.
"Lydia? Heyy Lydia?"
"Hayır baba sen köpeğe dönüştüğünde kovalaman için kedi olmayı öğrenemem, kaç kere söyledim..?"
"Oh.. Rüya görüyor olmalısın, Lydia uyan?"
"Ne..?" diye mırıldandım. Gözlerimi ovarken Cedric'in sesini duydum tekrar.
"Odana girdiğim ve seni uyandırdığım için özür dilerim fakat arkadaşın ortak salonun önünde biri ile tartışıyor ve-"
"Hangi arkadaşım, yok özür dileme" derken gözlerimi açmış ve yatağımdan kalkmıştım. Geri çekildi. "Marcilya?" dediğinde iç çektim.
"Teşekkürler Cedric" dediğimde güven veren bi gülümseme ile "Rica ederim" dedi ve odamdan çıktı.
Hızlıca rutin işlerimi hallettim. Ardından gömleğim ile eteğimi giyindim kravatımı bağlarken koluma cüppemi alıp odamdan çıktım. Ortak salonun önüne çıktığımda Draco ile tartışan Marcilya'yı gördüm...
"Seni elma kafalı gerizekalı, kaç kere söylemem lazım ben ilgilenmiyorum seninle?"
"Herkes senin dediğini söylüyor ama Pottah."
"Ya sen kıt mısın kardeşim?"
"Yaptığını telafi etmeden peşini bırakmam. Senin yüzünden bitki bilim dersinde kaç puan kaybettim haberin var mı?"
"Bir şey olmaz, Snape nefes alsan tıkar sana puanları. Hadi ikile Lydia'nın yanına gitmem lazım."
"Onunla takılmanı istemiyorum Pottah. Kuzenimede iftira atmayacağın ne malum?"
Marcilya sinirlenmişti. Aniden asasını çıkartıp Draco'ya doğrulttu. Draco geri adım atarken Marcilya "Bana bak, seni asaya oturtmadan önce kaybol gözümün önünden!" diye bağırıyordu, draco'nun önüne geçtim.
"Ne oluyor, sabah sabah profesörlerden birine yakalanıp ceza yemek mi istiyorsunuz?"
Draco-İşe yaramaz vaftiz kardeşin hakkımda dedikodular çıkartmış, profesörlerin malzemeleri kayboluyor bu sıra ve ben çalıyormuşum?
Marcilya-Senin ben olmayan aklını s-
Lydia-Şş sakin
Marcilya-Ben tek kelime etmedim aq, malzemelerin kaybolduğunu bile az önce kendisinden öğrendim
Draco-Plavrayı kes
Marcilya-Senin ağzını kessem?
Lydia-Hey yeter! Draco, Marcilya böyle bir şey yapmaz. Quidditch takımı, derslere hazırlık ve benimle yeterince meşgul zaten. Senin hakkında konuşmuyor dahi. Sana kim dedi ki Marcilya'nın söylediğini?
Draco-Blaise? Yalan söylemez o bana.
Lydia-Duymuş mu peki Marcilya'nın sana iftira attığını?
Draco-Of Lydia, ona da başkası söylemiş. Bence sen takılma bu kızla.
Marcilya-Sanane lan
Lydia-Dur biraz, kim söylemiş?
Draco-Pansy
Lydia-Onun sözüne inananda ne bileyim.
Draco-Ben inanırım
Lydia-Konuşurum onunla, şimdi... Özür diler misin lütfen
Draco-Ne? Asla.
Marcilya-Asla asla deme
Draco-Dedim.
Lydia-Draco... Hadi
Marcilya elimi tutup beni oradan uzaklaştırırken "Boşver onun özrüne kalmadım" dedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/274104015-288-k605347.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Could Have Had İt All || Tom Riddle
Fanfiction"Hepsine sahip olabilirdik... Her şey bizim olabilirdi, eğer sen ve ben 'biz' olabilseydik." "Bana verdiğin tek şey karanlık." Lydia Luna Black||