Ben Seni Seviyorum Yetmez mi? -34

16 5 4
                                    

Cemre, Barış'ı gördüğünde hızla Barış'ın yanına doğru ilerledi. Can ve Deniz de Barış'ın kurtulduğunu gördüklerinde Cemre'nin peşinden ilerlediler. Barış, nefes nefese kalmış bir şekilde konuştu. "Sinan, Sinan'ı kurtarmalıyız." Can, anlamsız bir ifadeyle Barış'ın kollarından tuttu. " Ne oldu Sinan'a?"

Barış: Anlatacak zaman yok. Acele etmeliyiz.

Barış, evin ön tarafına doğru ilerlerken Cemre de hızla peşinden gitti. Can, Deniz'in kolundan tutarak, "Arka taraftan dolanacağız." Dediğinde Deniz itiraz etmeden Can'ın peşinden ilerledi. Barış ve Cemre ön taraftan idam edilecek yeri gözetlerken Cemre sessizce konuştu. "Sinan'ı idam mı edecekler?" Barış, sıkıntılı bir şekilde nefes verirken kafasını onaylar şekilde salladı. Cemre, Barış'ın suratına bakarak tiksinircesine konuştu. "Kendini kurtarmak için Sinan'ın ölmesini göze mı aldın?" Barış, gözünü adamlardan ayırmayarak, "Saçmalama Cemre." Diye Cemre'yi susturduğunda adamların fazlalaştığını gördüler.

Deniz ve Can arka taraftan dolaştıklarında Sinan'ı tutan iki kişiyi gördüler. Can, etrafına göz gezdirirken Deniz konuştu. " Sana işaret verdiğinde cebindeki bıçak ile birini yaralamış ol." Can, konuşacağı sırada Deniz'in adamlara doğru ilerlediğini gördü. Can, sessizce, "Deniz ne yapıyorsun? Buraya gel." Desede Deniz'in onu dinlemediğini farkettiğinde Deniz'in işaret vermesini bekledi. Deniz, adamların arkasına geçtiği sırada Can'a işaret verdi. Can, bıçağı Sinan'ın sağında bulunan adama doğru fırlattı. Adam, omurgasına saplanan bıçakla yere yığıldı. Yanındaki arkadaşı, yere yığılan arkadaşına gideceği sırada Deniz ani hareketle adamın cebindeki silahı çekip adamın ensesine dayadı. "Kımıldama. Aksi taktirde hiç acımadan kurşunu tüm damarlarında gezdiririm." Can, Sinan'ın kafasındaki siyah torbayı çıkararak, Sinan'ın ellerini çözdü. Can, son kez etrafını inceleyerek, "Acele edelim. Bir an önce gitmeliyiz." Deniz, silahın tetiğini çekerek adamın ensesine sıktı. Yere yığılan cansız bedeni umursamadan evin ön tarafına doğru koşmaya başladılar.

Evin ön tarafına vardıklarında Sinan dalga geçer gibi Cemre ve Barış'a bakarak konuştu. "Kurtardınız mı bari Sinan'ı?" Cemre ve Barış arkalarını döndüklerinde karşılarında Sinan'ı gördüler. Cemre, hızla Sinan'a sarıldığında Can konuştu. "Sarılmanızı bölüyorum ama bir an önce gitsek iyi olur." Cemre, kafasını onaylar bir şekilde sallayarak Sinan dan ayrıldığında Barış, Deniz'in yanına yaklaşarak ufak bir gülümsemeyle konuştu. "Biz de mı sarılsak?" Deniz, gözlerini devirerek, "Sanmıyorum." Dediğinde ormana doğru ilerlemeye başladı. Barış, Deniz ile arasındaki mesafeyi kapatarak, " Ne demek sanmıyorum? Ölümden döndüm resmen. Bir sarılmayı çok mu görüyorsun?" Deniz, Barış'ın yüzünü incelediğinde kaşındaki yarayı fark etti. Eliyle Barış'ın kaşını işaret ederek konuştu. "Canın çok acıyor mu?"

Barış: Cidden mi Deniz? Sorun kaşımda ki yaramı?

Deniz: Evet. Sorun şuan kaşının üzerindeki yara.

Barış: Sen beni seviyor musun?

Sinan, hızla arkasını dönerek Barış'a baktı. "Aaa, yeter ama susun biraz." Deniz, hafifçe gülümsediğinde Barış, Sinan'a doğru baktı. Barış, Sinan'ı umursamadan Deniz'e döndü. "Soru sormuştum." Sinan, bu sefer Barış'ın yanına doğru ilerleyip Barış'ın koluna girdi. "Ben seni seviyorum yetmez mi?" Can ve Cemre'nin kahkaları etrafı sardığında Cemre, Deniz'in koluna girdi. Geride kalan Sinan, Barış ve Can da arkalarından ilerlemeye başladılar.

GİZLENENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin