《Onlardan Daha Uzunsun》
*Jin*
Yatağa girdiğinde, hızla yuvarlandın ve onunla yüz yüze geldin, ona zayıf bir şekilde gülümsedin. "Yatağa gelmeni bekliyordum."
"Neden?" Gülerek elini yüzünün yanına bastırdı.
"Sadece kollarını bana dolamak istedim," dedin, kollarının anında beline dolandığını hissederek, seni ona yaklaştırdı.
Bacaklarını kaldırdın, böylece bir top gibi kıvrıldın, bacaklarının seninkilerin etrafında hareket ettiğini hissettin, onları güzel ve sıcak tuttun, "Bu nasıl bir his?"
"Çok daha iyi hissettiriyor," diye fısıldadın, başını göğsüne yaslayacak şekilde yerleştirirken.
"Ben burada olduğuna göre şimdi biraz uyu," dedi.
"Yapacağım, iyi geceler Jin."
**********************************************
*Yoongi*
İstediği sos kavanozunu almak için bir sandalyenin üzerinde ayağa kalkarak en üst dolaba ulaşmak için çabalamasını izlediniz. "Eminim sen buna ulaşabilirdin."
"Muhtemelen," dedin, omuzlarını silkerek, koltuğuna geri oturdun.
"O zaman neden bana yardım etmedin?" Diye sordu, ikiniz için akşam yemeği pişirirken içini açıp tencereye döktü. "Mücadele ediyordum."
Başını salladın, "Biliyorum, ama bir şeyler yapmam için bana güvenmemelisin, sadece bazen işler etrafında çalışabilmek için inisiyatifini kullanmalısın."
“Her zaman mükemmel bir anlam ifade etmeyi nasıl başarıyorsun?” Şaşkın bir ifadeyle sorguladı.
"Sanırım bu, iyi olduğum başka bir şey," dedin.
"Sanırım bu doğru."
**********************************************
*Hoseok*
Gece yarısını kolayca geçmişti, ama yine de uyuyamayarak Hobi'ye bakarken kıpırdandınız. "Her şey yolunda mı?" Yanında kıpırdadığını hissederek sordu.
"Uyuyamıyorum," diye inledin, bacaklarını uzatarak.
"Öyleyse buraya gel," diye gülümsedi, kolunu senin yanına hareket etmen ve yanında kıvrılman için açarak bacaklarını sana doğru uzattı.
Gülümsediniz, gözlerinizin yavaşça kapanmasına izin verdiniz, kollarında küçük olmak sizi her zaman daha iyi hissettirdi. “Bu iyi hissettiriyor, teşekkürler Hobi.”
"İyi olduğun sürece," diye teselli etti, "şimdi biraz uyumaya çalış ve biraz dinlen."
"Artık bana sahip olacaksın," dedin ona.
"Önemli olan tek şey bu."
**********************************************
*Namjoon*
Birlikte fotoğraf çektirirken kolu etrafına dolandı, ona gülümsedi, “bana bakma, kameraya bak” diye azarladı.
Deklanşör kapanırken dizlerini bükerek kıkırdadın.
"Bunu gördüm," diye fısıldadı, fotoğraf çekildikten sonra kulağına. "Bütün bunları yapmana gerek yok, beni hiç rahatsız etmiyor."
Başını salladın ve fotoğrafı çeken kişiden telefonu aldın, "Sadece ne yapmak istiyorsam onu yapmama izin ver Namjoon, buna ihtiyacım yok."
"Üzgünüm, sadece seni daha iyi hissettirmek istedim," dedi sana kollarını masumca kaldırarak.
"Haklısın, beni görmezden gel, üzgünüm," diye içini çektin.
“Hiçbir şey için endişelenme jagi.”
**********************************************
*Jimin*
Bütün geceyi her zaman yaptığın gibi Jimin'e sımsıkı sarılarak geçirmiştin. “Chim, beni biraz kaşıklayabilir misin?”
"Elbette," diye kıkırdadı, kollarını sana dolamak için arkasını döndü.
"Büyük kaşık olmaktan bıktım, bir değişiklik yapmamızın zamanının geldiğini düşündüm," dedin ona, kollarının seni sıkıca sarmasına izin vererek.
Gülümseme büyüdü, dudaklarının omuzlarında gezindiğini hissetti, "Aslında bu oldukça iyi hissettiriyor, seni bir kez olsun tutabilmek, bunu sevdim."
"Ben de beğendim," diye yanıtladın, ona bakarak, dudaklarına bir öpücük kondurarak, "sevildiğimi hissediyorum."
"Her zaman aptalca seviliyorsun," diye kıkırdadı, yüzünün kenarını dürterek.
"Biliyorum, öyleyim."
**********************************************
*Taehyung*
İkiniz yatağa uzandınız, elleriniz onun içindeydiniz, içgüdüsel olarak onları belinize dolatıp sizi tutabilsin. "Yani, böyle mi olacak?"
"Ben küçük kaşık olmak istiyorum," dedin ona yakın tutarak.
"Önemli değil jagi, seni seve seve kaşıklarım," diye dalga geçti, ellerini saçlarının arasından geçirerek, yavaşça uyumana yardım ederek, "rahat mısın?"
Başını salladın, tutuşunu gevşetti, "Sen etrafımdayken her zaman rahatım," dedin, gururla kıkırdadığını duyarak.
"Hadi biraz uyuyalım," diye fısıldadı kulağına, hafif bir melodi mırıldanarak.
"Bunu yapmana bayılıyorum," dedin ona, ona bakarak.
"O zaman yapmaya devam edeceğim."
**********************************************
*Jungkook*
Yere oturdun, Jungkook'u senin üzerinde şaşkın bir halde bıraktın, sırıttın, bacaklarını ayırıp aralarına oturdun. "Orada ne yapıyorsun jagi?"
"Sadece etrafımda olmanı istedim," dedin ona karşı itilip kakarak.
"Tek yapman gereken söylemekti," diye kıkırdadı, ellerini saçlarının arasından fırçaladı, bacaklarını sana doladı, ayaklarını senin yanına doğru gıdıkladı.
Gülmeme engel olmaya çalışarak "Ne yapıyorsun? Bu gerçekten gıdıklıyor," ona bakmak için başınızı geriye doğru eğerek kızardınız.
"Kucaktaki küçük olmak isteyen sendin," diye hatırlattı dilini dışarı çıkararak.
"Bana karşı bu kadar acımasız olmayı bırak," diye mırıldandın surat asarak.
"Sadece sessiz ol jagi."
