Çukur yaş konusunda bok gibi olduğu için ben gene liste bırakıyorum buraya. Ona göre okuyun. İlk sahnedeki yaşları bu.
Cumali 34
Kahraman 32
Selim 23
Salih 23
Yamaç 16
Karaca 3
Akşın 3Selim ve Salih sokakta yürürlerken "Salih, hadi beni anladım. Ama bunları niye aldık?" dedi. Salih'in göğsündeki ana kucağından sarkan Akın ve Salih aynı anda Selim'e baktılar. "Aşk olsun Selim. Çocukların onlar senin!"
Amcasının sesini duymasıyla babasının elini tutan Karaca önce amcasına sonra da babasına baktı. Salih'in sürdüğü bebek arabasında oturan Akşın "Ne oldu?" dedi sevimli sesiyle. Salih ona eğilip "Bir şey yok amcasının güzeli." dedi ve Selim'e baktı. "Bak çocukları üzüyorsun." Selim gözlerini devirip "Tüm dramayı başlatan sensin." dedi.
Karaca araya girip "Senin güzelinin ben olduğumu sanıyordum." dedi üzgün sesiyle. Salih hemen onun saçlarını okşadı. "Sen de benim güzelimsin Karaca'm. Sen benim ilk göz ağrımsın." Karaca ilk doğan torun olduğu için en çok kıskanan da oydu. Amcalarının tüm ilgisini üstünde istiyordu. Karaca, Salih'in sözleriyle tatmin olup gülümsedi. Ama gülümsemesi kısa sürmüştü. "Daha gelmedik mi?"
Salih sokağın yanlarındaki dükkanlara bakıp "Az kaldı güzelim." dedi. Selim de kızı gibi sızlanıp "Neden arabayla gelmedik ki?" dedi. Salih "Yürüyoruz işte. Çocukları gezdiriyoruz." dedi. Selim başını sallayıp "Aynen." dedi. "Saadet'e sürpriz yapmak için ona yalan söyledim ve yalanıma yeğenlerimi de alet ettim demiyorsun da..." Salih kaşlarını çattı. "Alakası bile yok. Ben yeğenlerimle kaliteli zaman geçirmeyi seviyorum." Selim güldü. "Kuyumcularda mı?"
Salih somurturken Akşın cıvıldayarak "Kuyumcuya mı gidiyoruz?" dedi. Karaca da heyecanla "Bize bir şeyler mi alacaksınız?" dedi. Salih ve Selim bakıştılar. Selim sırıtıyordu pisçe. Salih kırılan sesiyle "Tabi ki de! Başka kime ne alabiliriz ki?" dedi. Bugün planladığından fazla para harcayacaktı. Akşın merakla "Televizyondakiler gibi kız kardeş kolyeleri alabilir miyiz Salih amca?" dedi. Karaca da heyecanla başını sallayınca Selim hemen "Tabi ki de kızlar." dedi. "Neticede amcanız yeğenleriyle kaliteli vakit geçirmeyi seviyor."
***
Salih, Karaca ve Akşın'ın yardımıyla hem kolyeleri hem de Saadet'e bir yüzük seçmişti. Akın kuyumcuya girdiklerinden birkaç dakika sonra Salih'in kucağında uyuyakaldığından pek yardımı olmamıştı. Salih ise heyecandan yerinde duramıyordu.
Eve döndüklerinde Karaca hemen dedesinin yanına koşmuş ve kolyesini göstermişti. Salih hala kucakta uyuyan Akın'la salona girdiğinde "Baba? Seni kahvede sanıyordum." dedi. İdris "Erken döndüm oğlum. Kahraman ve Cumali bugünü kapatıp gelecekler." dedi. "Siz neredeydiniz?" O sırada salona gelmiş olan Selim'e döndü İdris Salih ona cevap verirken. "Biraz çocukları gezdirelim dedik ya. Çarşıda biraz gezdirdik. Kolye aldık."
İdris Karaca'nın saçını okşarken "İyi iyi. Akın'a da bir şeyler aldınız mı? Çocuğun bir hafta sonra doğum günü." dedi. Salih sanki duysa bir şeyleri anlayabilecekmiş gibi hafiften ayılmaya başlayan Akın'ın kulaklarını kapattı nazikçe. "Ona aldım ben zaten baba. Hazır." İdris oğlunun zevzekliğine başını iki yana salladı ve "İyi." dedi.
Selim Salih'i dürtüp "Had, ver artık da yatırayım." deyince Salih "Hayır ya." dedi ve Akın'ı kucaktan indirmedi. Salih ondan kaçarcasına balkona ilerleyince Selim de onun peşinden gitti. "Salih! Ver oğlumu artık yeter." Salih inatla "Hayır dedim Selim! Yeğenimi benden alamazsın." dedi bahçeye inerken. Selim ise bağırarak "O senin yeğeninse benim oğlum olduğu için gerizekalı." diyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamızın Oğlu
FanficCumali arabayı park etti ve yan koltukta uyuyakalmış olan kardeşine baktı. Gülümsedi ve onu uyandırmamaya çalışarak arabadan indi. Kapıyı çalmadan kapı açılmıştı. Annesinin ona sarılan kollarını hissedince Cumali birden vazgeçip onu affetmek istedi...