Çukur yaş konusunda bok gibi olduğu için ben gene liste bırakıyorum buraya. Ona göre okuyun. İlk sahnedeki yaşları bu.
Cumali 39
Kahraman 37
Selim 28
Salih 28
Hilal 26
Yamaç 21
Karaca 8
Akşın 8
Akın 6
Acar 3Yamaç, Salih gibi damatlığını aynı yerden seçerken o somurtmak yerine heyecanla sırıtmadan edemiyordu. Sena ile hayatını birleştirceği için çok heyecanlıydı. Koltukta onun takımını denemesini izleyen Emrah gözlerini devirip "Selim nerede kaldı ya?" dedi. Yamaç "Ha o senin abinle halletmesi gereken bir iş varmış. Onu halledip gelecek." dedi. Salih başını katalogdan kaldırmadan sırıttı ve "Kesin gelir." dedi. Emrah ona kötü kötü bakarken kalktı ve yine Yamaç'a döndü.
Yamaç da ona dönüp kollarını açtı hafifçe. "Olmuş mu?" Emrah karşısında hala çocuk gibi gözüken Yamaç'a kıymak istemese de Selim'den başka bir Koçovalı'ya da enişte diyecek olması çok koyuyordu. Emrah onu süzüp "Takım tam oturmuş. Bu olur. Ama..." dedi ve yanlarındaki reyona uzanıp iki tane kravat çekti. "Kravatsız olmaz." Yamaç söylenecekken Salih "Hiiiiç boşuna uğraşma babamın oğlu." dedi. "O kravatı takacaksın, sonra benim gibi düğünde çıkartırsın."
Emrah Yamaç'a sormadan daha çok beğendiği kravatı alıp Yamaç'a takmaya başladı. Boğazını sıktıktan sonra yakalarını düzeltip onun yanaklarını tuttu ve tokat atar gibi sevdi. "İşte şimdi adama benzedin."
***
Sena "Saadet kaç kere daha demem gerekiyor? Ben, uzun etekli gelinlik, istemiyorum!" deyince Saadet "Ay tamam." dedi ve elindekini bıraktı. Sena üstündekine bakarken "Bu nasıl?" deyince Saadet "Güzel bence." dedi. Sena oflayıp "Hilal gelmeyecek sanırım ya, baksana saat kaç oldu." dedi. Saadet bakışlarını kaçırıp "Benim burada olduğumu biliyorsa gelmez." dedi.
Sena ona dönüp "Harbiden ya bak kaçtır soracağım da soramadım." dedi ve onun yanına oturdu. "Sizi neredeyse bir yıldır tanıyorum. Siz ne zaman aynı odada olsanız bir gerginlik oluyor ve ikinizden biri bir dakika kalmadan kaçıyor. Neden?" Saadet iç geçirdi. "Başka bir zaman anlatsam Sena? Bak şu an sana geli-" derken Sena "Olmaz, şimdi anlat. Merak ettim." dedi. "Ayrıca ben gelinim, benim istediğim olmak zorunda değil mi?"
Saadet ona bir süre dik dik baktıktan sonra başını salladı ve anlatmaya başladı. "Biz daha çocukken, Salih benim çocukluk aşkımdı." Sena şaşkınlıkla "Yamaç'ın abisi?" deyince Saadet başını salladı. "Evet, Yamaç'ın abisi. Doğal olarak ben de onun çocukluk aşkıydım. Bu biz yirmilerimize gelene kadar da devam etti. Sonra bir gün, Salih bana evlenme teklif etti."
Sena eliyle aralanan ağzını kapattı. "Ya sonra?" Saadet bakışlarını düşürüp "Ben de evet dedim." dedi sessizce. Sena kaşlarını çatıp "Ama o zaman neden-" derken Saadet ona bakıp "Ondan tek bir şey istedim. Değişmesini. Babasının işini bırakmasını. Vazgeçmesini." dedi. "O kabul etmedi. Kavga ettik. O da zaten bir hafta sonra çekip gitti. Dünya turuna." Sena "Seni öylece bırakıp gitti mi yani?" dedi. Saadet başını salladı. "Sena ama istediğim çok büyüktü. Salih Yamaç gibi değil ki. O bu işi yapmaktan gerçekten zevk alıyor." dedi.
Sena "Peki ya Hilal?" deyince Saadet "Hilal. Onunla çıktığı dünya turunda tanıştı işte. Ona aşık oldu. Beni unuttu. Ve Hilal ondan değişmesini istemedi. Sonra da evlendiler işte." dedi. "Bu kadar. Durum bu." Sena başını sallayıp "Vay be." dedi. "Olaylıymış durumunuz. Peki neden hala o evde kalıyorsun ki? Canını acıtmıyor mu hiç onları öyle görmek?" Saadet omzunu silkti. "Orası benim de evim artık Sena. Hem o ikisi başka bir evde kalıyorlar yani... çok da sorun değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamızın Oğlu
Hayran KurguCumali arabayı park etti ve yan koltukta uyuyakalmış olan kardeşine baktı. Gülümsedi ve onu uyandırmamaya çalışarak arabadan indi. Kapıyı çalmadan kapı açılmıştı. Annesinin ona sarılan kollarını hissedince Cumali birden vazgeçip onu affetmek istedi...