Okulun kapısının önünde buluştular. Birbirlerine gülümseyerek selam verdikten sonra Cemre,Deniz'in koluna girdi. Okulun içine doğru yürümeye başladılar. Artık okul gibi değildi burası Deniz için. Defalarca bazı şeylerle sınanacağı,canı yanacağı yerlerden biri olacaktı. Cemre,Deniz'in bu durgun halini fark etmişti. Arkalarında bağırış seslerini duyunca bir anda arkalarını döndüler. Barış ve Can yerde birbirlerini yumruklarken. Barış'ın arkadaşı da Sinan'ı yumrukluyordu. Deniz bir adım ilerledi ama daha fazla ilerleyemedi. Cemre kolundan tutup, "Ayırmaya çalışma zararlı çıkabilirsin,onlar kavga ederken gözleri kimseyi görmüyor. Sana zarar gelmesini istemem." dedi Cemre buruk bir sesle. Deniz, "Ayırabiliriz,eğer müdahale etmezsek öldürücekler birbirlerini." Cemre,Deniz'e dönüp " Peki madem ben kolay olanları alırım.Barış ve Can'ı ayır bakalım ayırabilecek misin?" Deniz hızla Barış ve Can'ın olduğu yere geldi. Can,Barış'ın yumruklarına esirdi. Bir süre sonra Deniz ayıramayacağının farkına varıp ağacının altındaki taşı Barış'ın kafasına geçirirken kendini buldu. Barış,Can'ın yanına yüzündeki acıyla devrildi.Yöneticilerden biri o sıra kapıya çıkmış, sert bakışlarıyla kalabalığı dağıtmıştı. Deniz içinden lütfen,lütfen taşı vurmuş olduğumu görmesin diye iç çekti. Hızlı adımlarıyla biraz önce biten kavgaya yaklaştı. Barış ve Can'ın yine kavga ettiğini gördüğünde yüzünde tanımlanamayacak bir öfke doğdu."Çabuk ayağa kalkın,sizi ahmaklar.Bu kaçıncı uyarışım." Can hızla ayağa kalkarken Barış da başını tutarak kalktı."Ikinizde beni takip edin,çabuk." Yönetici adamın peşinden ilerlemişlerdi. Ortam sessizliğe gömülmüşken, Cemre'nin hızla yanına geldiğini hissetti. " Ne yaptın Deniz? Az kalsın çocuğu öldürüyordun?" dedi.Daha fazla dayanamayarak kahkaha attı. Sinan da Cemre'ye katılarak gülmeye başladı."Iyi vurdu" Sinan'ın bu cümlesi Denizin de kıkırdamasına sebep oldu.
Sınıfa girdiklerinde Can ve Barış'ı yan yana oturur buldular. Cemre,Deniz'e ne oldu acaba? diye bir bakış attı. Denizde,omuzlarını kaldırarak karşılık verdi. Barış ve Can'ın arkasına Deniz ve Cemre geçtikten sonra Can arkasını döndü.Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. "Teşekkür ederim Deniz." ve sessizce "İyi bir vuruştu." Deniz ve Can sessizce kıkırdadı. Barış, kızın ismini öğrenmişti. Demek bizim yer cücesinin adı Deniz. Başının ağrısıyla elini kafasına götürdü. Taşın değdiği yere dokunamadığını fark etti.Fazlasıyla acıyordu. Barış hızla arka sırasında oturan Deniz'e çevirdi gözlerini.Deniz'e öfkeli bir şekilde bakarken,Cemre olaya el attı."Bir taş darbesi de benden almak istemiyorsan önüne dön Barış." Barış'ın gözleri öfkeyle parladı. Önüne döndü ama bunun intikamını alacaktı.
Sınıftan çıktıklarında Sinan'ın tekrar 2 takım elbiseli adamla gittiklerini gördüler. "Bu iş uzayacağa benziyor." dedi Can gözlerini Sinan'dan ayırmayarak. Deniz onaylarcasına başını salladı.Cemre kantine bir şeyler atıştırmaya inmişti. Deniz onu beklerken Can yanına geldi. "Barış" dedi "Ona çok fazla yaklaşmazsan iyi edersin.Tehlikelidir. Sana zarar verebilir.Eminim o taşın intikamını almak için bir şeyler bile düşünüyor olabilir." dedi derin bir nefes alarak.Deniz kafasını kaldırıp, "Barış ile arandaki düşmanlığı bitirsen iyi edersin.Yöneticilerin gözüne batmamalıyız.Hem de böyle bir durumdayken." Can afallamıştı. Daha birkaç saniye önce kıza canının tehlikede olabileceğini söylemişti. O ise hala Sinan'ı düşünüyordu. Haklıydı.Bir an önce bu düşmanlık son bulmalıydı.Yoksa Barış adamlardan daha fazla zarar verebilirdi,çevresindeki insanlara. "Pekala,düşmanlığımı nasıl bitirmemi bekliyorsun? Gel barışalım diyerek mi?" Deniz,Can'ın gözlerine baktı. Gerçekten bir insanla nasıl barışılacağını bilmiyormuş gibiydi. "Ondan küçük bir iyilik iste, bu onda az da olsa sana sevgi hissetmesini sağlayacaktır." "Saçmalık" dedi Can "Böyle şeyleri nasıl uyduruyorsun?" "Uydurmuyorum,bu bir teori kanıtlanmış bir teori hem emin ol denemekten zarar gelmez." Can iç çekti. Barış dan ne isteyebilirdi ki? Elinde su ile gelen Cemre'yi gördüğünde Deniz ayağa kalktı. Can'a göz kırparak Cemre ile ordan uzaklaştı.
Barış'ın duvara yaslanmış bir şekilde,gözlerini gözlerinin derinliğinde hissettiğinde titredi. Gözler, kalbin aynasıdır. Annesinin bu sözü kulaklarında çınladı Deniz'in. Kalbi bu kadar soğuk muydu? Cemre,Barış'ın Deniz'e baktığını fark edince Deniz'e eğilerek, "Bir şeyle planlıyor olmalı." Deniz cevap vereceği sırada Barış'a doğru yaklaşan iri yapılı bir adamı fark etti. Barış da fark etmiş olacak ki adam yanına gelmeden onun yanına varmıştı. Deniz, Cemre'ye "Başka bir şey var. Burada saklanan bazı şeyler var." "Ne gibi?" diye sordu merakla. "Bilmiyorum" dedi Deniz. "Ama öğreniriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLENENLER
Teen Fiction5 Kişinin yollarının birleşmesiyle başlar bu serüven. Sinan'ın yaptığı bir hata hayatlarını farklı yerlere sürükler. Kontrol altındaki insanlar, zihin avcıları, elementler... onların unutamayacağı daha fazlası. Ölen sevgilisinin hayali ile yaşayan C...