Karacadan
Kahvaltının sonuna gelirken başımı elime yasladım. Azer bana bakıp konuştu. "Doydun mu?" Başımı salladım usulca.
Daha iki ay öncesine kadar yüzüne bile bakamıyordum. Kırgındı oda bana..
Şimdi.. daha farklıyız. Kaybetme ihtimalini en yakından gördük çünkü.
Masanın üzerindeki elimi tuttu. Baş parmağı yavaşça okşadı elimin üzerini. "Bir yerlere gidelim ister misin? Ne bileyim buradan biraz uzak kalmak falan?" Çok isterim. Başımı salladım. Gülümsedi. Elimin üzerine dudakları değdi.
Hesabı ödeyince kalktık. Azer arabaya gidecekti ama elini tuttum. Durup bana döndü. "İyi misin noldu?" Diken üstünde sürekli. İki yana salladım başımı. "Bir şey olmadı..sahilde yürüyelim mi biraz?" Rahat bir nefes aldı usulca. Sıkıca tuttu elimi. Arabadan vazgeçip sahil kenarına ilerledik.
Deniz havası..bizim en sevdiğimiz yer. Boştaki elimle de azerin koluna tutundum. Saçlarımı öptü usulca. Öylece ilerledik. "Hayallerimiz artık hayalde kalmasın istiyorum. Gerçek olsun hepsi..birlikte gerçekleştirelim." Durdu. Bana döndü. Ne demek istediğimi anlamaya çalıştı önce. "Ne demek o?"
Tuttuğum eline baktım. Hazır olmayı bekledim. "Ben..ameliyat olmaya karar verdim." Kaşları çatıldı. İstemiyordum hiç. Fikrim nasıl değişti..ya da neden değişti öğrenmek istiyor.
"Öyle ya da böyle.. beklersem zaten öleceğim. En azından şansımı denemiş olurum." Gözleri yavaşça dolarken bakışlarını benden kaçırdı. Elimi yanağına koydum. Kendime çevirdim tekrar.
"Nolursa olsun..eğer bana bir şey olursa..yaşamanı istiyorum Azer. Nefes almanı..önüne bakmanı. Beni de unutmanı istiyorum. Yılda bir defa hatırlasan yeter beni. Mutlu olmanı istiyorum.." Olumsuz salladı başını.
Elimi bırakıp yanağıma koydu elini. "Olmaz ki..sensiz nefes de alamam..mutlu da olamam. Yaşamam ki ben sensiz. Biz birbirimiz olmadan yapamayız karaca. En gerçek örneğini gördük biz bunun..hangimiz yaşadı? Sen yaşadın mı bensiz? Bende yaşamadım.." Gözümden süzülen yaşla elimi yanağımdaki elinin üzerine koydum. Başımı önüme eğdim.
"Böyle yapma Azer..gidişimle de seni mutsuz etmek istemiyorum. Zaten yeterince yaktım canını.." Güldü. Gözlerine baktım. "Karaca..evet sana kırgındım..ama onunla bu aynı şey değil. Ben her sabah senin gözlerine bakmak istiyorum..beni bundan mahrum edemezsin.." Sarıldım sıkıca. Omzumu öptü defalarca. Boynuma gömdü burnunu. "Sen benimsin..ben seninim.."
Şarkının sözleri geldi aklıma. Gülümsedim. Geri çekilip gözlerime baktı. Eğildi. Dudaklarıma son kez verdi hayat öpücüğünü..
Arabanın yanına gelirken sessizdi Azer. Düşünüyor sanırım. Ona döndüm. Dalgın da olabilir..
Arabanın kapısını açtı. Bindim. Kemerimi taktım. Camdan yüzüme baktı. Hüzünlüydü gözleri. Benim onda bıraktığım tek duygu bu sanırım.
Başımı arkaya yasladım. O da binince bana döndü. "Nereye gitmek istersin? Birlikte bir şeyler yapalım." Ona döndüm. Tebessüm ettim. "Sen yanımda ol..gerisi fark etmez." Başını salladı. Araba hareket ederken sorgulamadım nereye gittiğimizi.
Yol akıp giderken bir yerde durduk. Etrafa baktım. Evler var sadece. Azer bana bakmadan arabadan indi. Sonra da benim tarafıma geldi. "Hadi gel." Kemerimi çözüp indim. "Azer ne yapacağız burada?" Gülümsedi. Elimi tuttu. Bir yere ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK
Teen FictionKaracanın azeri vurduğu geceden başlıyor hikaye. Hep yazmak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadigim seneryo. Severek başlıyorum yazmaya. Karaca yaptığı secimle hayatına yön verdi. Tabiki azerin de hayatına yön verdi. Bakalım bu seçimler ikisini n...