BÖLÜM 18

823 59 67
                                    

Karacadan

Geri çekilip Azere baktım. Başını arkaya yaslamış gözleri de kapalıydı. Tebessüm ettim usulca. Elim yanağında gezdi. Yavaşça öptüm. Uyumuş kalmışız bu şekilde.

Elim göğsüne geldi sonra. Yara izlerinin olduğu yere dokundum. Başımı tam oraya yasladım. Kalp atış seslerini dinledim usulca.

Hayatımda dinlediğim en güzel ses olabilir. Bir el belime gelince kafamı kaldırdım. Gözleri hafif açıktı. Yüzüme baktı önce. Sonra da etrafa. Doğruldu.

"Uyumuş muyum ya?" Başımı salladım. İlk defa kabus görmeden..rahat bir uyku uyudum onunla. Eliyle anlını ovalayıp doğruldu. Ayağa kalktım bende. Elimle saçlarımı düzelttim. Kolumdaki saate bakınca akşama yaklaştığını gördüm. Bayadır buradaymışız..birlikte.

"İlyas abiler ne yaptı acaba?" Bana döndü. Bilmiyorum der gibi salladı başını. Masadan telefonumu aldım. Aldığım gibi de çalmaya başladı. İyi insan lafı üstüne..

Açıp kulağıma götürdüm. "Alo abi? Bir şey-" Telaşlıydı sesi. Arkadan gelen siren seslerini duydum. Kaşlarımı çattım usulca. "Karaca..çok kötü..karaca Behzat.." Devamını getiremedi. Azerin gözlerine baktım. Kaşları çatıldı. Ayağa kalktı. Sonra da yanıma geldi. Telefon kapanınca kulağımdan çektim.

Usulca bir nefes almaya çalıştım ama..işe yaramadı. "Noldu Karaca? Kötü bir şey mi? Ne dedi?" Masaya tutunma gereksinimi duydum. Ama Azer önce davranıp elimi tuttu. Başımı omzuna yasladım önce. Göğsümdeki ağrı beni zorlarken Azer başımı tutup kaldırdı. Gözlerime baktı.

"Karaca konuşsana. Noldu?" Gözlerim dolarken titreyen sesimle konuştum. "Behzat abi..bir şey olmuş. Gitmemiz lazım.." Kafasını salladı. Gitmek için hareket etti. Bende arkasından ilerledim. Şirketten çıkınca Azer arabasına yönlendirdi beni. Binince arkama yaslandım. Titreyen ellerim bacaklarımın üzerindeyken azerin eli iki elinin üzerine örtüldü. Gözümden akan yaşla konuştum.

"Senden sonra..bu işlere girince tanıştım onlarla. Hep bir abi gibi yanımdaydılar. Kötüydüm o zamanlar..neden o halde olduğumu bilmiyorlardı ama sormadılar da..sadece destek oldular." Araba ilerlerken sessizce beni dinledi. Azerin kucağımdaki elini tuttum. "Ben ilk defa..bir ailem olduğunu hissettim Azer.. şimdi kaybedemem." Gözlerime baktı. Bir şey diyemedi. Başımı önüme eğdim. Göz yaşlarım sessizce yolunu bulurken çatallı sesimle konuştum. "Bir şey söyle nolur..sen ne dersen inanırım ben..iyi bir şeyler söyle bana.." Sıkıca tuttu elimi.

"Korkma..kimseye zarar gelmesine izin vermeyeceğim." Başımı salladım. Boştaki elimle yüzümü sildim. Elim göğsümde dolandı. Ağrım biraz olsun dinsin diye bekledim. Azerin gözleri oraya gelince hafif çatıldı kaşları ama bir şey demedi.

İlyas abilerin olduğu yere geldik. Araba durunca Azer elimi bıraktı. O indi. Bende yavaşça indim. O önden giderken bende arkasından gelirim diye bekledi ama gidemedim. Arabanın önünde olduğum yerde kaldım. Gözlerim dolu halde etrafa bakarken ambulansları gördüm. Evlilik teklifi geldi aklıma..

En mutlu günlerinde..böyle bir şey olmuş olamaz dimi?

Azer gitmekten vazgeçip yanıma geldi. "Hadi karaca." Olumsuz salladım başımı. Geri gittim. Bir adım daha gidince arabaya yaslandı sırtım. Kaşları çatıldı. Bana doğru geldi. "Korkuyorum.." Gözlerime baktı. Ne yapacağını bilemedi. Gidip ne olduğunu öğrenmek istedi ama beni de bırakamadı. Ellerini yüzüme getirdi.

"Gidip öğrenelim ne olduğunu belki bir şey olmadı bilmiyoruz ki.." Gözlerimi kapatıp olumsuz salladım başımı. Az önce duran göz yaşları tekrar akmaya başlarken konuştum. "Korkuyorum Azer.. sevdiğim birini daha yerde kanlar içinde görmek istemiyorum..cansız bedenine sarılmak istemiyorum..dayanamıyorum artık." Hüzünle baktı gözlerime. Ondan sonra bana kalan hasarlar bunlar.

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin