GİZLENENLER

Kara Delik -42

Deniz: Nerde kaldılar?

Cemre: Bilmiyorum ama gelmeleri gerekiyodu.

Arkalarındaki çalılardan bir ses duyulmasıyla ikisi de arkasını döndü. Deniz, cebinden çıkardığı bıçağı sıkıca kavradı. Sinan'ın Deniz ve Cemre'nin ayaklarına kadar yuvarlanmasıyla Cemre derin bir nefes aldı.

Cemre: Sen miydin Sinan? Korkuttun.

Can ve Barış da yanlarına geldiğinde hepsi düzeneğin ordaki insanları izlemeye koyuldu.

Sinan: Şimdi ne yapacağız?

Barış: Bekliycez.

Birkaç dakika sonra Barış'ın babasının gelmesiyle herkes sıralandı.

Can: Biraz sonra elementin yokluğunu fark edecektir. O zaman ne yapacağız?

Sinan: Hareket geçip, savaşacağız!

Can: Bu kurduğun cümleye sen de inandın mı Sinan?

Sinan: İnanmadım.

Cemre: Grup elementi aramak için dağılacaktır. Biz de o zaman diğer element avcısını öldüreceğiz.

Barış, Cemre'nin kurduğu cümleyle üzülsede belli etmemeye çalıştı. Annesinin ölümü onun için ağırdı, bir de babasının ölümünü görürse...

Deniz: Dağılıyolar.

Can: Tamam o zaman hadi gidelim.

Deniz ve Cemre yanlarındaki okları gererek Barış'ın babasının yanında duran iki kişiye isabet ettirdiler. Can, Barış ve Sinan da John'un etrafını sardıklarında John kocaman bir kahkaha atarak konuştu.

John: Beni öldüreceğinizi mi zannediyorsunuz?

Sinan: Zannetmiyoruz, öyle olacak.

Barış ve Can, John'u yakalayacağı sırada John' Can'a bir tekme savurarak onu yere serdiğinde sertçe konuştu.

John: Burada ölecek birileri varsa onlarda sizlersiniz.

Kavga etmeye başladıklarında Cemre, Deniz'e döndü.

Cemre: Bir şey yapmalıyız. Yoksa ölecekler. Okları fırlatalım.

Cemre, okunu gerdiği sırada Deniz engel oldu.

Deniz: Olmaz Cemre. Görmüyo musun sabit değiller. Bizimkilere zarar verebiliriz.

Cemre: Ne yapacağız o zaman?

Deniz: Gel benimle.

Barış, yüzüne yediği yumrukla bedenini ağaca çarparken cebindeki element yere düştü. John, elementi gördüğünde eline alarak düzeneğe yerleştirdi. İçinden bir şeyler fısıldamaya başladığı sırada Barış'ın yumruğu ile yere sendeledi. Sinan ayağa kalktığında sendeleyerek düzeneğe çarptîğında düzeneğin ışığı fazlalaştı. John, kocaman gülümseyerek diğerlerine döndü.

John: Düzeneği çalıştırdığınız için teşekkürler çocuklar.

Kara deliğin hızla etrafı sarmasıyla hepsi ağacın arkasına geçerek etrafa sıkıca tutundular. John, kara deliğe ellerini açarak girdiğinde Sinan, yüzündeki yanmayla kendini yere bıraktı. Can ve Barış, Sinan'ın sürüklenmesiyle onu tutmak için yanına ilerlemeye başladı.

Can, Cemre'nin sesiyle ağaca tekrar tutunduğunda Barış'ın kolundan tuttu. Barış, Can dan kolunu kurtarmaya çalışsa da başarısız oldu. Deniz, zae zor gözlerini araladığında kara deliğin Sinan'ı çektiğini fark etti. Hiç bir şey yapamıyordu. Etrafa yayılan gazlar bedenini ele geçirirken yavaşça gözlerini kapattı. İnsanlığın sonu gelmişti. Engel olamamışlardı. Tüm insanlığın yok olmasına izin vermişlerdi. Başaramamışlardı.