🕯️Başlangıç tarihiniz;
İyi okumalar<3
•
Tren sesi kulaklarıma doluyordu.
Yine hogwarts expresste geçen sakin bir yolculuk ve yine yalnız Lydia Black. Merak ediyorum bu yolculuktan daha çok huzur veren bir şey var mıdır acaba?
Sanmıyorum.
"LYDİAAA!" bağırarak kompartmana giren Marcilya'ya yüzümü buruşturarak baktım.
"Noldu-"
Konuşmama izin vermeden sağ kolumdan tutup beni kendine çekti ve sarıldı. Bende ona sarılırken gülümsedim.
Gülümsüyordum tabii de uykum vardı ve bu yüzden biraz huysuzdum.
Marcilya geri çekilip oturduğunda bende cam kenarında ki yerime geçtim. Marcilya, yani Marcilya Potter benim ilk seneden beri en yakın arkadaşım. Aynı zamanda da vaftiz kardeşimdi. Babam, Sirius ile beraber Potterlara gidip gelirdik, evlerimizin bahçesi olsun, oyun parkları ve caddeler olsun her yerde her fırsatta eğlenirdik. Çok iyi sırdaştık bir de.
Hogwarts'ta üçüncü seneme başlamama rağmen bir kaç kişi hariç kimse ile samimi değildim.
Marcilya ile derslere girerdik, tenefüste onu bulamazsam hufflepuff ortak solununda ve ya hogwarts kütüphanesinde vakit geçirirdim. Evet binam hufflepuff, Marcilya ise bie slytherin. Diğer slytherinlerin aksine bana karşı kibar olan sayılı kişilerden. Ayrıca bir Potter olup o binaya yerleşmesi alışılmadık. Gerçi ben farklılıkları severim ya neyse.
Onun dışında Marcilya'nın kuzeni Harry ile yakındım. O da vaftiz kardeşimdi sonuçta. Onunla da bir çok anım var. Weasley ikizler Fred ve George... Şakalarından az çekmedim fakat onlarıda seviyordum. Harry, Harmonie ve Ron üçlüsü dışında bazenleri yanıma gelen Cedric vardı bir de.
Kibar ve alçak gönüllüydü. Derslerimde bir çok kez bana yardımcı olmuştu, verdiği kopyaların hatrı var tabii. Bunu hatırladığım an yüzümde oluşan hafif gülümsemeyi farkettim.
Marcilya'da farketmiş olucak ki "Ne oldu?" diye sordu imalı bir şekilde.
"Hiç, hiç bir şey olmadı." diyerek önüme camdan dışarıya bakmaya devam ettim.
Normalde konuşur sohbet ederdik fakat şuan uykumun olduğunu bildiğinden beni düşünerek susuyordu sanırsam. Düşünceli kahramanım benim işte.
Nerde kalmıştım... Kısacası böyleydi işte. Hepsi iyi dostlardı benim için.
Tabii bir de Malfoy var. Draco Malfoy.
Namı diğer kuzenim... İç çektiğime bakmayın onu severim. Beni koruyup kollar. Geceleri astronomi kulesinde beraber vakit geçiririz vesaire.
Sadece bana yaptığı şakaların haddi hesabı yok. Yani tamam anlıyorum eşyalarımı alırsın, defterlerimi karıştırırsın falan ama neden beni merdivenlerden istersin ki?!
Geçen sene kolumu kırıyordum az daha. Yakında kafası kırılacak elma kılıklının, haberi yok.
O şuanda Pansy'lerin olduğu kompartmanda olduğundan yanımda değildi. Muhtemelen trenden indiğimde onunla karşılaşırdım. Özlemiştim de haliyle, en son geçen sene yazdan önce görüşmüştük.
Kompartmanın kapısının açılmasıyla düşüncelerimle arama perde iniverdi bir anda. Camdan kapıyı açan kişinin yansımasına baktığımda kaşlarım havalandı.
Neden buraya geldi ki şimdi bu?
"Potter? Buraya geçiyorum."
"Başka vagona ikile Riddle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Could Have Had İt All || Tom Riddle
Fanfiction"Hepsine sahip olabilirdik... Her şey bizim olabilirdi, eğer sen ve ben 'biz' olabilseydik." "Bana verdiğin tek şey karanlık." Lydia Luna Black||