Hilal sütyeninin kalan kopçalarını takmaya çalışırken çoktan pantolonunu giymiş olan Salih yatakta onun arkasına oturup "Yardım edeyim." dedi. Hilal ellerini sırtından çekince Salih sırıttı. Hilal hissettiği şeyle "Takman gerekiyordu, çözmen değil." dedi gülerek. Salih kadının boynuyla omzunun birleşim yerini öptü. "Sabaha daha var be karam." Hilal ona bakıp yanağını öptü. "Hadi canım benim. Tak şunu." Salih oflayıp kopçayı takarken "Sadece çok nazikçe istediğin için takıyorum." dedi.
Salih yataktan kalkıp gömleğini de giyerken "Yarın uygunsan şu benim mallara bakmaya gidelim." dedi. Hilal atletini giyerken "Ya olur da, benim o toz işi için bir de ayriyetten abimi aramam lazım. O anlıyor." dedi. Salih kollarını katlarken kaşlarını çattı. "Malımın kalitesini mi sorguluyorsun sen?" Hilal ona baktı. "Ne alakası var? Ben sadece teslimatçıyım. Sadece eğer abim de beğenirse belki onunla da iş yaparsın diye." Salih güldü. "Ben senin o abinlerle iş miş yapmam kızım." dedi. "Unut sen onu. Ayrıca-"
Salih konuşurken bir anda patlamaları duymasıyla ikisi de eğildiler. Salih hemen komodinin üstündeki silahını alıp "Hilal!" dedi. Hilal çoktan yastığının altındaki silahını almıştı. "Ben iyiyim Salih. Çıkmamız lazım. Hadi." Salih başını sallayıp "Amina koduklarım. İki dakika mutlu olmayalım değil mi?" dedi.
Salih cama yaklaşıp birkaç el sıkarken Hilal "Sıçtırtma şimdi Salih! Gel hadi, gitmemiz lazım!" dedi ve Salih'i tuttuğu gibi kdadan çıkarttı. Oda hala taranırken Salih Hilal'e bakıp "İyisin değil mi sen? Bir yerine bir şey olmadı." dedi. Hilal başını sallayıp "Bende bir şey yok sende?" dedi. Ve Salih'i kontrol etti. Ama gördüğü şeyle kaşlarını çatıp "Vurulmuşsun işte ya." dedi ve Salih'in kanayan karnını tuttu. Eli kan olurken "Hadi doktora Salih" dedi endişeyle.
Salih telefonunu çıkartıp "Yok, başka bir yer var, oraya gideceğiz." dedi. Hilal onu kendine yaslayarak ağırlığını kendine verirken asansöre bindirdi ikisini de. Salih telefon açılınca gülümseyip "Baytar Amcam!" dedi. Baytar uykulu bir sesle "Kahraman mı vuruldu Cumali mi?" dedi. Salih "Yok yauv, bu sefer ben. Geliyorum sana he, haberin olsun." dedi. Baytar "Sen hiç vurulmazdın?" deyince Salih güldü ama gülerken yarası acıyordu. "Aklım başka yerdeydi Baytar Amca. Hadi ben kapatıyorum."
Telefonu kapattıklarında Hilal onu otelden çıkartıp valenin getirdiği arabaya bindirdi hemen onu. Hilal, Salih'in baygın baygın verdiği tarifle Baytar Amca'nın yerine vardıklarında hemen inip Salih'in de inmesine yardım etti. Hilal ceketini onun yarasına bastırırken Salih gülüyordu. Hilal başını iki yana sallayıp "Gülünecek ne var Salih ya?" dedi hafiften sinirlenerek. Salih kıkırdarken "Bilmiyorum ben her yaralandığımda böyle bir gülme geliyor, mizah seviyem tavan oluyor." dedi.
Baytar kapıyı açıp Salih'e baktı. Ardından kıza dönüp "Geçin kızım geçin." dedi. Hilal onu aşağıya indirip sedyeye yatırdığında Baytar gözlüklerini takıp "Kızım sen çık. Biraz sakinleş. Elini yüzünü yıka." dedi. "Ben de bu gerizekalıyı dikeyim." Salih gülerek "Aşk olsun Baytarım ya." derken Hilal başını sallayıp son bir kez Salih'e baktı ve çıktı odadan.
Hilal tuttuğu nefesini verip sırtını duvara verip hıçkırdı. Hala Salih'in kurumuş kanı olan eliyle göz yaşlarını sertçe sildi. Hilal duvarda kayıp yere oturdu. Kendine durmadan Salih'e bir şey olmayacağını hatırlatırken yanına biri gelmişti. Kadın elini onun omzuna koyup "Kızım hadi kalk." dedi. Hilal ona baktı. Kadın "Hadi, bak üstün başın kan olmuş zaten." dedi ve Hilal'i elinden tutarak kaldırdı.
Hilal temizlendikten sonra kadın "Çay ister misin?" dedi. "Sakinleştirir, içini ısıtır." Hilal belli belirsiz başını salladı. Kadın gidince Hilal ofladı ve Salih'i götürdüğü odaya baktı. İçeriden acı dolu bir inleme gelince hemen kalkıp odaya koştu. Kapıyı açtığında Salih baygın baygın "Yok bir şey karam, çık dışarı." dedi. Hilal "O bağırma neydi?" deyince Baytar "Bu gerizekalı ona onu uyuşturacak bir şey vermemi istemiyor, sonra canı yanınca da bağırıyor. Eşek sıpası." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamızın Oğlu
FanficCumali arabayı park etti ve yan koltukta uyuyakalmış olan kardeşine baktı. Gülümsedi ve onu uyandırmamaya çalışarak arabadan indi. Kapıyı çalmadan kapı açılmıştı. Annesinin ona sarılan kollarını hissedince Cumali birden vazgeçip onu affetmek istedi...