BÖLÜM 5

912 58 92
                                    

Karacadan

Yattığım yerde yana doğru döndüm. Gözlerim yorgunca camı izledi. Bir güne daha uyandım. Bir yeni güne daha..

Azerin olduğu bir güne..

Uyku ilacının etkisi sabaha karşı bitince bir daha uyuyamadım. Uyumak da istemedim. Bir daha aynı rüyayı görmek istemiyorum. Kendim uyuyunca daha kötülerini görüyorum.

Her gece, her gözlerimi kapattığım da tekrar tekrar sevdiğim adamı öldürüyorum. Delirmek için yeterli sebebim var gibi..

Doğruldum yatakta. Hiçbir yere gitmek istemiyorum. Evden çıkmak istemiyorum. Kimse beni görmesin..ben onu görmeyim.

Saate baktım. Şirkete gitme saatim çoktan gelmiş. Yatak başlığına yaslandım. Ne yapacağız bundan sonra? Yan yana gelecek miyiz hiç? Konuşacak mıyız? Soracak mı bana neden diye?

Bir gün karşı karşıya geleceğiz. Sorucak bana bunların hepsini. Bağıracak, kızacak..

Ben..ben susacağım. Hiçbir şey söylemeyeceğim. Ne cevabım var ki? Ne diyebilirim? Dedemi öldürdün ben de seni öldürdüm. Seninle birlikte kalbimi de öldürdüm. Evet nefes alıyorum ama yaşadığımı mı sanıyorsun diyeceğim içimden..o da gözlerime bakıp anlayacak bunların hepsini..

Evet anlar. O ben konuşmadan..gözlerimden bile anlar beni. Benim suskunluğumu bilir..gözlerime bakar.

Ben anlayamadım ama..dün şirkette gözlerimin içine baktı yine de anlamadım. O anlamıştır belki her şeyi.

Yataktan çıktım. Camın önüne giderken telefonum çalmaya başladı. Durup yatağın üstünden aldım. İlyas abi arıyor. Sözleşmeyi soracaklar büyük ihtimal.

İstemiyorum. Azerle değil yan yana olmak..aynı havayı solumak bile istemiyorum. Biz bir daha yan yana olamayız. Ateşle barut yan yana gelir mi?

Gelmesin. Yanımda olursa anlar..halimi anlar. Ne kadar tükendiğimi görür. İçindeki öfke söner..biliyorum ben sevdiğim adamı. Tanıyorum. Halimi görürse siniri geçer..nefret etmez benden.

Etsin ama. Uzak dursun benden. Ben onu mutlu edemem artık. Sevdiğim adama bir kez daha aynı kötülüğü yapamam.

Usulca bir nefes alıp açtım telefonu. "Günaydın Karaca..iyi misin? Dün biraz kötü oldun sanki. Öyle gidince de bir şey soramadık." İyi değilim. Azer bu kadar yakında olduğu sürece de olmayacağım. Kalbim onu arıyor çünkü..isyan ediyor bana. Yeter artık bitir bu hasreti diye..

"İyiyim abi. Bende seni arayacaktım aslında. Ben..Azer Kurtuluşla iş yapmak istemiyorum. Siz isterseniz atın imza ama..ben atmayacağım." Gözlerim dolarken akan yaşı elimle sildim. Şaşırdı sanırım. Böyle bir dememi beklemiyordu. "Karaca ne oldu bilmiyorum ama Azer işinde çok iyidir. Bu anlaşma herkese iyi gelecek. Bizim şirkete gel bir daha konuşalım istersen. Bekliyorum." Ben cevap veremeden kapandı telefon. Telefonu kulağımdan çekip kenarı bıraktım. Keşke bir kez olsun anlasalar beni..

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Giyinme odasından kıyafet alıp üzerimi değiştirdim. Aynada kendime baktım. Yüzüm çökmüş sanki bir günde. Makyaj yaptım çok kısa. Bu kadar tükenmiş olmak istemiyorum. En azından kimse görmesin acımı.

Komodinin üzerinde duran ilaçlarımı aldım. Uzun süredir içmiyordum aslında ama bugünler de lazım olacak biliyorum. Onu görmeden dayanmak daha kolaydı..şimdi..kalbimin kaldıracağı düzeyi çoktan geçti.

Evden çıkıp arabama ilerledim. Anahtarı Yiğite verdim tekrar. Arkaya oturdum. Korumalarla birlikte yola çıktık. "İlyas Çakırbeylinin şirketine gidiyoruz Yiğit." Başını salladı usulca. Arkama yaslanıp yolu izledim. Bu şehirde yaşamak istemiyorum artık. İstanbul bana hiçbir zaman iyi gelmedi. Babamı aldı benden..sonra az daha sevdiğim adamı da alıyordu. Ben kaç kere canımdan oluyordum.

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin