Bir Gece Terle Uyanıyorsunuz
*Jin*
Vücudunuz yukarı doğru fırladı, yorganı kavrarken avuçlarınız terliyor. Jin kıpırdandı, sen nefesini tutmakta zorlanırken sana baktı.
"Hey!" Ne kadar terli olduğunuzu hissederek sırtınızın küçük kısmına bir el bastırarak fısıldadı. "Hey, hadi, iyisin jagi, nefes almaya devam et."
Solunum düzeninizi bir kez daha normalleştirmeye çalışırken göğsünüz hızla çarparak onun tutuşuna düştünüz. Dokunuşu sizi yavaşça gevşeterek büyük bir rahatlık getirdi.
"Sen iyisin, buradayım." Başınızı birkaç kez öptüğünü hissederek başınızı salladınız. "Ne oldu?"
"Panik," diye mırıldandın, çaresizce vücudundaki teri silerek.
Nefesiniz sabitlenirken, Jin'in korkulu gözlerine bakarak Jin'in tutuşunu değiştirebildiniz. "Elimden götürüldüğüne dair gerçekten kötü bir rüya gördüm ve sonra gerçekten korktum çünkü seni bir daha asla göremeyeceğimi düşündüm."
Sırtınızda izler bırakarak, "Tam buradayım," diye rahatladı. "Güvendesin, kimse seni benden asla alamaz."
"Üzgünüm, seni panikleyip uyandırmak istemedim."
"Saçmalama, sadece senin iyi olmanı istiyorum, hepsi bu." Yavaşça sen göğsündeyken yattı, yorganı tenine değdirdi. "Daha iyi hissediyor musun?"
Başını salladın. "Evet, güvende olduğumu biliyorum, iyi olacağım."
"Kollarımdayken her zaman güvendesin."
**********************************************
*Yoongi*
Yoongi, çerçevenizin yataktan çıktığını fark ederek yana döndü. Kapıdaki boşluktan banyodaki ışığın yandığını görünce dışarı çıktı.
"Bebeğim?" Diye sordu, yere yığıldığını, senden ter damladığını görmek için içeri baktı. "Hey nasıl gidiyor."
Tuvaletin üzerine hafifçe eğilerek, "Kendimi... hasta hissediyorum," diye fısıldadın.
Yoongi başını salladı, yanına diz çökmeden önce alabildiği kadar havlu almak için boş odaya girip vücudunu okşadı.
"Başka bir kabus muydu?" Elini onunkinin arasına alarak sordu. Konuşmana gerek yoktu, dökülmek üzere dolup taşan gözyaşları ona her şeyi anlattı. "Çok üzgünüm Jagi."
Vücudunuz soğumaya başlarken geriye yaslanarak, "Bu senin hatan değil," dedin. "Böyle yapmamdan nefret ediyorum, sana karşı adil değil."
Oturdu ve seni göğsüne çekti. "Senin için adil değil, sadece sana bakmak istiyorum. Hala hasta olacakmış gibi hissediyor musun?"
"Hayır."
"Pekala, o zaman bir süre yatağa geri dönelim, sadece dene ve rahatla, kendini fazla heyecanlandırma." Yatağa dönerken ona yaslanarak başını salladın.
"Bana baktığın için teşekkürler" diye fısıldamadan önce göğsüne sıkıca sarıldın.
"Her zaman aşkım."
**********************************************
*Hoseok*
Sadece boşlukla karşılanmak için Hobi'nin dokunuşunu hissetmek için çaresizce döndün. Telefonunuzu elinize alarak hızlı bir şekilde numarasını çevirdiniz, sadece birkaç çaldıktan sonra sesini duydunuz. "Merhaba? Şu anda ne yapıyorsun?"
