yukarıda yine bölümde geçen ve baya sevdiğim bi şarkı var! uzun biraz, ama bence dinleyin...
iyi okumalar...
*~*~*~*
19.02.1971
Sevgili İngiliz Beyefendisi,
Sabah epeyce erken kalktık ve kahvaltıyı Anne'in evinde ailece yaptık. Bunu demek çok... garip hissettiriyordu. Ancak Anne aynen öyle demişti, 'Ailecek kahvaltı yapıyoruz.'
Fırsat buldukça onları ziyaret edeceğimizi söyleyip ayrıldığımızda saat henüz on bir olmuştu. Londra'da yapacağımız işler bitmişti. Artık eve dönmemek için bir sebep de kalmamıştı. O yüzden yola koyulduk.
"Türkiye'ye hemen alışmışım, biliyor musunuz?" diye mırıldandınız, "Arabanın burasında oturmak hâlâ çok garip... Sol taraftaki yoldan gitmek de."
"Birkaç güne kalmaz alışırsınız," dedim ve çantamdaki güneş gözlüğünüzü çıkarıp dikkatlice size taktım, "Çok parlıyor."
Sırıttınız ve yandan bir bakış attınız. Çok yakışıyordu size... bu haksızlıktı.
"Kütüphaneyi özlediniz mi?"
Derin bir soluk verdim, "Yolda uyuyakalmayacak kadar çok özledim!"
Güldünüz, "Bence uyumak iyi bir fikir, zaman çabuk geçer."
"Uyumamı neden bu kadar seviyorsunuz, anlamıyorum," bununla ilgili sürekli bir şeyler söylüyordunuz... Hoşunuza gittiğini biliyordum.
"Ben her halinizi çok seviyorum," dediniz bir yandan bana bakarken, "Uyurken de çok güzel oluyorsunuz... ancak yalnızca sizi düşündüğüm için öyle dedim. Dün epey geç geldik, sabah da erken kalktık."
Omzumu silktim, "Çok heyecanlıyım ki neden bilmiyorum... hemen gitmek istiyorum. Uyuyamıyorum da... neden bir şeyler dinlemiyoruz?"
"Birkaç kaset olacaktı aslında..." dediniz, "Torpidoya neden bakmıyorsunuz?"
Birkaç kaset içinden daha evvel dinlemediğim birine rastladım, "Durun tahmin edeyim, country ya da folk kasetlerinden birisini seçtiniz."
Şaşkınlıkla size döndüm, "Nereden bildiniz?"
Gülümsediniz ve bana döndünüz, "Bunu sahiden soruyor musunuz?"
Dudağımı büzdüm, beni iyi tanıyordunuz.
Joni Mitchell'ın evvelki sene çıkardığı kasetti bu. Sahiden yolculukta bunları dinlemek epey eğlenceliydi.
Tanıdık sokakları görünce derin bir soluk verdim. Tanrım, çok özlemiştim burayı! Özellikle de kitaplarımı... onlara iyi baktıklarını umuyordum.
"Sakin olun... Bir yerinize bir şey olacak şimdi," dediniz bir yandan yola bir yandan bana bakarken. Olduğum yerde kıpır kıpırdım.
"Ah! Ama burayı çok özlemişim..." dedim gülerken, "Hele şu pastaneyi çok özledim... özellikle elmalı kurabiyelerini."
Başınızı salladınız, "Ben anladım..." dediniz ve arabayı pastanenin önünde durdurdunuz, "Hemen geliyorum."
Memnuniyetle arkama yaslandım, elmalı kurabiyeleri sahiden bir başkaydı. Çok seviyordum.
Sizi beklerken etrafı süzdüm, ancak o sıra bir şey gördüm. Kaşlarımı çattım, biraz ileride, köşede bir adam küçük bir çocuğu tartaklıyordu. Kollarını sertçe kavramış, çocuğu sarsıyordu. Küçük çocuğun ağladığına neredeyse emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
englishman | harry styles
FanfictionSevgili İngiliz Beyefendisi, daha adınızı bile bilmiyorum lakin özrümü kabul edin. Başta size karşı bu duyguları beslediğim, sonra da sizden bunu hep gizleyeceğim için...