BÖLÜM 37

626 55 81
                                    

Karacadan

Akın ayağa kalkıp içeriye gidince amcaya baktım göz ucuyla. Kahvaltısını yapıyor. Telefonumu elime aldım. Titreşimini açıp başımı kaldırdım. "Buna bakmam lazım önemli biraz kusura bakmayın." Salih amcam başını sallarken amca kaşları çatık baktı.

Masadan kalkıp ilerledim. Yiğiti aradım hemen. "Yiğit başlayın. Gürültü biraz fazla çıksın." Onaylayıcı sesi duyunca kapattım telefonu. Ama kulağımdan çekmedim. Konuşuyormuş gibi devam ettim. Daha fazla durmadan da döndüm.

Masaya oturunca Salih amcam konuştu. "Hayırdır kızım? Önemli mi?" Başımı salladım. Akın ne durumda acaba? "Bayadır şirkete gidemedim amca. Ameliyat falan derken. Birkaç anlaşma için aramışlar." Başını salladı o da. Biz önümüze dönerken amca girdi lafa. "İş lafı açılmışken sana bir yer göstereceğim Salih. Ben beğendim sen de beğenirsen himayemize alalım." Amcam elindeki çatalı bırakıp bekledi.

Amca yanda duran peçeteyi alıp ağzını sildi. Sonra da ceketinin cebine gitti eli. Telefonunu arıyor. Telaş yapmadan etrafa baktım. "İçerde unuttum herhalde telefonu. Sen kahve için koltuklara geç geliyorum oğlum bende." Amca ayağa kalkınca elimdeki çatal tabağa sertçe düştü. Herkes durup bana bakarken elimi göğsüme götürdüm. Ovaladım kaşla göz arasında. Zaten dün geceden açıldığı için çok zor olmadı.

Gerçek acıyı hissedince dişlerimi sıktım. Salih amcam yerinden kalkarken amca da durup yardım etmek için ayağa kaldırdı beni. "Kızım yaran açılmış. Hemen hastaneye gidiyoruz hadi." İki yana salladım başımı. Amcanın koluna girdim gitmesin diye. Garipsedi ama geri de çekilmedi. "İyiyim amca..pansuman yapsak yeterli."

Koltuklara götürdüler beni. Annem geldi hemen elinde ilk yardım çantasıyla. Gözüm akını aradı ama çıkmadı hala içerden. "Ani hareket ettim sanırım açıldı o yüzden." Salih amcam telaşla ne yapacağına karar vermeye çalışırken amca kolunu tutup durdurdu. "Doktorunu ara oğlum eve gelsin. Kızı bu halde götürmeyelim." Başımı salladım bende. Amca kalkmak istedi. Bırakmadım ama daha fazla da tutamadım. Tam o sırada akın çıktı içerden.

Rahat bir nefes aldım. Telefonla konuşuyordu. Beni görünce hızlanıp telefonu kapattı. Önümde diz çöktü hemen. "Karaca noldu abim iyi misin? Anne?" Gözlerine baktım. Usulca kapatıp açtı. Rahat bir nefes alırken akının desteğiyle ayağa kalktım. Yasmin geldi yanıma. "Akın yardım et de odasına götürelim Karacayı pansuman yapalım." Akın başını sallayıp ayağa kalktı. Beni de kaldırdı yavaşça. Biz odaya çıkarken amca da içeriye girdi. Telefonunu aldı koltuğun üzerinden. Arkamızdan baktı. Göz ucuyla ona baktım bende.

Bir şeyler düşündü ama bağlantı kuramadı sanırım. Odaya çıkınca yatağa oturdum. Sırtımı yatak başlığına yaslayıp bekledim. Yasmin akına başıyla çık diye işaret etti. Sonra da bana döndü. Üzerimdekini yavaşça çıkardım. "Ne işler çeviriyorsunuz bilmiyorum ama önemli galiba. Yani canlı canlı yaranı bilerek açtığına göre." Tebessüm ettim usulca. Gözünden kaçmamış. Başımı salladım. "Hepimizi kurtarmaya çalışıyorum." Başını salladı o da. Pansuman yaptı yavaşça. Sargı koydu ama kanama durmadı. Başını kaldırıp bana baktı. "Karaca pansuman yaptım ama kanaman durmuyor hastaneye mi gitsek acaba?" Usulca bir nefes aldım.

O sırada dışardan bağırma sesleri gelmeye başladı. Ayağa kalktım yavaşça. Amca telefon da konuşup bağırıyordu. Haber gelmiş sanırım. Arabasına ilerledi. Sonra da amcamla birlikte gittiler. Bu bizim tek şansımız olabilir o oda için. Telefonumu aldım hemen. Yiğiti aradım. "Yiğit amcamların peşine birini taktır eve döndüklerini anladığı an arasın bizi." Onaylayınca kapattım telefonu. Yeni bir sargı aldım. Yaptırıp ayağa kalktım. "Karaca hala kanıyor hastaneye gidelim." Üzerimi giyip yasmine döndüm. İki yana salladım başımı. "Başka şansımız yok Yasmin." Bir şey demedi. Kapıyı açıp aşağı indim. Akın da beni bekliyordu.

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin