Deniz,Can'ın söylediği odaya doğru yürüyüp kapıyı açtı. Kapıyı açtığında Barış'ı boş bir odada küçük bir yatakta uzanırken buldu. Hızla Barış'a doğru yöneldi. Yaklaştığında eğilerek Barış'ı uyandırmaya çalıştı. Aradan geçen birkaç dakika sonra Barış gözlerini açtı. Deniz hızla doğruldu. "Bian önce burdan çıkmalıyız, hadi." Barış'ın gözleri Deniz'in gözleriyle buluştu. Barış, derin bir nefes alarak, "Kalkacak güce sahip değilim. Benim yüzümden yakalanabilirsin." Barış, dengesini sağlamakta zorluk çekerek yattığı yerden doğruldu. Deniz, Barış'ın koluna girerek konuştu. " Buraya sizi almaya geldim ve öylede yapacağım. Hadi çıkalım." Yavaş adımlarla merdivenin olduğu yere geldiler. Deniz, Barış'a döndü. Saçları alnına düşmüştü. Zar zor nefes alıyordu. "Barış." dedi Deniz. "İyi değilsin." Barış kızdan destek almayı bırakarak merdivene yöneldi. " Hadi gidelim." Deniz itiraz edemeden Barış aşağı inmeye başladı. Deniz biran düşeceğini sandı ama Barış'ın aşağı indiğini görünce hızla yanına indi. Tekrar Barış'a destek olarak yürümeye başladı. Az ileride oturmuş Can ve adamı gördüğünde derin bir nefes aldı. Onların yanına gittiklerinde Can'ın kendini toparladığını gördü. Barış, Can'ın yanına otururken yüzü acıyla kıvrıldı. Adam, Deniz'e dönerek, "Şimdi ne yapmayı planlıyorsun küçük hanım. Bir arkadaşının durumu kötü. Sudan geçemez." Deniz, Barış'a baktığında adamın haklı olduğunu anladı. Deniz, Barış'ın yanına yaklaşıp eğildi. Ellerini çipi taktığı yere uzattığında gözleri korku ile açıldı. Hızla Barış'a döndü. "Bana neden daha önce hiç çip takmadığını söylemedin. Ölebilirdin." Barış, Deniz'e bakmak için kafasını kaldırdı. Kızın yüzündeki endişeyi gördü. "Planı bozmak istemedim." dedi Barış. Adam, Barış'a yaklaşarak çipin takıldığı yeri inceledi. Deniz'e geri çekilmesini söyleyerek cebindeki bıçağı çıkardı. Can, adamın elindeki bıçağı gördüğünde ayağa kalkmaya çalıştı ama Deniz onu engelledi. Adam, bıçağın ters ucunu Barış'ın kulağının arkasına bastırdığında Barış acı ile inledi. Birkaç saniye sonra mikroçip yere düştü. Adam, Deniz'e dönerek, "Biraz sonra tamamen kendine gelir. O zamana kadar beni takip et." Adam, Barış'ı aldı. Deniz ve Can da adamı takip etmeye başladı. Can, Deniz'e yaklaşarak, " Bu adam kim ve neden ona güveniyoruz?" Deniz, Can'ın yüzüne bakmadan konuştu. "Adamın kim olduğunu bilmiyorum ama güveniyorum en azından saçma planları yok." Can konuşacağı sırada adam konuştu. "Buradan ormanın diğer ucuna çıkarsınız. Zamanınızı alır ama en azından güvenli" Deniz, Barış'a destek olarak yukarı çıkmaya başladı. Can ise adamı inceleyip hızla Deniz'e doğru yürüdü. Deniz'in yanına yaklaştığında Barış'ın diğer koluna girerek Deniz'in yükünü hafifletti.
Ormana çıktıklarında Barış kendine gelmişti. Yanında duran Can ve Deniz'e bakarak, " Nasıl kurtulduk biz?" diye sordu. Can derin bir nefes alarak Barış'a döndü. "Eve gidince konuşacağız." Barış kaşlarını çattı ve Can'a döndü. Konuşacağı sırada kolunda hissettiği ağırlıkla, kafasını çevirdi. Barış yürümeyi bırakıp durdu. Deniz ve Can Barış'a neden durdun bakışı attığında Barış konuşmaya başladı. "Kolumda bir ağırlık hissediyorum." Deniz, kafasını yola çevirerek, "Normal, çipin etkileri birazdan geçer." diyerek tekrar yürümeye başladı.
Eve vardıklarında Can hızla kapıyı açtı. Cemre ve Sinan kapıdan Can ve Barış'ın girdiğini gördüklerinde hızla kapıya yöneldiler. Sinan, Barış ve Can'a sarılarak "Yapacağın plana tükürüyüm Can." dedi. Herkesin yüzünde ufak bir gülümseme oluştuktan sonra Cemre, Deniz'in yanına gitti. "Ne bu halin ıslaksın." Deniz başının ağrısından Cemre'ye cevap veremedi. Cemre durumu anlamış olacak ki Deniz'i içeri soktu. "Hemen duşa giriyorsun. Daha sonra da ilaç vereceğim sana." Deniz, banyoya doğru yürüdü. Kapıyı açıp içeri girdiğinde yere çöktü. Göz yaşlarının yanaklarından süzülmesine izin verdi. Korkmuştu, birilerine bir şey olmasından korkmuştu. Can, Barış ve Sinan içeri girdiğinde Cemre, Barış ve Can'a dönerek, "Sizde bir duş alsanız iyi olur. Daha sonra şu ufak tefek yaralarınıza bakarız." İkiside onayladıktan sonra duşa girdiler. Sinan Cemre'ye dönerek, "Deniz'i tek başına bırakmamalıydık. Böyle bir şey yapacağı kesindi." Cemre koltuğa oturup Sinan'a baktı. "Haklısın. Böyle bir şey yapacağını düşünmeliydik." Birkaç saat sonra herkes koltuklara oturmuştu. İçerde derin bir sessizlik vardı. Cemre ayağa kalkarak içerden pansuman için gerekli olan eşyaları alıp geri salona döndü. "Denizcim al bu ilacın." diyerek Deniz'e ilaç ve suyu uzattı. Deniz, Cemre'nin elindeki ilacı aldı. Cemre , Sinan'a pansuman eşyalarını uzattı. Sinan ayağa kalkarak Barış'ın yanına oturdu. Cemre de Can'ın yanına oturdu. Sinan pamuğa döktüğü ilacı Barış'ın yüzündeki sıyrığa bastırdığında Barış,Sinan'ın kolunu tutup, "Yavaş olsana Sinan." diye söylenmeye başladı. Sinan, Cemre'ye döndüğünde Cemre çoktan Can'ın yaralarına bakmıştı. Sinan elindeki pamuğu bırakarak, "Ben hiç pansuman yapmadım ki" Cemre ayağa kalkıp Barış'ın yaralarına bakmaya başladı. Can gözlerini Deniz'e çevirdiğinde koltukta uyuduğunu gördü. Ayağa kalkıp Deniz'i kucağına alacağı sırada Sinan, Deniz'i kucağına aldı. "Ben götürürüm Can. Sen dinlen." Can kafasını tamam anlamında sallayarak geri yerine oturdu. Sinan, Deniz'i odasına götürürken Barış göz ucuyla onlara baktı. Cemre , pansumanı bitirdikten sonra Can'a döndü. "Artık anlatın. Sığınakta neler olduğunu." Can, Cemre'ye her şeyi anlatırken Barış balkona çıktı. Balkondaki sandalyeye oturup gözlerini kapattı. Sinan'ın sesiyle gözlerini açtı. "Uykun varsa uyuyabilirsin Barış." Barış kafasını hayır anlamında salladı. Sinan, tekrar konuşmaya başladı. "Deniz ile aranda bir şey mi var?" Barış, Sinan'ın sorduğu soru karşısında afallamıştı. Kendisini toparlayarak, "Aramızda bir şey yok ama sizin var gibi." Sinan gözlerini Barış dan ayırarak, "Hayır yok. En azından şimdilik" diyerek gülümsedi. Barış, yüzündeki kasların gerildiğini hissetti. Hızla ayağa kalkarak içeri girdi. Lavobaya doğru ilerleyip içeri girdi. Aynadan kendisine bakarak konuştu. Unutma Barış senin burda olmanın sebebi annen. Anneni bulmak için bu aptallarla dostsun. Kalbinde aşk diye bir kavrama yer yok. Barış,yüzünü yıkayarak odasına çekildi. Gözlerini kapatıp kendini uykuya bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLENENLER
Teen Fiction5 Kişinin yollarının birleşmesiyle başlar bu serüven. Sinan'ın yaptığı bir hata hayatlarını farklı yerlere sürükler. Kontrol altındaki insanlar, zihin avcıları, elementler... onların unutamayacağı daha fazlası. Ölen sevgilisinin hayali ile yaşayan C...