Özel Bölüm 1 // Mutlu Yıllar

501 22 16
                                    

Çukur yaş konusunda bok gibi olduğu için ben gene liste bırakıyorum buraya. Ona göre okuyun. İlk sahnedeki yaşları bu.
Cumali 19
Kahraman 17
Selim 8
Salih 8
Yamaç 1




Kahraman kardeşleri önünde okuldan dönerken somurtuyor ve etrafındaki insanların yeni yıl heyecanına ortak olamıyordu. Onlar evde bu tür şeyler kutlanmazdı ki. Doğum günleri de kutlanmazdı. Sadece iki bayramda insanlar gelir babasının elini öperdi, Kurban Bayramı'nda kurban kesilirdi bahçede ama o kadar. Bundan ibaretti Koçovalı evindeki eğlenceler.

Selim ve Salih el ele ilerlerken Salih de abisi gibi insanların elinde poşetlerle eve dönüşlerini fark etmişti. Selim'e bakıp "Herkes neden böyle bir şeyler almış ki aynı anda?" dedi. Selim "Bir hafta kaldı ya yeni yıla, ondandır." dedi. Salih kaşlarını çatıp "Yeni yıla girince ne olacak ki sanki? Hayat devam ediyor işte." dedi durumu anlamayarak. Selim "Hani yeni yıl gelince insanlar birbirine hediye alır ya Salih..." dedi ve kardeşinin hala boş bakan gözlerinden anladı. "Sen daha önce hiç kutlamadın ya da kutlayanları görmedin mi?"

Salih başını iki yana sallarken Kahraman şahit olduğu diyaloğu hazmetmeye çalıştı. Salih eve geldiğinden beri Kahraman ve Cumali tarafından özel ilgi altındaydı. İkisi de ona kıyamıyorlardı. Ve şimdi kardeşin bırakın daha önce yeni yılı kutlamayı, kutlanılması gerektiğini bile bilmemesi Kahraman'ın canını sıkmıştı. Mahalleye bakınıp arkadaşını görünce ona seslendi. Onu duyan Selim ve Salih durup ona bakmıştı. Kahraman arkadaşı yanına gelince, çocuk "Benim kardeşleri eve sen bıraksana, benim bir işim var." dedi. Arkadaşı başını sallarken Salih "Nereye gidiyorsun abi?" dedi biraz korkarak. Kahraman ona gülümseyip saçlarını karıştırdı ve "Geleceğim aslan parçam. Bak Selim yanında zaten, bir şey olmaz." dedi.

Salih ikna olup kardeşiyle yola devam ederken Kahraman kahvenin yolunu tuttu. Bir süre sonra vardığında başını uzatıp abisinin bakışlarını yakalamaya çalıştı babasına yakalanmadan. Cumali çayını içmek için bardağını kaldırırken fark etmişti onu. Cumali yudumunu alıp babasına bir şeyler söyledi ve kahveden çıkıp Kahraman'ın yanına geldi. "Ne oldu lan? Burada ne işin var? Selim'le Salih nerede?" Kahraman "Merak etme abi, eve varmışlardır şimdiye." dedi. "Konuşmamız lazım."

Cumali "Ne oldu?" deyince kardeşi "Salih daha önce hiç yılbaşını kutlamamış. Bundan haberi bile yok." dedi. "Diyorum ki... Belki babamla konuşursan bu senelik kutlamamıza falan izin verir ha?" Cumali ofladı. "Şansımı denerim." dedi. Kahraman gülümseyip "Harikasın." deyince Cumali onu ittirip "Eve git hadi lan." dedi. "Denerim, dedim."

Kahraman ev yoluna düşerken Cumali gerilerek kahveye geri girdi. Babası onu çok takmamış gibiydi. Cumali her zamanki sandalyesi yerine babasının karşısına oturup ona biraz eğildi. "Baba müsaitsen bir şey konuşabilir miyiz?" dedi. Babası tesbihini çekmeyi bırakıp başını sallayınca Cumali "Şey... Salih, daha önce hiç yılbaşını falan kutlamamış da. Diyorum ki bu sene aramızda ufak bir kutlama falan mı yapsak? Hem bebe de eğlenir." dedi umutla.

İdris kaşlarını çatıp "Ben de hiç kutlamadım Cumali, siz de hiç kutlamadınız ve bir şey kaybetmediniz. Salih de kutlamayıversin. Bir şey olmaz." dedi. "Çocuk mu eğlendireceğiz bir de işimiz gücümüz yok." Cumali başını sallayıp zorla gülümsedi ve "Haklısın." dedi. "Saçmaladım ben, pardon." Cumali babasının karşısından kalkarken İdris yanındaki Paşa'yla konuşmaya başlamıştı bile. Cumali sessizce iç geçirip yerine geri oturdu ve çayını kafasına dikti. O da Cumali Koçovalı'ysa o kutlamayı yapacaktı.

***

Akşam yemeğinden sonra Selim ve Salih, Yamaç'ı konuşturmaya çalışırken Kahraman ve Cumali bakıştılar. Cumali planını Kahraman'a açıklamıştı. Kahraman saate bakıp "Selim, Salih; hadi sizin yatma vaktiniz geldi. Yarın okul var." dedi. Selim yüzünü buruşturup "Yarın Cumartesi." dedi. Cumali onu ayağıyla dürtüp "Yani yarın ödeviniz falan vardır diye, erken yatın." dedi. Salih Yamaç'ın sırtını sıvazlarken "Ödevlerimizi bitirdik abi!" dedi gururla. Cumali ona gülümseyip "Aferin size." dedi. "Ama gene de erken yatın, bak Yamaç uyumuş bile. Gene. Kucağında."

Babamızın OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin