GİZLENENLER

Ilk Karşılaşma -1

Kitap hakkında zamanınızı ayırıp yorum yaparsanız sevinirim..

Alarmın sesiyle gözlerini ovuşturarak,saatine uzandı. Saat 7.30 idi. Bilmediği bir şehirde okula gitmek için kötü bir gün olduğunu düşündü.Canı sıkkındı, aklı dün gece gördüğü rüyada takılı kalmıştı. Sanki birileri ondan yardım istercesine çığlık atıyordu. Gördüğü rüyayı yok etmek istercesine kafasını hızla salladı.

Neşeli olmalıydı. Bugün Deniz'in bu şehirde ilk günüydü. Yataktan hızlıca kalktı. Aynadan saçlarını düzeltip,hızla üstüne bir şeyler geçirdi. Saçlarını bağlamayı düşündü ama içerisinde kolunu kaldırabilecek bir enerjiye sahip olmadığını hissetti. Kendini ilk defa bu kadar ıssız hissetti. Sanırım daha şimdiden annesinin kokusunu özlemişti. Eline telefonu aldığında saatin 9.00 olduğunu gördü. Zaman nasıl bu kadar hızlı geçmişti. Hemen kendini dışarı attı. "Aptal, Deniz alt tarafı bir rüya neden bu kadar taktın." diye mırıldanmaya başladı. Derin bir nefes alarak hızla okula doğru yürümeye başladı. Okula girdiğinde okulun ilk geldiği günden daha da geniş olduğunu farketti. Kayıt zamanı okulu gezecek zamana bile sahip olmadığı aklına geldi. 3 kat yukardaki sınıfına çıkmak için asansöre yöneldiğinde arkasından bir ses duydu. Arkasını döndüğünde uzun boylu,kumral,uykusunu tam almamış kızarmış gözleriyle kendine inceleyen çocuğa döndü.Aynı yaşta gibi duruyorlardı. Çocuk yanına yaklaşıp tekrar seslendi. "Duymadın herhalde asansörler bozuk." Kız hızlıca çocuğu incelemekten vazgeçip "Duydum" diye karşılık verdi. "Sonunda,beni yiyecek gibi bakmaktan vazgeçtin de cevap verdin. Sağır olduğunu düşünmeye başlamıştım" dedi. Deniz sinirlenerek karşısındaki çocuğu hızla arkasında bırakarak merdivenlere yöneldi. "Yiyecek gibi bakıyormuşum.Aptal,bunak kendini ne sanıyorsa" derin bir nefes alarak merdivenlere doğru bir bakış attı. Nasıl çıkacaktı şimdi.

Nefes nefese kalmış şekilde sınıfa doğru ilerledi."Sonunda" dedi."Sonunda gelebildim" Sınıfın içine tamamen girdiğinde kendisine dönen gözleri gördü. Tedirgin olup hızlıca en arka sıralara doğru ilerledi. Bir kaç dakika sonra gözler kızın üzerinden çekilmişti. İçeriye az önce aşağıda karşılaştığı çocuğun girdiğini gördü. Çocuk içeri girdiğinde arka sıralardan birisi ona el sallayarak yanına gelmesini işaret etti. Çocuk arkadaşının yanına ilerleyip,çantasını bıraktı. Hızlı adımlarla Deniz'in oturduğu sıraya yöneldi. Kızın sırasının tam karşısında durdu. Kızın kulağına eğilerek "Demek aptal bunak ha? Kendine dikkat etsen iyi olur seni yer cücesi" Deniz gözlerini çocuğun gözleriyle birleştirdi. Kendini çocuktan biraz daha uzaklaştırarak konuşmaya başladı."Benim bir adım var. Git o saçma lakaplarını başkalarına tak." Çocuk sıradan doğrulup tam gidecekken arkasını dönüp küçümser bakışlarını kızın üzerinde gezdirdi. Kız da çocuğun küçümser bakışlarına karşılık çocuğa tiksinerek baktı.

Dikkatini çantasından çıkardığı kitaba yoğunlaştırarak,kitabı incelemeye başladı. Kendini o kadar kaptırmıştı ki sınıfa giren profesörün farkına bile varmamıştı. "Günaydın" sesini duyunca irkilerek başını kaldırdı. Tahtaya bir şeyler yazmaya başlayan profesör kapının açılması sonucu kalemi elinden bırakarak,sinirli bir yüz hatlarına büründü. İçeri kendisinden birkaç santimde daha kısa bir kızın girdiğini gördü. Deniz kızı incelerken profesörün sinirle kıza "Çabuk içeri gir" diye bağırdığında kız irkildi ve profesöre arkasını döndü. Gözleri boş bir sıra ararken Deniz'in yanının boş olduğunu gördü ve oraya doğru ilerledi. Hızlıca sıraya yerleşti.Profesör dikkatini tekrar tahtaya verdiğinde kız Deniz'e dönüp, "Cemre ben...sen?" Deniz kafasını kıza doğru çevirip "Deniz" Kız kafasını onaylar gibi sallayarak "Okulda yenisin galiba,buralarda olsan seni görmemiş olmam imkansız" dedi. Deniz ,Cemre'nin sevecen bir yapıya sahip olduğunu gördüğünde az da olsa rahatlamıştı.

Ders saati bitene kadar sohbet ettiler. Cemre,Deniz le iyi anlaştığı için mutluydu. Genellikle kimse onunla bu kadar fazla sohbet etmemişti. Cemre,masasındaki sudan bir yudum alarak Deniz'e döndü. "Hadi gel sana okulu gezdireyim,emin ol benden daha iyi bir rehber bulamazsın" diyerek gülümsedi. Deniz de kızın gülümsemesine karşılık gülümsedi. İkisi de ayağa kalkıp sınıfın dışarısında çıktılar. İlerlemeye başladıklarında Cemre okulu anlatmaya başlamıştı bile. "Sert bir otoriteye sahip okul. Bu okul sadece bir kişi tarafından yönetilmiyor. Emin ol herkesin bu yönetim hakkında söz sahibi olduğuna eminim.Tabi bizler hariç.Yöneticilerin hepsi katı insanlardır. Onlara soru bile sorman yasak gibi,duygusuz insanlar işte. Neyse okul iki binadan oluşuyor aslında uzaktan bakınca tek bir bina gibi. Binanın bir bölümüne yöneticiler haricinde kimse giremiyor. Ora için oldukça karanlık,ürkütücü gibi ifadeler kullanılıyor. Kimse de merak etmiyor zaten orayı." diyerek cümlesini sonlandırdı. Deniz,Cemre'nin anlattıkları karşısında biraz şaşırmıştı ve aklında bir takım sorular oluşmuştu. Cemre saatine bakarak,"Hadi gel ders başlamak üzere okulun yarısını da yarın gezdiririm sana" sınıfa doğru giderken koridorun karşısında onlara telaşlı bir şekilde gelen birini farketti. Okulda gördüğü diğer öğrencilerden daha farklı duruyordu. Bu farklılık ona ilk bakıldığında bile anlaşılacak derecede fazlaydı. Cemre koridorda yaklaşan kişiye doğru gülümseyerek yaklaştı. Çocuk nefesini düzenleyerek konuşmaya başladı."Nerdesin sen? Okula gelmedin sandım aklım çıktı. Neyse buldum seni. Kavga çıktı, bu eğlenceyi nasıl kaçırdın anlamadım ama merak etme ben sana tüm detaylarına kadar anlatırım." Cemre kahkaha atarak arkadaşına baktı. Sakin olmasını söyler gibi gözlerinin içine baktı. Cemre,Deniz'e dönerek, "Deniz bu Sinan. Benim en yakın arkadaşım. Sinan bu da Deniz okula yeni geldi." Sinan Deniz'e dönerek, "Kusura bakma seni fark edemedim. Hoşgeldin." "Önemli değil." diye gülümseyerek cevap verdi. Sinan iki kızın kollarına girip ilerlemeye başladı. "Hadi derse geç kalıcaz, zil çalınca beni bulun." diyerek Cemre'ye ve Deniz'e el sallayarak karşı sınıfa girdi. Cemre gülerek,"Eşek herif hala büyüyemedi." Deniz, Cemre'nin cümlesi karşısında Cemre'ye baktı.İkiside kendilerini tutamayarak kıkırdadılar.