BÖLÜM 7

887 64 92
                                    

Karacadan

Nefeslerimi kesik kesik alırken merdivenleri indim seri şekilde. Evin kapısına ulaşınca açtım hemen. Ağlayarak çıktım dışarıya. Durdum.

Kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Titreyen vücudum ayakta kalmamı zorlaştırırken gözlerimi kapattım. Sakin ol..nefes al.

Yavaşça arabama gittim. Gelmedi arkamdan. Bu evde kalmasın..bu ev bize sadece uğursuzluk getirdi...

Arabama bindim. Evin bahçesinden çıkınca deniz kenarına geldim. Yavaşça yolun kenarında durdum. Başımı direksiyona yaslayıp sessizce ağladım.

Dedikleri döndü durdu aklımda. Ne kadar çok bitirmiş bizi kafasında. Ben..biliyordum zaten böyle olacağını ama..gözlerimle görünce bu kadar kötü olacağını tahmin etmemiştim. Uzak durmamı istiyor ondan. Ben de istiyorum. İstiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum..

Elim kapının koluna gitti usulca. Açıp indim arabadan. Gece olduğu için fazla insan yok. Olsa da fark eden bir şey olmazdı zaten. Her zaman oturduğum banka ilerledim. Çöküp kaldım öylece.

Hareket edecek halim bile yok. Elim yavaşça göğsüme gitti..daha ne kadar dayanır bunca acıya bilmiyorum.

Dursun istiyordum.. dayanmasın ve beni yarı yolda bıraksın istiyordum ama..o geldi. Ölmemiş. Gidemem artık. Azer burada yaşıyor..benimde yaşamam lazım.

Elimle yanağımı sildim usulca. Göğsündeki kurşun izleri..her gün onlara bakmış. Onda bıraktığım en kötü iz.

Çok kötü bir hata yaptım o gece..biliyorum. Pişmanlığı iliklerime kadar hissediyorum..ama ne yapayım? Şuan elimden bir şey gelmiyor ki..geçmişe gidemem. Gidip düzeltemem. Elimde sadece canım var.

Alsın.. ölümüm onun elinden olsun. Ama yeterki beni affetsin. Böyle ne kadar devam edebilirim bilmiyorum. O ölmemiş ama..ben her an ölebilirim..

Azerin yanından ayrıldığımdan beri kaç saat geçti bilmiyorum ama..beynim uyuşmaya başladı artık.

Ayağa kalktım yavaşça. Arkamı dönünce arabamın arkasındaki arabayı gördüm. Korumalarım gelmiş. Eve gidin demiştim oysaki. Yanlarına ilerledim. Yiğit geldi yanıma. "Efendim eve gittik ama Salih bey kesin emir verdi." Başımı salladım sadece. Konuşsam da sesim çıkar mı emin değilim zaten. Arabayı kullanacak halim de kalmadı.

Arka kapıyı açtı. Binip arkama yaslandım. Yola çıkınca saate baktım. Sabaha karşı olmuş bile.

Evin bahçesinde durdu araba. İçeri girip mutfağa geçtim. İlaçlarımı içtim. Kendimi iyi hissetmiyorum. Yine bir sıkıntı var yüreğimde.

Odama çıktım. Ayağımdaki topukluları çıkarıp ceketimi de bir kenara attım. Yatağa uzandım yavaşça. Yan tarafıma daldı gözlerim.

Evlilik teklifi ettiği gece heyecanlıydık ikimizde. Odalarımıza geçmiştik ama beni uyku tutmamıştı bir türlü. Fadik teyze duymasın diye sessizce odamdan çıkıp Azerin odasına gitmiştim. O da benden farksız değilmiş zaten.

Yanında uyumuştum. Sabaha kadar onun kokusuyla..bedeniyle uyumuştum. Hayatımdaki en güzel uykumdu sanırım.

Tebessüm ettim. Ama yavaşça soldu yüzümde. Şimdi..büyük bir boşluk var yanımda. Azerin bedeni yok..her zaman olduğu gibi..yine yanlızım.

Öperek uyandıracaktım onu her sabah..öyle söz vermiştim. Daha doğrusu Azer zorla söz almıştı. Olmadı ama..yine sadece hayalimizde kaldı güzel şeyler. Biz yine en kötülerine kaldık.

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin