《Üniversite Çalışmalarınızda Sizi Uyurken Bulmak》
*Jin*
Geç saatte stüdyonun önüne geldi, sehpanın karşısına dizildiğini, hala elinde kalem, çalıştığın sayfalardan birinin uzunca karalanmış olduğunu gördü.
"Ah, jagi," diye kıkırdadı, "Gerçekten çok tatlısın," diye gülümsedi ve kalemi elinden aldı.
Muhtemelen onu isteyeceğini bilerek, seni uyandırma fikriyle oynadı. "Bebeğim, uyanmalısın tatlım, seni yatağa falan götürmeme izin ver lütfen?"
"Jin," diye fısıldadın, gözlerini yavaşça açarak, "Eve ne zaman geldin?" Uykulu gözlerini ovarak sordun.
"Birkaç dakika önce, uyumalısın aşkım."
Başınızı salladınız, "İyiyim, biraz kestirmem gerekiyor," diye itiraz ettiniz, küçük bir esneme ortaya çıktı.
"Bu doğru değil, uykuya ihtiyacın var. Hadi,” dedi sizi sandalyenizden çekerek gülümsedi. "İşin yarın hala orada olacak."
Kolu belinize dolanmış olarak yavaşça yukarı çıkarken elleriniz onu kavradı. "Bütün bu işler çok stresli," diye sızlandın.
"Biliyorum ama çok iyi gidiyorsun. Oraya varacaksın, söz veriyorum," diye fısıldadı yanağını gagalayarak.
"Umarım öyledir."
**********************************************
*Yoongi*
Seni bulduğunda kalbi atladı, seni kolaylıkla yatağa taşıdı, yorganın altına sıkıştırdı, başının üstüne yumuşak bir öpücük bastırdı.
"Yoongs, sen misin?" Fısıldadın, elini tutması için ona uzandın.
Sana gülümsedi, gözlerin hala kapalı, “Benim. İyisin, sadece yorgunsun, bu yüzden seni biraz uyumak için yatağa getirdim, kesinlikle buna ihtiyacın var, çok streslisin."
"Hayır," diye mırıldandın, "Denememi bitirmem gerek, beni aşağıya götür lütfen," diye rica ettin, kollarını kaldırıp seni alması için.
"Bırak çalışmayı, gözlerini bile açamıyorsun."
Gözlerini açmaya çalıştın ama Yoongi'nin kıkırdadığını duyunca işe yaramadı.
Yoongi de aynı şeyi yaparak, "Yapabilirim, bana bir dakika ver," diye hafifçe kıkırdadın. "Pekala, yorgunum ama yapacak çok şey var ve çok az zamanım var."
Yanına uzandı, seni içine çekerek, "Şimdi iyi bir uyku çek ve çok daha iyi hissedeceksin, buna ara vermelisin."
"Haklısın, bana baktığın için teşekkür ederim. Bir süre benimle burada yatar mısın?" Sen sordun.
"Elbette, ben buradayım."
**********************************************
*Hoseok*
Odanıza yürürken, masanızın her yerindeki evrak işlerinde rahat olmaya çalışırken kollarınızı hareket ettirip her şeyi karıştırdığınızı gördü.
"Seninle ne yapacağız?" Birkaç parça kağıt alarak kıkırdadı.
Kaleminize uzanarak karıştırdığınızda sayfa numaralarını hizalamaya başladı. "Ne oldu?" Yanınızda Hobi'yi görünce sordunuz.
"Uyuya kaldın, paramparça oldun," diye hafifçe gülümsedi, "Biraz dinlenmelisin aşkım, bunun sana bir yararı yok."
Elindeki kağıdı fark ederek aşağıya baktın, "Okudun mu?"
