*~*~*~*~*
29.01.1971
Soğuk bir öğlen
Kasabanın merkezindeki ufak restoranlardan biri
Harry ve Jack
"Çocukluk arkadaşım diye demiyorum, zekidir. Bir şeyleri sezdiğini düşünüyorum."
Harry endişeyle çenesini ovuşturdu, "Sezse ne olur ki? Benimle zaten konuşmuyor..."
Jack gözlerini devirdi, "Senin kadar ahmak birini görmedim, dün kendin de görmüşsün saatlerce senin peşindeydi! Tanrım!"
Harry'nin yüzünde tembel bir gülümseme belirdi. Doğru ya... dün onu görmüştü.
Jack kendi kendine gülümseyen Harry'ye anlamsızca baktı. Başını onaylamazca sallarken kendi kendine homurdandı, "İkiniz de kendinizi üzmek için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz."
Harry'nin gülümsemesi buruk bir hal alırken fısıldadı, "Öyle..."
"Nancy'yle konuştun mu?" diye sordu Jack.
Harry huzursuzca yerinde kıpırdandı, "Hayır..."
Jack yeniden göz devirdi, "Biliyordum, bu yüzden senin yerine ben konuştum."
Harry şaşkınca Jack'e baktı, "Tanrı aşkına, ne diyebilirdim? Ne kadar boktan biri olduğunu fark ettim Ayla ve benden uzak dur, mu?"
"Evet, demen gereken işte bu kadar basitti," diye homurdandı Jack.
"Tek suçlu o değil ancak..." dedi Harry, nedensizce Nancy'yi biraz olsun savunmak istemişti.
Jack'in yüzü sarardı. Bunun için her gün vicdanı sızlıyordu, "Biliyorum," diye fısıldadı.
Harry de bir anda üzülmüştü, "Öyle demek istemedim..."
"Yok... Sen haklısın," diye mırıldandı Jack. "Ama bu işin en büyük sorumlusu yine de o. Pişman ya da değil, beni zerre kadar alakadar etmez. Bizden uzak dursun, yeter."
Harry başını salladı. Yıllardır tanıdığı Nancy'nin böyle bir şey yapmasına... inanamıyordu. Öğreneli birkaç gün olmuştu ama işte... Bir türlü kabullenemiyordu.
"Jack," diye başladı söze Harry, "İkisinin de cezasını çekmesi gerekiyor. Buna göz yumarak biz de yanlış yapıyoruz..."
Jack yutkundu, "Biliyorum..."
"Aileni düşünüyorsun, biliyorum. Ama sana temin ederim kardeşlerinin eğitiminden tut tatillerine kadar her şeyi ben karşılayabilirim. Her konuda destek olurum, her şey için," diye devam etti Harry.
Jack başıyla onayladı, "Sağ ol, dostum... Ama aklıma takılan para meselesi değil. O kısmı ben bir şekilde hallederim." Jack hala kendini hazır hissetmiyordu. Kaybedeceği şey büyüktü... ama o içini yiyip bitiren, geceleri onu uyutmayan o pis duygudan kurtulmuş olacaktı.
"Jack, yalnız değilsin, biliyorsun değil mi? Arkadaşlar böyle yapar," dedi Harry, Jack'in gözlerinin içine bakarak.
"Desteğin için teşekkür ederim," diye mırıldandı Jack, "İyi ki varsın, dostum."
Harry, Jack'in kolunu sıvazladı. "Sen de iyi ki varsın," diye yanıtladı onu.
Jack dediklerinde oldukça samimiydi, gerçekten Harry iyi ki vardı. 20 yıldır içinde tuttuğu şeyleri birine anlatmak o kadar iyi gelmişti ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
englishman | harry styles
FanfictionSevgili İngiliz Beyefendisi, daha adınızı bile bilmiyorum lakin özrümü kabul edin. Başta size karşı bu duyguları beslediğim, sonra da sizden bunu hep gizleyeceğim için...