Azerden
Terasın kapısını açıp dışarı çıktım. Gözüm usulca yerdeki kurumuş kana ilişti. Benim kanıma. Az daha ölecek olduğum yere baktım. Sevdiğim kadının benim için, üşümeyeyim diye getirdiği örtüye ve yastığa baktım.
Aynı zamanda beni elleriyle mezara koyan karım..
Üç kurşunla beni ölmekten beter eden karım..
Gözümden aşağı süzülen yaşla başımı kaldirip manzaraya baktım. Bütün her şeyimize eşlik eden manzara. Ölümümü gören..karımın ihanetine şahit olan yer.
Elim göğsüme çıktı usulca. Yara izlerinin üzerinde gezdirdim. Ne zaman affetmek istesem..bu yaralar engel oluyor bana. Bana verdiği zararı görüp vazgeçiyorum. Vazgeçmek zorundayım.
Koltuğa ilerleyip oturdum. Etrafa baktım. Bizi yıkan, ayıran evimize baktım. Eğer vurmasaydı beni tüm hayallerimizi gerçekleştireceğim ev. Mutlu, sıcak bir yuvamız olacaktı bizim.. düşmanlıklar bitecekti belki. Çocuklarımız olucaktı.
Olmadı. Bunların hiçbiri olmazken, bana mezar oldu. Öldüm ben burada. Canımı vereceğim kadın..burada aldı canımı.
Çok masum sayılmam biliyorum. Ama bunu da hak etmemiştim ben. Onu bu kadar çok severken..bizi böyle bitirmesini hak etmedim. Ben onun için kardeşimden vazgeçtim. O da yapsaydı..neden yapamadı? Sevmiyor muydu beni? Benim kadar sevmiyordu belkide..ben öyle sandım.
Her şeye rağmen ben onu çok sevdim. Hala seviyorum, özlüyorum. Karım o benim. O beni öldü bilsede..o benim hala karım. Dokunmaya kıyamadığım. Beni dokunmaya kıyamadığım vurmuştu ya..
Gözlerimi kapattıktan sonra ne oldu bilmiyorum. Beni o halde nasıl bırakıp gitti.. bilmiyorum. Bir yıl kadar da kendimde değildim zaten. Komadaydım ama yine onunlaydım. O yüzden bu kadar zor uyandım sanırım.
Uyandım bir şekilde ama. Uyandım ama bu seferde hiç konuşamadım. Karımın ihanetini kaldıramadım çünkü. Bunu bana başkası yapsaydı..umrumda olmazdı. Ama ondan beklemiyordum.
Uyandığımda umutluydum aslında..belki dedim belki buradadır. Nolursa olsun yanımdadır, beni bekliyordur. Beklemiyordu. Beklemeyi bırak hiç merak etmemişti bile beni. Öldüm mü kaldım mı..onun için ölmüştüm.
Belki yaralarım iyileşmişti ama derinlerimde bir yerler ağır yaralıydı hala. Ben oraları hiç iyileştiremedim.
Kaç gün, kaç gece öylece etrafı izledim bilmiyorum. Ne yapıyordu mesela şuan? Benden sonra..mutlu olmuş muydu? Ya da beni öldürünce mutlu oldu mu? Başı göğe erdi mi mesela? Bizi harcadığı için sevindi mi? Huzurlu mu şuan? Başka birine güldü mü?
Hiç birinin cevabını bulamadım. Kendi içimde sürekli bu savaşı verdim. Ama kazanan hiç olmadı.
Özür dilediğini hatırlıyorum. Defalarca kez beni sevdiğini söylemişti. Sesi, çığlıkları hala kafamın içinde bir yerlerde bana sesini duyurmaya çalışıyor.
Kendine bir şey yapmış mıdır? Beni arardı yoksa..merak eder haber almak isterdi. Ama hiçbir ses yok. Yapmamıştır dimi? Yaşıyordur..mutludur. Yapmasın. O bana kıydı ama ben ona kıyamam. Ölürüm tekrar onun için.
Onun için defalarca kez ölürüm..ama bir daha onunla olamam. Bu bizi ne kadar öldürür bilmiyorum.
Gözlerim elime düştü. Parmaklarım arasındaki alyansa baktım. Karaca'm yazıyor içinde. Söylemiyorum artık adını. Ne anıyorum ne de başka birinin anmasına izin veriyorum. Silip atmak istiyorum..kafamdanda..kalbimdende..
Biliyorum bizim için en iyisi bu olucak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK
Novela JuvenilKaracanın azeri vurduğu geceden başlıyor hikaye. Hep yazmak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadigim seneryo. Severek başlıyorum yazmaya. Karaca yaptığı secimle hayatına yön verdi. Tabiki azerin de hayatına yön verdi. Bakalım bu seçimler ikisini n...