Sonunda dersler bitmişti.Yorucu bir gündü.Biran önce eve gidip uyumak istiyordu.Çantasını topladı ve sınıf kapısına doğru ilerledi. Cemre,Deniz'in arkasından koşarak ona yetişti."Bekle,beraber gidelim ama önce Sinan'ı da yanıma almalıyım."diyerek kızın yavaşlamasını sağladı. Deniz,o kadar yorulmuştu ki sadece kafasını tamam anlamıyla sallayarak cevap verdi. Bir kaç dakika sonra Sinan hızla karşı sınıftan çıktı. Arkasında ise profesör,"Çabuk buraya gel Sinan,yaptığın hatayı düzeltmelisin." Sinan arkasını dönmeden hızlıca asansöre bindi tam kapıyı kapatacakken Cemre, ayağı ile kapanmasını önledi. "Ne yapıyorsun Cemre? Yakalanacağım kapat şu kapıyı." Profesör,Cemre'nin onu durduğunu görünce muzip bir gülümsemeyle asansöre doğru yürümeye başladı. "Aptal mısın kızım sen? Kapatsana şu kapıyı." Cemre bulunduğu durumdan keyif alır gibi gülümsedi."Seni böyle görmek çok eğlenceli Sinan" diye cevap verdi.Karşısındaki çocuğa. Sinan daha da sinirlendi.Cemre profesörün adımlarının yaklaştığını hissettiğinde hızlıca asansörün kapısını kapattı.Sinan rahatça bir nefes verdi. Profesör,Cemre'ye sinirli bir bakış attıktan sonra diğer asansöre bindi. Deniz,hızlıca Cemre'nin yanına gitti.Daha bu sabah ona asansörlerin bozuk olduğu söylenmişti."Asansörler bozuk değil miydi?" Cemre,Deniz'e dönerek," Burda her şey bir düzen içinde, asansörün hiçbir zaman bozulduğunu hatırlamıyorum." diye karşılık verdi. Deniz gözlerini koridorda gezdirdi. Sabahki çocuğu ararcasına hızla etrafına bakındı, ortada onlardan başka kimsecikler kalmamıştı.Nasıl inanabilirdi daha doğru dürüst tanımadığı birine.3.kata gelene kadar ne kadar merdiven çıkmıştı.Elbette bunun bedelini ödeyecekti.
Cemre,Deniz'in kolundan tuttu."Hadi gidelim,ne olmuş öğrenelim" hızla, gelen asansöre binip aşağı indiler. Aşağı indiklerinde Sinan'ın onları beklediğini gördüler.Cemre,Deniz'in koluna girerek Sinan'a ilerlemeye başladı.Sert bir tavırla,"Gene ne halt ettin?" Sinan,Cemre'nin bu hâline şaşırmıştı.Çünkü başına defalarca iş açmıştı ama hiçbirinde böyle bir tepkiyle karşılaşmamıştı.Sinan kafasını kaldırıp Cemre'ye baktığında,Cemre'nin güldüğünü görünce rahatladı ve konuşmaya başladı. "Tabiki de hiçbir şey yapmadım,profesör bana bir flash bellek verdi. Bilgisayardan açmamı istedi. İçerisinde bir çok dosya vardı.Üstelik bana hangisini açacağımı söylemedi. Bende bastım birine 2 adamın konuşmasının ses kayıtıydı.Daha sonra sinirle bana yürüdü bende aceleyle dosyayı sildim.Amacım silmek değil kapatmaktı." Cemre,biraz şaşırmıştı."Ne konuşuyordu o ses kayıtındaki adamlar?" diye bir soru yöneltti ama cevabı olmayan bir soruydu bu.Sinan bilmiyorum diye dudağını büzdü."Boşverin hadi gidelim,sende giderken bize kavgayı anlat Sinan" dedi Cemre,biraz düşünceli haliyle.Deniz, bir gariplik olduğunu hissetti.Cemre'yi sadece bir kaç saatliğine tanıyordu ama onu bir kaç saat boyunca böyle düşünceli görmemişti.Aradan uzun bir sessizlik geçince Sinan kavgayı anlatmaya başladı. "Barış ve Can bilirsin iki düşmanın klasik kavgaları." diye kestirip attı.Deniz, Sinan da da bir gariplik olduğunu hissetti,iki arkadaşı yalnız bırakmak için, " Ben burdan sağa döneceğim,yarın görüşürüz." İkisi de yüzlerinde zorla oluşan bir gülümsemeyle Deniz ile ayrıldılar.
Deniz eve geldiğinde kendini sabah toplayamadığı yatağın üstüne bıraktı. Canı sıkılmıştı. Ne olmuştu da birdenbire Sinan ve Cemre'nin yüzleri asılmıştı? Okul neden Deniz'e bu kadar ürkütücü gelmeye başlamıştı? Sonuçta bir okul neden bunu 1 kişi değil de birçok kişi yönetimde söz hakkına sahipti? ve asıl önemli soru neden yöneticilere ait olan bölüme kimse giremiyordu? Bu düşünceler kafasını kemirirken kendini uykunun kollarına bıraktı. Uyandığında saat gece 03.00 idi. Aç olduğunu hissetti. Dolabı açıp kendine bir şeyler hazırladı.Balkona çıkıp temiz havayla birlikte yemeğini yiyordu.Yemeğini bitirip tam kalkacağı sırada yan binanın duvarında iki kişi gördü. Yüzleri gözükmüyordu ama fısıltıyla bir şeyler konuştukları ortadaydı. Deniz ne konuştuklarını merak edercesine daha da yakınlaştı. Bir an oraya gidip duvardan dinlemeyi düşündü ama bu tehlikeli olduğu için anında vazgeçti. Konuşmaları duymak için daha da dikkatli dinlemeye başlamıştı. Dikkati o kadar da uzun sürmedi. Gecenin karanlığında iki kişinin fısıltılarına Deniz'in telefon çalma seside eklenmişti. Deniz korkudan ne yapacağını bilmeden içeri koştu. İçeri girdiğinde rahatladı ama boğazında oluşan yumru onun rahatlığına son verdi. Telefonu dışarda unutmuştu.Nasıl böyle bir aptallık yapabilirdi. Eğer dışarı çıkarsa yakalanabilirdi. Duvarın arkasındaki iki kişi telefon sesini duyunca irkildiler. Hızla telefonun sesinin olduğu yere vardılar. Balkon kapısının açık olduğunu gören çocuk,onları birinin dinleme ihtimalini göz önünde bulundurdu.Yanında ki arkadaşına "Burada bekle geliyorum." diyerek emir verdi. Yanındaki çocuk tam konuşacağı sırada, çocuk hızlıca balkona tırmandı ,kendini balkona attı. Balkon zemin kata yakın olduğundan bu çocuk için kolay bir işti.
Deniz,adamın içeri girdiğini anladığında hızla kalkıp yatağına girdi. Tek isteği şu anda adamın biran önce gitmesiydi. Adam hızlıca odaları kontrol ederken kızın odasına girdi. Kızın uyuduğuna emin olmak için kızın yüzüne yaklaştı. Deniz adamın nefesini yüzüne hissettiğinde kalbi hızlandı. Adamın onu fark edeceğine ve onu öldürmek için bir şeyler yapacağını düşünmeye başladı. Ne kadar önemli olabilirdi ki konuştukları birinin evine girecek kadar? Adam gözlerini kızın yüzünde gezdirdiğinde sinirle gözleri parladı. " Demek burada yaşıyorsun yer cücesi" diye .mırıldandı.Deniz adamın bir şeyler mırıldandığını hissetti ama kalbinin hızlı atması nedeniyle adamın ne dediğini anlayamamıştı. Kalkıp geldiği yerden geri aşağı indi.Onu bekleyen arkadaşına, "Yarın yine konuşuruz,şimdi dağılalım." diyerek arkasını döndü. Adamlar gitmişti. Deniz alnındaki terleri sildi ve derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLENENLER
Novela Juvenil5 Kişinin yollarının birleşmesiyle başlar bu serüven. Sinan'ın yaptığı bir hata hayatlarını farklı yerlere sürükler. Kontrol altındaki insanlar, zihin avcıları, elementler... onların unutamayacağı daha fazlası. Ölen sevgilisinin hayali ile yaşayan C...