《Hamileliğin Dokuzuncu Ayında Seninle İlgileniyor》
Uyarılar: Dikkat yumuş yumuş olabilirsiniz!
*Kim Seokjin*
Onunla evlenmenizin sebebi Seokjin'in inanılmaz mutfak yeteneği değildi. Ancak hamileliğin sırasında ona olan sevgini vurguladı. Elmalı turta yemen gerekiyor gibi mi hissediyorsun? Gece yarısı bile pişiyordu.
Her zaman yanınızda olmak için elinden geleni yaptı. Bazen yoğun programı seninle ilgilenmesine izin vermiyordu. Ancak, dokuzuncu ayına gittiğinizde işine biraz ara vermeye karar verdi. Hep seninle olmak istedi. Senin yalnız olmanı istemedi.
"Film izlemeye ne dersin? Film gecesi yapmayalı uzun zaman oldu.” Atıştırmalıkları şimdiden hazırlayarak önerdi. Son zamanlarda meyve özlediğinizi biliyordu, bu yüzden bir kase muz, kayısı, ananas ve elma yaptı. Başını salladın, yatakta rahatladın.
"Teşekkürler aşkım." Sana kaseyi verdiğinde söylemiştin. Seokjin onun yanına uzandı, eli karnında. Bebeğin hareket ettiğini ve tekmelediğini hissetmeyi severdi.
********************************************
*Min Yoongi*
Yoongi, hamileliğinin ilk gününden beri çocuğuyla konuşma alışkanlığı içindeydi. Kafası artık kocaman olan karnındaydı ve rastgele şeylerden bahsediyordu. Muhtemelen hayatında gördüğün en tatlı şeydi.
"Seninle tanışmak için sabırsızlanıyoruz dostum." Yoongi mırıldandı, diğer eli seninkine dolandı. "Amcaların seninle yapacak binlerce şeyi çoktan planladı."
Yoongi'nin sözlerine güldün. Hoseok ve Taehyung, oğlunuzun doğum günü partisini hamileliğinin ikinci ayında planladılar. Herkes çocuğunu karşılamaya hazırdı.
"Umarım harika bir baba olurum. Sana ve annene daha fazla zaman ayıracağıma söz veriyorum.” Onun baba rolünü üstlenme yeteneğinden asla şüphe etmesen de sözleri seni gülümsetti. "Sana göstermek istediğim çok şey var, o yüzden bir an önce gelsen iyi olur." Yoongi, bebek doğana kadar gün sayıyordu, bu yüzden heyecanı ve sabırsızlığı vardı.
********************************************
*Jung Hoseok*
Hamile olduğunuzu duyurmadan önce zaten neşe ve duygu doluydu, ama sonra gerçekten elektriklendi. Hamileliğinin ilk ayında bebeğin ihtiyaç duyacağı hemen hemen her şeyi getirdi. Dördüncü ayınızdayken çocuklar yenidoğanın odasını dekore etmenize yardım etti.
"Uzak yürüyemeyeceğini biliyorum, bu yüzden internetten alışveriş yapıyoruz." Elinde laptop ile duyurdu.
Doktor bol bol dinlenmenizi tavsiye etti ve bebek için gerekli olan son eşyaları almanızı yasakladı. Hoseok kendini kaybolmuş hissetmeni istemedi, bu yüzden internetten alışveriş yapmaya karar verdi. "Ve bu peluş? Çok tatlı."
"Kızımızın zaten yirmi kadar peluş oyuncağı var, daha fazlasına ihtiyacı olduğunu sanmıyorum." Somurtmaya başladığında gözlerini devirdin.
*********************************************
*Kim Namjoon*
Namjoon her an doğum yapabileceğini biliyordu ve bu onu endişelendiriyordu. Etrafında dikkatli ve gerçekten koruyucu oldu. Oğlanlardan biri onu rahatsız etmeye kalksa, kulaklarını tıkayarak sorunu çözerdi.
"Onu neden çimdikledin?" diye sordu kahverengi saçlı çocuk ona doğru yürürken. Jungkook ve sen video oyunları oynuyordunuz ve hile yaptığında kolunu hafifçe sıktı. Acıtmadı ama seni şaşırttı ve sonra dudaklarından küçük bir çığlık kaçtı.
"H-hyung, özür dilerim." Mırıldandı, tamamen panikledi. Liderini kızdırmaması gerektiğini ve sinirlendiğinde korkutucu olabileceğini biliyordu. Bir kahkahayı tuttun, sahne kesinlikle çok komikti.
"Joonie, sakin ol. Kötü niyetle yapılmadı. Ben bebek değilim." Güldün, oyunu bir dakikalığına durdurdun. "Ayrıca, Jungkook eğlenmek için yeterince nazikti." Hızla odadan çıkan küçük çocuğu savundun.
Namjoon yanına oturdu ve burnunu öptü. "İki aşkıma karşı daha dikkatli olmalı."
**********************************************
*Park Jimin*
Dokuz ay önce saatlerce yürüyebilirdin. Artık acı ve yorgunluk hissetmeden mutfağa gidemezdiniz. Hamile karnı aşağı inmeyi zorlaştırıyordu.
Zamanı daha hızlı atlatmak için son üç haftayı film ve dizi izleyerek geçirdiniz. Ancak televizyondan bıktınız. Başka bir şey yapmak istedin, daha eğlenceli bir şey.
"Bunu yapamazsın, çok tehlikeli olabilir. Dokuz aylık hamilesin, iki değil." Jimin seni yemek yapmaması için ikna etmeye çalışıyordu. Dudaklarını büzerek iç çektin. Hamileydin, ölümün eşiğinde değildin. "Kanepede oturmaktan yorulduğunu biliyorum ama en iyisi bu. Canın yansın istemiyorum aşkım."
"Netflix'in bana önerdiği tüm programları izledim."
"Bunu kanepede yapmaya ne dersin? Böylece aynı anda oturup yemek pişirebilirsin. Ben oda için malzemeleri getireceğim."
**********************************************
*Kim Taehyung*
Hamileliğin boyunca Tae tam bir aşk yumağıydı. Seninle ilgileniyordu, belki çok koruyucu ama sevgi ve özenle. Canınız patates kızartması çektiği için onu gecenin bir yarısı uyandırabilirdiniz ve o, canını doyurmak için en yakındaki fast food lokantasına koşardı.
"Taehyung." Onu odandan aradın, karpuz yeme ihtiyacı duyduğunda bir moda dergisi okuyordun. "İşte!" Merdivenleri çıkarken cevap verdi.
"Bana karpuz getirir misin aşkım?" Tatlı bir sesle sordun. Senin ve bebeğin için her şeyi yapmaya hazırdı.
"Karpuz? Bu meyveden nefret ettiğini sanıyordum.” Kaşlarını çattı, kafası karıştı. Karpuzdan çok nefret ederdin ama görünüşe göre hamileliğin zevkini değiştirmiş. Nasıl cevap vereceğini bilemeyerek omuz silktin. "Tamam, iki dakikaya dönerim."
**********************************************
*Jeon Jungkook*
Hamileliğinin ilk birkaç ayı Jungkook için zordu. Bebekler ve bir kadın vücudu hakkında çok şey öğrendi. Size karşı davranışları da değişti, daha az oynak ve daha temkinli hale geldi. İyi bir baba ve iyi bir koca olabileceğini kanıtlamak istiyordu.
"Ayaklarına masaj yapmama ihtiyacın var mı?" Sen şişmiş ayaklarından şikayet ettikten sonra sordu. Hamile bir kadın için yaygındır ve tatsızdır.
Jungkook masaj yapmak için gereken ürünleri almak için banyoya koşarken başını salladın. Bütün bu küçük şeyler kalbini eritiyordu, mükemmel bir koca oluyordu.
"Müzik açayım mı?" Kabul ettikten sonra, favori çalma listenizi bluetooth hoparlörüne koydu.
