BÖLÜM 30

613 55 64
                                    

Karacadan

Azerin dudakları değdi tenime. Gülümsedim. Bir haftadır uyuyormuşum ama..ben hep onunlaydım. Kendimi biraz fazla özletmişim galiba.

Geri çekilip yüzüme baktı. Elini göğsüme getirdi. Gözlerime baktı. "İyisin dimi? Ağrın falan var mı?" İki yana salladım başımı. Elimi elinin üzerine koydum. Biraz ağrım var ama rahatsız etmiyor sonuçta.

"Sen naptın ben uyurken? Sürekli başımda mıydın? Gözlerinde kızarmış..uyumadın dimi hiç?" Bir şey demedi ama anlarım ben. Uyumamıştır..yemek de yememiştir. Gözlerim dolarken tebessüm ettim.

"Bitti Azer..önümüzde hiçbir engel kalmadı. Ayrılmamız, ayrı kalmamız gerekmiyor artık." O da gülümsedi. Başını salladı. Elini yanağıma koydu. Gözümün kenarını öptü usulca. "Bitti sevgilim..artık her şeyi ardımızda bırakabiliriz.. geçmişi.. mutsuzluğu. Yeni hikayeler yazabiliriz artık." Sarıldım sıkıca. Geri çekilince gözlerini gördüm. Doluydu ikiside. Her an akmaya hazır gibi. "Kalbin durdu Karaca..çok kez. Bir şekilde döndün hepsinde..senin kalbin durdu..benim kalbim ölümün kıyısına geldi. Bir daha böyle bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Söz veriyorum." Gözlerim dolu baktım yüzüne. Elimi yanağına koydum. Anlımı anlına yasladım. "Seni çok seviyorum.." Dudaklarımızı birleştirdim.

Yavaşça öptü. Elinin biri belimi buldu. Kendine çekti beni. Dudaklarımdan ayrılınca başını omzuma koydu ve dudaklarını boynuma yasladı. Usulca kokumu çekti içine. Bende başımı onunkine yasladım. Elimi ensesine getirdim. Huzurla nefes aldım.

Kapı çaldı o sırada. Tabi sabırsız biri sanırım kapının önündeki ki cevap vermemizi beklemeden açtı. Belimi bırakmadan geri çekildi Azer. İlyas abiyle Behzat abi girdi içeriye. İkiside rahat bir nefes aldı. Yanıma geldiler hemen. "Kızım ödümüzü patlattın ya! Öldük biz burada! Bir daha böyle bir şey yok yasaklıyorum." Güldük İlyas abinin söyledikleriyle. Ömür kolunu tutup geri çekti. Sabır çekerek yanıma geldi. "Sanki keyfinden burada yatıyor ya kız. Bakma sen İlyasa canım. Şükürler olsun..bize döndün geri." Tebessüm ettim. Yavaşça sarıldı. Behzat abi geldi yanıma. Elini saçıma getirip başımı öptü yavaşça.

"Sonunda uyandın cadı. Uyanırken bu da başındaymış atsaydın ya şöyle okkalı bir kafa." Azer iki yana salladı başını söylenerek. Güldük biz de. İlyas abi de öptü saçlarımı. Gözleri doluydu onunda. Hep biraz duygusaldı zaten. "Bu Azer var ya bu Azer çok ağlattı beni. Sürekli acı acı konuştu. Sen döversin ayağa kalkınca beni uğraştırma." Azere döndüm. Bakışlarını kaçırdı benden. Baş parmağıyla usulca yanağını sildi. Yılmaz konuyu dağıtmak için yanıma geldi. Sarıldı yavaşça. "İyiki uyandın Karaca. Bu koca oğlanı birinin toparlaması lazım. Ben yoruldum gerisi sende artık." Başımı salladım tebessüm ederek.

Behzat abi geldi sonra yanıma. Yüzü asıldı gibi oldu biraz. "Biraz konuşalım mı artık?" Azer ayağa kalktı. Behzat abiye döndü. "Şimdi yeri değil. Daha yeni uyandı. Müsait bir zamanda eve gelin öyle konuşalım." İtiraz istemez bir tavırla konuşunca bir şey demedi Behzat abi. Kafasını salladı sadece.

Ne olduğunu soracaktım ama kapı açılınca o tarafa döndüm. Annemler gelmiş. İlyas abiler onlar gelince çıktı odadan. Azer kaldı bir tek yanımda. Annem geldi yanıma. "Yavrum..benim güzel kızım. İyisin dimi? Nasıl hissediyorsun kendini?" Başımı salladım usulca. Sarıldım anneme. Saçlarımı sevip yanağımı öptü.

İlk kez gerçekten anne kız gibi hissediyorum. Gülümsedim. Azerle göz göze geldik. O da çok memnun bu halimizden. Önceleri nasıl olduğumuzu az çok biliyor çünkü. Akın geldi. Annemden geri çekilip ona döndüm. Eliyla saçlarımı sevdi. "İyisin dimi abicim?" Gözlerine baktım onunda.

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin