Babamızın Oğlu

5.0 // Damat

Çukur yaş konusunda bok gibi olduğu için ben gene liste bırakıyorum buraya. Ona göre okuyun. İlk sahnedeki yaşları bu.
Cumali 51
Kahraman 49
Damla 43
Selim 40
Salih 40
Leila 40
Hilal 38
Yamaç 33
Efsun 32
Celasun 25
Azer 24
Karaca 20
Akşın 20
Akın 18
Acar 15
Mücahit 12
Umut 8
Masal 8
Asiye 8
Nejan 5

Karaca Azer'in tez canlı olduğunu biliyordu. Bir şey istiyorsa hemen olsun kafasındaydı adam. Belki de o yüzden erkeklerin kaçırıldığı geceden hemen iki gün sonra gelip Salih amcasının desteğiyle babası ve dedesiyle konuşmuştu. Dedesi ilk başta şaşırsa da Selim bir şey demezken ve Salih çocuğu onaylamışken daha nesine karışabilirdi ki? Hem zaman zaman Kahraman'ın da o çocuktan övgüyle bahsettiğini duymuştu. İdris Koçovalı'dan kızıyla evlenme konusunda onay almak herkesin harcı değildi.

Karaca bunu öğrendiğinde çok sevinmişti. Neticede artık birlikte olduklarını gizlemek zorunda değillerdi. Karaca buna sevinirken bir sonraki randevularında Azer ona hep gittikleri deniz kenarındaki kebapçıda evlenme teklif etmişti. Karaca Azer'i daha erken olduğuna ikna edemeden Azer ona yalvaran sevimli gözleriyle bakmış ve "Birbirimizi seviyoruz Karaca, neden bunu resmi bir bağlılık da yapmayalım ki? Birlikte yaşarız hem?" demişti. Karaca'nın ikna olmasında Azer'in bunları söylerken Karaca'nın yüzünü küçük öpücüklere boğmasının da payı vardı aslında.

Haberi alan amcalarına kısa süreli kal gelmişti. Sonunda Salih "Lan ben seni babama anlatırken bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. Çıkar karagülüm sen de o yüzüğü. Daha yaşınız kaç, başınız kaç." demiş ve kalkıp cidden yüzüğü almaya çalışmıştı. Neyse ki Hilal onu tutup aklını başına getirmişti. Salih dramatik bir şekilde minik bebeğinin, ilk göz ağrısının evlenmesine yanarken Selim olgunlukla gülümsemiş ve kızını kutlamıştı.

Yine de hep sakin ve kontrollü gözüken bu adam, Azer'e döndüğünde gözlerinde bir seri katilin soğukluğu vardı. "Kızımı üzersen seni boğarak öldürür, kimsenin seni bulamayacağı bir yere gömerim, mezarından portakal ağaçları çıkar. Anladın mı?" Azer korkarak başını sallarken Salih sakinlemiş ve Azer'in tırsmasını tatmin olarak izlemişti.

Şimdiyse Azer, annesi ve birkaç kardeşi eve gelmişlerdi, Karaca'yı istemek için. Karaca giydiği beyaz elbisenin içinde sakin kalmaya çalışıp kahveleri yaparken Hilal ve Efsun neredeyse ağlamaklı olarak bildikleri küçük kızın ne ara gelinlik çağa geldiğini anlamaya çalışıyorlardı. Akşın'ı istemeye geldiklerinde de Leila ve Damla aynı haldeydi gerçi.

Karaca kahvelerin önce köpüklerini bardaklara paylaştırıp sonra üstlerine eklerken Hilal, kızın ellerinin titremeye başladığını fark etti. Onun yanına gidip "Kız sakin ol, bir şey olmayacak." dedi. Ayşe de başını sallayıp "Aynen Karaca, sakin ol kızım." dedi. Karaca gerilince amcasının da yaptığı gibi yüksek sesle "Kolaysa siz olun." dedi.

O sırada mutfağa gizlice giren Celasun gelip "Selam hanımlar. Ufak bir sorum var. Hangisi Azer'in?" dedi kahvelere bakarak. Karaca endişeyle "Niye, noldu, olmamış mı?" dedi. Celasun arkadaşının gerildiğini anlayıp "Yok ya. Hepsi çok güzel gözüküyor. Ama pul biber koyacağım, hangisi?" dedi. Akşın "Yok artık Celasun! O senin arkadaşın!" dedi. Celasun "Artık bacanağım olacak ve bu evin ilk damadının ben olduğumu bilmeli." dedi. "Salih abimin bulacağı en iyi damat benim."

Onun peşine takılmış olan Akın "Sen hala o söze mi takılıyorsun Celasun ya?" dedi. Ve Karaca tam kardeşini mantıklı olduğu için tebrik edecekken Akın ablasını hayal kırıklığına uğratıp "Abartma, sadece tuz koyalım." dedi. Karaca sinirle "Siktirin gidin mutfaktan! Çabuk!" dedi. Celasun ve Akın ona bakarken Karaca parmağıyla kapıyı işaret etti. "Amcamı çağırmadan! Hemen!" Akın ve Celasun somurtup giderken Leila "Ama cidden bir şeyler koyalım." dedi ve pul biber torbasını alıp "Ben atıyorum şuna." dedi. Akşın "Ayarında olsun anne ama bak." dedi. Leila başını sallayıp "He he." dedi ve bir tutam koydu. Karaca bozulan köpüğü düzelttikten sonra tepsiyi alıp "Ben çıkıyorum." dedi. Tam o sırada Hilal onu durdurup biraz tuzu başka bir kahveye ekledi. "O ayarsız amcanın bu tamam mı? Sabahtan beri somurtuyor içeride."