We Could Have Had İt All || Tom Riddle

22

•

Bir kaç metre uzağımda oturan Harry,  Ron ve Hermione'i eskiz defterime çiziyordum. Ders saatinin gelmesini beklerken oyalanıyordum öylesine.

"Baya gerçekçi olmuş"

Sağ yanımdan gelen sesle gülümsedim. Çizmeye devam ederken "Teşekkür ederim Cedric" dedim.

"Neden yalnızsın diye gelmiştim, meğersem şaheserlerini saklamak içinmiş"

"Ne saklaması ya"

"Utanıyor musun sen? Sanki bi kızardı yanakların..."

"Yok be kızarmamıştır-"

"Eh peki madem öyle olsun."

Bitmesine çok az kalan çizimi kapatıp yüzümü Cedric'e döndüm. "Sen ne yapıyorsun?" diye sordum. Son zamanlarda pek konuşamamıştık aramıza mesafe girmesini istemezdim, hogwarts'daki ilk arkadaşlarımdan biriydi.

"Ben öylesine dolaşıyorum bahçede. Birazdan profesör Lupin ile konuşacağım. Bi büyü ile ilgili yardımını istemiştim."

"Hangisi ki?"

"Patronus büyüsü"

"Üst sınıfların dersinde var diye hatirliyorum, göz gezdirmiştim biraz evdeki kitaplara"

"Evet öyle ancak ruh emiciler görünür oldu bu sıra."

"Ruh emiciler mi? Azkaban'dan uzakta mı.. Bu iyiye işaret değil."

Güneş ışığı açık kumral saçlarını sarıya dönüştürürken kahverengi gözleri ile bana bakıyordu. Eliyle saçalrını geriye doğru düzeltip "Evet iyide işaret değil" dedi.

"Bizim eve biraz uzaktaydım, o ara bir tanesi ile karşılaştım sayılır. Bana bulaşmadı fakat yinede kendimi korumak için önlem almam gerektiğini düşünüyorum."

"Haklısın..."

"Sende benimle gel istersen?"

"Bu ara derslerim fazla yoğun, hem zaten ruh emicileri hogwarts'a kadar geleceğimi sanmam. Sahiden... Neden azkaban'dan uzaklaştıkları hakkında bir bilgin var mı Ced"

"Yok maalesef, olur olmaz seninle konuşurum merak etme"

"Teşekkür ederim.."

"Rica ederim hanımefendi" diyip göz kırptığında tebbessüm etmiştim.

"Lydia"

"Efendim?"

"Tom ile aran nasıl yani... Nasıl sorsam bilemedim. Adanızda bir şey mi var?"

"Ne- hayır? Neden böyle düşündün ki?"

"Yanına oturduğundan beri şuradaki ağacın yanından bana dik dik bakıyor. Seni rahatsız etmiyorum umarım?"

"Hayır ne rahatsızlığı Ced, Tom'un amacı ne bilmiyorum. Boşver sen."

"Burada yalnız kalma istersen benimle gel, ya da Harry'lerin yanına kadar sana eşlik edebilirim?"

"Gerek yok ben iyiyim böyle, sen geç kalmadan profesör Lupin'in yanına git"

"Pekala, bi ihtiyacın olursa beni nerede bulacağını biliyorsun"

"Biliyorum" diyip gülümsediğimde Cedric arkasını dönüp gitmişti. O gittiğinde bende çizimim ile on dakika kadar uğraşıp bitirdim ve yerimden kalktım.

Derse az bir vakit kaldığından ayağa kalktım ve eskiz defterimi küçültüp diğer kitaplarımın yanına yani cebime koydum. Hogwarts'a girdiğimde yerdeki gölgemin yanına uzanan gölgeyi gördüm. Kafamı biraz çevirdiğimde Tom'un yanımda yürüdüğünün farkına vardım.