BÖLÜM 21

807 55 42
                                    

Karacadan

Sabah rahatsızca açtım gözlerimi. Sırt üstü yatıp göğsümdeki ağrının geçmesini bekledim. Bu aralar çok sık olmaya başladı. Böyle nereye kadar bilmiyorum.

Yan tarafıma baktım. Azer hala aynı yerinde aynı şekilde uyuyor. Tebessüm ettim. Doğrulup yatak başlığına yasladım omzumu. Elimi uzattım yavaşça. Parmaklarımın tersiyle yanağını okşadım.

Parmak uçlarım usulca gezdi saçlarının üzerinde. Uyandırmak istemiyorum. Gidecek çünkü..

Başımı yatak başlığına yasladım. İzledim sadece yüzünü. Nefes alışverişini dinledim.

Gözlerim doldu yavaşça. Behzat abiyi..bütün bunlardan mahrum bıraktım. Biz burada rahat rahat uyuduk ama..kim bilir o ne yaptı? Gece boyu düşünmüştür. Bütün ihtimaller gözünün önünden geçmiştir önce.

Tebessüm etmiştir. Yaşanacak güzel yıllar, hayaller aklında birer birer dönmüştür.

Sonra.. öldüğünü hatırlamıştır. Gözünün önüne kanlı beden gelmiştir. Mezara elleriyle koyduğu..nefes almadığı..

Az önce kurduğu bütün hayaller tek tek yıkılmıştır.

Biliyorum bunları..her detayını. Yaşadım. Aynılarını kısa zaman önce yaşadım.

Usulca bir nefes aldım. Azer uyanıyordu yavaşça. Etrafa baktı usulca. Sonra bana döndü. Rahat bir nefes aldığını hissettim.

Bana doğru döndürdü vücudunu. Aynı şekilde yaslandı o da yatak başlığına. Elini yavaşça yanağıma getirdi. "Günaydın..hiçbir gün daha önce böyle aymadı bana.." Hafifçe tebessüm ettim. Yanağımdaki elinin üzerine elimi koydum. Gözlerime baktı. "Benim de..her günüm karanlıktı sen yokken..iyiki geldin..iyiki bana geldin geri.." Gülümsedi o da. Yaklaşıp anlımı öptü. Gözlerimi kapattım.

Geri çekildi. Ama fazla gitmeden tekrar yaklaştı. Dudakları bu sefer dudaklarımı buldu. Boşta ki elimi yanağına koydum.

Dudaklarımı araladım. Geri çekilip gözlerime baktı. "Niye dolu gözlerin? Yine neyi düşündün de kendini suçladın?" Yüzüm düştü yavaşça. Bakışlarımı kaçırdım ondan. Ellerime düştü gözlerim..

"Direk ben yapmadım ama..o kız benim yüzümden öldü Azer. Amca sırf benim işlerimi bozmak istedi diye..masum biri öldü." Onunda yüzü düştü usulca.

Beni kendine doğru çekti. Göğsüne yaslandım. Saçlarımı okşadı. Arada öptü. "Bütün bunlar bitecek mi? Bizim de yüzümüz gülecek mi bir gün? Kimsenin ölmek zorunda olmadığı günler gelecek mi Azer?"

Cevap vermedi. Veremedi yada..o kadar mı ihtimali yok o günlerin..

Bizim hayatımız böyleyken yok sanırım..

Biraz geri çekilip yüzüme baktım. Tebessüm ettim. "Kahvaltı etmek ister misin? Yani acil bir yere gitmen gerekmiyorsa?" Tebessüm etti o da. Olumlu salladı başını. Doğruldu biraz. "Hiç sormayacaksın sandım bir an. Acıktım ben ya." Gülüp başımı salladım. Kalktım yataktan. Dolaptan kıyafet alıp banyoya girdim. Üzerimi giyince aynada yansımama baktım.

Her zamankinden daha güçlü olmak zorundayım. Eğer bir oyuna başladıysam..sonuna kadar gitmem gerek.

Banyodan çıkınca Azeri odada göremedim. Merdivenleri inerken sesini duydum. Fadik teyzeyle konuşuyor sanırım. "Behzatın yanındaydım anne..evet evet iyi şimdi biraz. Tamam anne görüşürüz." Benim yanımda olduğunu söylemedi. Durdum. Fadik teyzenin tepkisini kestiremiyor sanırım..ya da..

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin