5.3 // Şimşek

370 21 31
                                    

Nehir oğlunu izlemeye geri dönüp "Beni nasıl buldun diye sormayacağım, Efsun söylemiştir." dedi sakince. Arık başını salladı. "Güzel tahmin." Ama doğru bir tahmin değildi. Arık cidden kendisi arayıp bulmuştu kızı. Efsun'la bir geçmişi olan tüm Nehirlere bakmıştı ki, çok değillerdi zaten. Seren neden bununla uğraştığını sorunca geçiştirmişti adam ama işin doğrusu o da bilmiyordu. Belki de birinden dayak yemiş olmayı hazmedememişti. Evet, neden buydu.

Nehir ona bakmamaya devam ederek "Ne yapıyorsun burada?" dedi. Arık ukala bir şekilde "Oturuyorum." dedi. Nehir oflamamak için kendini tutup "İyi, git başka yerde otur." deyince Arık etrafı gösterip "Diğer her yer dolu." dedi. Nehir sessizce "Girdi dibime ya, Allah'ın sıkıntılısı." dedi. ama Arık duymuş ve kızı sinir etmeyi başardığı için gülümsemişti.

Umut annesine el sallayıp "Anne! İzle bak ne yapıyorum!" dedi ve takla atmaya çalıştı. Başarmıştı biraz da aslında. Nehir gülüp onu alkışladı ve ''Aferin benim bebeğime.'' dedi. Arık ikiliye bakıp şaşkınlıkla "Oğlun mu var?" dedi. Nehir o ana kadar hiç de gözüne bir anne gibi gözükmemişti. Sanki hala dünya umrunda olmayan bir genç kız gibiyi kadın.

Nehir düz bir şekilde "Evet." deyince Arık babasını sormamak için kendini tuttu. Bu onun haddine değildi. Onun yerine "Eee, olayın ne o zaman? Tımarhanede mi kalıyorsunuz kafanıza estikçe?" dedi. Nehir başını salladı. "Aynen." Arık bir an başka ne konuşacağını bulamadı? Niye gelmişti ki? Hah, evet. Dayak mevzusu. "Ben şey demeye geldim aslında... Beni öyle kolay harcayamazsın. Kavgada yani." dedi ciddi bir şekilde. Nehir durup onu süzdü ve dudaklarını büzüp "Belli. O an dikkatin dağınıktı hem. Kardeşin için endişlenmiştin değil mi?" dedi anlayışla. Arık başını salladı istemsizce. Kulkan'ın bunu bilmesini istemezdi. Sonra götü kalkıyordu şerefsizin.

Nehir iç geçirip altında binlerce gizli anlam taşıyan bir sesle "İnan bana, anlıyorum." dedi. Arık bunu soracakken telefonu çalmıştı. Arık hemen bakınca abisinin aradığını gördü. Oflayıp açtı aramayı. Çağatay ''Neden evde değilsin?'' dedi hemen. ''Sana işim var. Eve gel hemen, bekliyorum.'' Arık bir şey diyemeden telefon yüzüne kapanmıştı. Arık sinirden titrerken Nehir'e döndü. ''Gitmem lazım.'' Nehir alayla elini göğsüne koyup ''Çok üzüldüm, sensiz ne yapacağım şimdi ben?'' dedi. Arık gülümseyip 'Bulursun sen bir şeyler.'' deyip kalktı. ''Gelirim daha sonra.''

***

Arık eve geldiğinde abisini evindeki bibloları incelerken buldu. ''Ne var öyle aradın beni?'' Çağatay ona dönmeden ''Ben senin abinim Arık. Biraz daha saygılı ol.'' dedi. "Sen hayırdır, neredeydin? Çağırdım diye kızmışsın." Arık gözlerini kaçırıp "İşim vardı Çaça." dedi. Çağatay full abi moduna girip "Ne işi?" deyince Arık "Neden sorguluyorsun ki?" dedi. ''İş ne söyle, yapayım da bitsin.'' Çağatay "Öncelikle seni sorgulamıyorum." dedi. ''Ve Vera gelmiş. Ogeday'ın içi rahat etsin diye onu sen alıp getireceksin eve.'' Arık yaklaşık 3 yıl önce şiddetle karşı çıkıp ''Neyim ben beyefendinin özel koruması mı?'' diyeceği işe başını salladı. ''Tamam, uçak kaçta iniyor?''

***

Vera ön koltukta tabletine bakıp kulağının arkasına sıkıştırdığı dijital kalemle ara sıra notlar alırken Arık arabayı sürüyordu. Vera başını kaldırmadan ''Nasılsın Arık?'' dedi. Arık yutkunup ''İyiyim Vera. Sen?'' dedi. Vera omzunu silkip ''Olduğu kadar.'' dedi ve başını kaldırıp ''Yeni parfüm mü?'' dedi.

Ark kaşlarını çatıp ceketini kokladı. Her zamanki parfümünden farklı bir koku daha vardı. Arık nedenini anlayıp ''Yok ya. Bilmiyorum, sırada bekledik ya. Birinden sinmiştir.'' dedi. Vera başını salladı. ''Tabi.'' Kadın işine geri dönerken ''Peki bu biri... ne bileyim, senin kasıklarına tekme atmış ve sen de bunu sindirememiş olabilir misin?'' deyince Arık ''Hangisi anlattı?'' dedi sinirle.

Babamızın OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin