor beni.
Ayrıldım yavaşça. Gözlerine baktım. İçi gidiyor şuan biliyorum..elini yanağıma koydu usulca. Akan göz yaşını sildi. Bana doğru yaklaştı. Nefeslerim hızlanırken dudağımın kenarını öptü. Kulağıma fısıldadı tekrar. "Ne yaparsam yapayım..senden uzak kalamıyorum..ne yapacağız biz?" Gözlerime baktı.
Dudaklarımı araladım konuşmak için ama kapı çalınca geri çekildi. Yüzümü sildim bende. Açıldı. Behzat abi girdi içeriye. "Bende Azeri arıyorum en baştan bakmam gereken yere gelmemişim de. Hadi teslimat saati geldi çıkalım." Başımı salladım.
Çantamı alınca Azerle birlikte çıktık odadan. Arabama ilerledim ama azerin sesini duydum. "Benimle gel istersen aynı yere gidiyoruz zaten." Yiğit geldi yanıma. Azere dönüp olumlu salladım başımı. "Azerle gidiyorum sizin gelmenize gerke yok." Başını salladı. Azerin arabasına ilerledim. Eski arabası yok birkaç gündür. "Yeni araba mı aldın? Diğeri yok." Gözlerime baktı. Usulca bir nefes alıp konuştu. "Senin yaptığını yaptım. Unutmak için anılarımızı yaktım." Aldığım cevapla olduğum yerde kalırken durup bana döndü.
Gözlerim dolarken konuştum. "Ben..güzel anılarımızın olmadığı her şeyi yaktım..güzel anıları yakmadım.." Yüzüme baktı. Beklemeden arabanın kapısını açıp bindim. Biraz bekledi dışarda. Kemerimi taktım. Arkama yaslanıp gözümdeki yaşı sildim. O da binince limana doğru yola çıktık. İkimiz de tek kelime etmedik.
Kalbimde oluşan küçük ağrılarla gözlerimi kapattım. İlaçları mı da aldım..hala niye geçmedi bunlar. Her geçen gün daha kötü olucak..oluyor.
Araba durunca doğruldum. Kapıyı açıp indim. İlyas abiler bizden önce gelmiş. Arabanın önüne yaslandım. Azerle İlyas abi tırları kontrol ederken Behzat abi geldi yanıma. Cebinden bir kutu çıkardı. "Bune abi?" Mutluydu. Gözlerinden okunuyor ifadesi. Gülümsedim bende. "Hani dedim ya Didem diye.. bahsetmiştim. Evlilik teklifi edeceğim yarın." Elimi ağzıma götürdüm. Kutuyu açıp yüzüğü gösterdi. "Abi çok sevindim. Çok mutlu olun inşallah." Sarıldım sıkıca. Gerçekten mutlu oldum onun adına. Anlatıyordu sürekli Didem diye. Biz İlyas abiyle çok ihtimal vermedik ama ciddiymiş baya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK
Teen FictionKaracanın azeri vurduğu geceden başlıyor hikaye. Hep yazmak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadigim seneryo. Severek başlıyorum yazmaya. Karaca yaptığı secimle hayatına yön verdi. Tabiki azerin de hayatına yön verdi. Bakalım bu seçimler ikisini n...