Suç Ortakları -13

27 8 0
                                    

Can,başını eğerek konuşmaya başladı. "Sizi bu olaylardan uzak tutmak istedik. Siz bu olaylardan uzakta kalırsanız güvende olacağınızı düşündük. Sinan o gün gittiğin de cinayeti onun işlemediğini anlamışlar. David isimli bir kişiden bahsetti. Anlattığına göre Sinan'ın hafızasını okumuş. Buraya gelip ansiklopedileri alma sebebimiz de zaman çipi. Şimdi zaman çipi ne diye soracaksınız. Anla-" "Biliyoruz." diyerek Can'ın sözünü kesti Deniz. Can, Deniz'e döndüğünde, Deniz suyundan bir yudum alarak konuştu."O gün Sinan ile konuşurken sizi dinledik. Bizde ansiklopedileri o yüzden aldık." Can, derin bir nefes aldı. "Madem duydunuz neden yanımıza gelmediniz?" Cemre, Can'a sinirli bir bakış atarak konuştu. " Bizi yüz üstü bırakan arkadaşlarımızın yanına mı gidecektik bide?" Cemre, cümlesini bitirir bitirmez mutfaktan çıktı. Kendini odasına atarak kapıyı kilitledi. Uyumaya ihtiyacı vardı. Kendini yatağa bırakıp gözlerini kapattı. Deniz de masadan kalkıp, Cemre'nin yanına gidecekken bileğindeki el onu engelledi. " Deniz, kızgın olmakta haklısınız ama başka bi çaremiz yoktu." Deniz, Can'dan bileğini kurtararak, "Bu yola en başta beraber çıktık. Bizi bu olaylardan uzak tutmak istemiyordunuz. Bize gerek olmadığını düşünüyordunuz." Deniz,mutfağın kapısından çıkarken arkasını döndü. "Salondaki diğer koltuğun üzerinde uyuyabilirsin." Can,konuşacağı sırada Deniz ordan gitmişti. Deniz,cebindeki anahtarı çıkararak Cemre'nin odasına girdi. Cemre'nin uyuduğunu görünce kendini diğer yatağa bırakarak gözlerini kapattı. Can, ağır adımlarla mutfaktan çıktı.Tek düşündükleri kızların zarar görmemesiydi ama bunu kızlara nasıl yansıttıklarının farkında değildiler. Can salona girerek boş olan koltuğa oturdu. Kafasını arkaya atarak gözlerini kapattı.

Güneş,salonun penceresinden içeri süzülüyordu.Sinan yavaşça gözlerini açtığında Cemre'nin evinde olduğunu anladı. Hızla doğrularak yan taraftaki koltukta uyuyan Barış ve Can'a baktı. Başını ellerinin arasına alarak mırıldanmaya başladı. " Ne yani rüya değilmiydi?" Kafasını kaldırdığında masada duran ansiklopedileri gördü. Kalkıp ansiklopedilere doğru giderken Barış'ın da uyandığını gördü. Yönünü değiştirerek Barış'ın yanına gitti. Barış'ın uzandığı koltuğun kenarına oturdu. "Yakalanmışız." dedi Sinan fısıltıyla. Barış, gözlerini devirerek, "Kimin yüzünden acaba?" Sinan, gözlerini Barış'ın yüzünden çekmeden konuşmaya devam etti. "Benim yüzümden değil herhalde." Barış, koltuktan kalkarak Sinan'a döndü. "Tabiki de senin yüzünden yakalandık. Gece diğer taraftan götürmeye zorlamasaydın şimdi burada olmazdık." Sinan ayağa kalkıp, Barış'ın karşısında dikildi. Barış,Sinan dan birkaç cm daha uzundu. "Başım çok ağrıyor ya, kızlar ner-" Sinan cümlesini bitirmeden salonun kapısının açıldığını duydu. Salona girenin Deniz olduğunu gören Sinan, sevinçle Deniz'e sarıldı. "Canım arkadaşım iyiki geldin." Barış'ı göstererek "Bununla bir şey konuşulmuyor." Deniz ufak bir tebessümle Sinan ve Barış'a döndü. " Sessiz olun görmüyor musunuz Can uyuyor. Hadi çıkalım o da uyusun." Sinan, salonun kapısından çıkarak mutfağa doğru ilerledi. Barış da salondan çıkacağı sırada arkasını dönüp Deniz'e baktı. Can'ın üstünü örtüyordu. Deniz Can'ın üstünü örttükten sonra arkasını döndüğünde Barış'ın ona baktığını gördü. Barış'ın yanına vardığında ikisi de salondan çıkıp mutfağa girdi. Masadaki sandalyelere oturduğunda Cemre'nin sinirli bakışlarını farketti. Mutfaktaki sessizliği Sinan bozdu. " Dün gece ne için geldiğimizi öğrenmiş olmalısınız." Cemre bardaklara doldurduğu çayları verirken Sinan'a dönüp, "Öğrenmemizi istemiyordun herhalde?" diye bir soru yöneltti. Sinan,Cemre'nin gözlerine baktığında sinirli olduğunu anlayıp sustu. Herkes sessizce kahvaltı yaparken mutfağa giren Can'ı farkettiler. Deniz,Can'ı da masaya davet ederek Cemre'ye döndü. " İki dakika konuşalım mı Cemre?" Cemre, başını kaldırıp Deniz'e baktığında kızgın olduğunu fark etti. Ayağa kalkıp Deniz ile koridora geçtiklerinde Deniz konuşmaya başladı. "Tamam haklısın hatalılar ama bunu uzatmaya gerek var mı sence? Sinan ve diğerlerinin hayatı tehlikedeyken?" Cemre, derin bir nefes aldı. "Haklısın, uzatmanın bir anlamı yok." Cemre gülümseyerek Deniz'in koluna girdi. Beraber mutfağa gülümseyerek girdiklerinde Sinan derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. "Sonunda ya biran önümüzdeki bir hafta boyunca bana öyle bakacağını zannetmiştim Cemre." Cemre gülümseyerek masadaki duran sandalyesine oturdu. " Hadi çabuk kahvaltınızı edin daha öğrenmemiz gereken çok şey var."

GİZLENENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin