Babamızın Oğlu

2.1 // Maç Edelim

Çukur yaş konusunda bok gibi olduğu için ben gene liste bırakıyorum buraya. Ona göre okuyun. İlk sahnedeki yaşları bu.
Cumali 36
Kahraman 34
Selim 25
Salih 25
Yamaç 18
Karaca 5
Akşın 5
Akın 3

Salih döneli birkaç gün olmuştu. Dönüşü de mahallede olay olmuştu. Onu yolda gören herkes selam veriyor, elini sıkıyordu. Evlerinin önünden geçince kızlar kızarıp kıkırdıyordu. Bu birkaç günde İdris, Medet'e de kalacak bir yer bulmuştu Çukur'da. Bugün de Salih ve Yamaç, evden çıkıp Medet'i almak için onun yeni evine gidiyorlardı.

Eve vardıklarında Medet hazır halde hemen çıktı ve "Günaydın abim." dedi. "Ne yapıyoruz bugün?" Yamaç araya girip "Maç var bugün Medet." dedi. Medet ona bakarken Salih gene kıskançlığın arttığını hissedip araya girdi. "Evet. Ama önce abimlere uğrayıp onları da alacağız." Üçlü kahveye yürüyüp vardıklarında Kahraman onları karşılayıp "İki dakika işim var, bekleyin hemen geliyorum." demişti.

O sırada Cumali ile konuşan Muhittin onları görmüştü. "Salih! Gel lan buraya!" Salih ona bakıp yanına gitti. Ona sarılıp "Muhittin Abim." dedi gülümseyerek. Muhittin onun sırtına vurup "Koca adam olmuşsun lan." dedi. "Sakal makal da yakışmış." Salih başını sallarken "Ama biraz düzelt lan şunları." dedi Muhittin. "Hatta gel iki dakika halledeyim ben."

Salih itiraz edemeden Muhittin onu içeriye çekmişti bile. Salih koltuğa oturduğunda Yamaç ve Cumali içeri girdiler. Medet'le Muhittin'in oğlu Meke de dışarıda konuşuyorlardı. Muhittin onun sakallarını düzeltirken Salih aynadan kardeşine bakıp "Yamaç, sen de on sekiz oldun artık. Dövmeni yaptırdın mı?" dedi. Cumali gülüp "Yok ya Salih. O dövme yaptırmayacakmış. Onluk değilmiş." dedi. Salih Yamaç'a kaşlarını kaldırıp bakınca Yamaç hemen "Ne alakası var abi?" dedi. Salih'in hayal kırıklığı dolu tek bakışını üstünde hissedeceğine ölürdü daha iyi. "Yaptıracağım ben. Salih abimin dönmesini bekliyordum."

Cumali başını salladı. "Ha öyle diyorsan öyledir aslan parçası." Ama Muhittin ve Cumali arasında anlamlı bir bakış geçmişti. İkisi de biliyordu Salih'in bir sözüne Yamaç'ın her şeyi ateşe vereceğini, tüm mahalle gibi. Yamaç'ın Salih aşkı bir başkaydı. Salih "Eee? Nerene düşünüyorsun?" dediğinde Yamaç "Göğsüm, belki?" dedi tam da emin olamayarak. Salih "İyi seçim." dedi.

Salih'in tıraşı devam ederken Muhittin'in kısık sesle çalan teybinden bir türkü duyulmuştu. Mihriban... Salih anında kasılırken "Muhittin Abi, teybi kapatır mısın?" dedi her zamanki gibi titreyen sesiyle. Muhittin hemen şarkıyı değiştirip "Özür dilerim aslanım. Sen yokken eklemişim, karışık çalıyordu o da." dedi. Salih başını salladı. "Sorun değil abi, sağ ol."

***

"Medet sen kaleye geç."

"Abi hayır ya."

"Medet lafımı ikiletme."

"Yamaç niye seninle aynı pozisyonda."

"Çünkü ben onun gerçek kardeşiyim Medet."

"Yamaç!"

"Tamam tamam. Özür dilerim Medet."

"Medet, hadi lütfen ya."

"Tamam abim. Senin için."

"Aşk üçgeni tartışmanız bittiyse başlayabilir miyiz beyler?"