《Üzgün Olduğunda Sarılmak İstiyorsun》
*Seokjin*
Sarılmak istediğinde Jin biraz gülümserdi ama üzgün olduğunu anladığında bu gülümseme kaybolurdu. Jin sevdiğini üzgün görmekten nefret ederdi, sana kocaman sarılmaktan çekinmezdi. En az bir kere seni gülümsetmeye çalışır, başını kaldırıp ona güzel gülüşünü göstermeni söylerdi.
************************************
*Yoongi*
Yoongi'nin cevap vermesi biraz zaman alacaktı, ona geldiğine biraz şaşırmıştı. Yine de sana sessizce başını sallayıp kollarını açarak mutlu olurdu. Sessiz bir çile olurdu, sadece seni tutardı, seni neden üzgün olduğun konu hakkında konuşmaya zorlamazdı, ama konuşmak istersen dinlemeye açık olurdu.
************************************
*Hoseok*
Hobi hiç düşünmeden sana sarılırdı. Üzüldüğünü, sorunun ne olduğunu ya da konuşman gerekip gerekmediğini sorduğunda üzülürdü. Sizi güldürmek ve ruh halinizi hafifletmek için sizi dinler ve tavsiyesini veya tesellisini sunardı.
************************************
*Namjoon*
Namjoon konuşmak için yanında kalarak sana rahatlatıcı bir kucaklama verirdi. Sırtını ovuşturur ve neden üzgün olduğunu dikkatle dinlerdi. Ağlamak için mükemmel bir omuz olarak, sahip olduğu her türlü tavsiyeyi verecekti. Seni neşelendirmek için tam olarak ne söyleyeceğini biliyor gibi görünüyor.
************************************
*Jimin*
Jimin uzun uzun surat asıp sana sarılır, üzülmemeni söylerdi. Seni böyle görmek onu üzüyor, bu yüzden seni rahatlatmak için elinden geleni yapacaktı. Size bir içecek ya da atıştırmalık ısmarlamayı teklif eder, kendinizi daha iyi hissedene kadar yanınızda kalır ya da ihtiyacınız olduğu kadar size sarılırdı.
************************************
*Taehyung*
Taehyung, sorduğun anda sana sarılır ve bunu çabucak küçük bir kucaklaşma seansına dönüştürürdü. Seni üzgün görmekten nefret eder ve seni daha iyi hissettirmek isterdi. İstersen bu konuda konuşmana izin verirdi, yoksa sana sarılır ve her şey hakkında konuşurdu.
************************************
*Jungkook*
Jungkook, büyük bir kucaklamayla başlayıp neyin yanlış olduğunu sorarak seni daha iyi hissettirmeyi kendine misyon edinirdi. Gerçekten iyi dinlerdi, belki seni daha iyi hissettirmek için tam olarak ne söyleyeceğini bilemezdi, ama üzgün olduğunda ona gelebilecek kadar yakın hissettiğin için mutlu.