Karacadan
Gözlerimi camdan alıp arkamı döndüm. İlyas abinin dediği isim kafamın içinde yankılanırken karşımdaki adama baktım..
Gözlerim dolmaya başladı. Hayal mi bu? Delirmeye başladım dimi?
Karşımda duran..benim sevdiğim adam mıydı? İki yıl önce..düğün gecemde üç kurşunla vurduğum.. öldürdüğüm adam mıydı? Değil..hayal bütün bunlar. Ya da kabus dimi..
Gözlerine baktım. Yaşıyor muydu yani? İki yıldır öldü diye her gün ağladığım adam yaşıyor muydu?
Her canıma kıydığımda beni hayatta tutan o muydu? Ben onu öldürmüştüm ama o beni hayatta tutmuştu.
Bu nasıl olurdu ki ama? Yaşadığını nasıl bilmem.. öğrenmem bu zamana kadar? Vurmuştum ben onu.. öpmüştüm. Nefes almıyordu.
Soğuktu hava..Üşümesin diye üzerini örttüğüm de kalbi atmıyordu. Bırakmazdım ki ben onu yaşasaydı..hiç bırakır mıydım?
Nefesim daralmaya başlarken sıcak bir damla yaş bıraktı kendini yanağıma. Gözlerimi alamadım ondan. O da benden alamadı.
Suçlayıcı bir bakış aradım ama bulamadım. Hiçbir duygu yok sanki gözlerinde. Eskiden..sevgi vardı.. aşk vardı. Çok net görürdüm. Şimdi bana karşı hiçbir duygusu yok. Nefret bile etmiyor benden..en kötüsü bu değil mi?
Geri gittim bir adım. Hazır mıyım peki onunla yüzleşmeye? Değilim. Ben onunla ilgili hiçbir şeye hazır değilim.
Yanındakilere baktım. Yılmazla savaş..nefret ediyorlar benden. Azerin gözlerinde hiçbir şey yok ama onlarda var. Öfkeyle baktılar yüzüme. Ne olucaktı ki başka? Abileri vurdum ben. Öldürüyordum az daha. Ölmemiş ama..
İki yıldır her gün yasını tuttuğum adam hayatta..
Kulağıma uğultu gibi gelen seslere döndüm. İlyas abi bir şeyler söylüyor. "Karaca iyi misin? Kızım duymuyor musun beni? Bak yeni ortağımız geldi bir şey desene." Yutkundum usulca. Gözlerimi Azerden çektim. Ellerime baktım.
Azer görüyor mu acaba ellerindeki kanını? Üstüm başım her yerim kanlı.. görüyordur tabi. Onun kanı bir de.
Olumsuz salladım başımı. Geri gittim bir adım daha. Nefes alamazken tekrar göz yaşı süzüldü yanağıma.
"Karaca noluyor? Otur istersen biraz?" Behzat abiye baktım. Titreyen vücudumdan bahsediyor sanırım. Korkuyorum abi. Sevdiğim adam yaşıyor mutluyum aslında ama..suçlayıcı tek bir bakışını görmekten ölesiye korkuyorum. Çünkü görürsem bu sefer başladığım işi yarım bırakmam.
O ölmemiş ama ben kendimi gerçekten öldürürüm. Gömerim toprağın altına. Hem kendimi hem de sevdamı.
Elimdeki telefonu sıkıca tutarken sarsak adımlarla odadan çıktım. Sonra da hızlıca asansöre bindim. Gitmem lazım. Buradan..ondan uzaklaşmam lazım.
Şirketten çıkar çıkmaz etrafa baktım. Nefesimi bir türlü alamadım. Tıkandım sanki. Gözlerim dolu halde etrafa baktım. Sadece telefonum var yanımda. İlerledim. Nereye gittiğimi bilmeden ilerledim. Deniz havası yüzüne çarparken durmadım.
Etrafımdaki insanlar halime baktı. Ne olduğunu anlamaya uğraştılar. Diyemedim hiç birine..sevdiğim adamı öldürdüm.. öldü bilirken aslında yaşıyormuş diyemedim. Hızlı adımlarla nereye gittiğimi bilmeden ilerlerken daha fazla yürüyemedim. Ağlayarak olduğum yere çöktüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK
Teen FictionKaracanın azeri vurduğu geceden başlıyor hikaye. Hep yazmak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadigim seneryo. Severek başlıyorum yazmaya. Karaca yaptığı secimle hayatına yön verdi. Tabiki azerin de hayatına yön verdi. Bakalım bu seçimler ikisini n...