David, açtığı kapıyla Barış'ın koluna girdi. Adamlarına dönüp, "Bundan sonrasını ben hallederim, gidebilirsiniz." Yavaşça ilerleyerek salona girdiğinde Barış'ı, Billie'nin önüne attı. Barış, kafasını kaldırıp Billie, baktığında Billie konuşmaya başladı. "Barış'ın zihnine girmeni istiyorum David." David, onaylarcasına başını salladığında hızla Barış'ın çenesinden tuttu. Gözlerine odaklandı. Barış, engellemeye çalışsa da David zihnine girmişti. "Deniz'e aşık olmak istemiyorum, korkuyorum Can." "Bizim yıldızımız olsun." "Sanırım korkunca yanaklarında kızarıyor." "Bize biraz babandan bahsetmek ister misin Barış?"
Sesler, David'in zihninde canlandığında Barış'ın gözlerinden, gözlerini ayırdı. Billie, koltuğa oturmuş bir şekilde David'e bakıyordu. David, kafasındaki sesleri yok ederek konuştu."Çoğu şeyi öğrenmişler. Kontrol elementini, sığınağı, kontrol altındaki insanları, elementleri, planladıklarımızı, kontrol altında tuttuğumuz yerleri...Her şeyi." Billie, Barış'a bakarak konuştu. "Pekala, madem bu kadar şey öğrenmişler. Artık vazgeçmeleri gerektiklerini de öğretelim."
David: Denedik ama başarılı olamadık.
Billie: Tabiki de başarılı olamazsınız. Asıl yapmanız gereken şey zaaflarını bulmak.
Barış, sinirle Billie'ye baktığında Billie, gülümsedi.
Billie: Barış'ın zaafı ne?
David: Deniz...Deniz adında bir kız.
Billie: Demek bir kız. Yeni amacınız belli. O kızı bulup, Barış'ın gözü önünde öldürmek olacaktır.
Barış: Deniz'e zarar verdiğinde duracağımı mı zannediyorsun?
Billie, kahkaha atarak Barış'a göz gezdirdi. "Evet, duracağını zannediyorum. Deneyelim mi?" Barış, sinirle ellerindeki ipleri çözmeye çalışırken salona John'un girmesiyle David üstünü düzeltti. John, Barış'ın karşısında dikilerek çenesinden sert bir şekilde tuttu. "Bunca zamandır yanımda duran oğlum bana ihanet ediyor öyle mi?" Barış, tiksinircesine babasına bakarken Billie, David'e göz kırparak John'a döndü. "Gel, hayatım biz gidelim. David onunla ilgilenir. Son planlarımızı yapalım." David, Barış'ı kapıdaki adamlara vererek konuştu. " Güzel bir şekilde ağırlayın. Çok fazla dövmeyin. Daha sevdiğinin ölümünü görecek."
David, dışardaki adamlarına emir vererek ormana doğru ilerledi. David, yanına yaklaşan adamına döndüğünde yüzüne yediği darbeyle yere yığıldı. David, yerde acı ile kıvrılırken Sinan, üstündeki siyah hırkayı atarak David'in üstüne eğildi. "Görüşmeyeli nasılsın David?" Cebindeki silahı David'in kafasına dayadığında sessizce konuştu. "Sence de artık yetmez mi bu kadar yaşadığın?" David, sinsi bir gülümseme ile Sinan'a baktı. " Eğer beni öldürürsen Barış'ı asla bulamazsın." Sinan, elindeki silahı David'in kafasına daha fazla bastırarak konuştu. "Bence de bu kadar yaşadığın yeter."
Silahın ateş almasıyla mermi, David'in kafasına isabet etmişti.
Sinan'ın yüzüne ve üstüne sıçrayan kanlar Sinan'ı rahatsız etse de hızlı bir şekilde ormana geri döndü. Cebindeki peçete ile yüzünü az da olsa temizlediğinde Cemregilin yanına varmıştı. Can, Sinan'ı sarsarak, "Iyi misin Sinan? O ses neydi?" Dediğinde Sinan elini Can'ın omzuna koyarak konuştu. "Sakin ol Can. Sadece David ile kapanması gereken bir meselemiz vardı." Deniz, Cemre'nin yanından ayrılarak Sinan ve Can'ın yanına geldiğinde sessizce konuştu. "David...öldü mü?" Sinan, kafasını evet anlamında sallayarak konuştu. "Kısıtlı bir zamanımız var. Biran önce Barış'ı bulmalıyız." Hepsi onayladığında havanın karardığını gördüler. Sırayla nöbet tutmak şartıyla sabahın doğmasını beklediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLENENLER
Fiksi Remaja5 Kişinin yollarının birleşmesiyle başlar bu serüven. Sinan'ın yaptığı bir hata hayatlarını farklı yerlere sürükler. Kontrol altındaki insanlar, zihin avcıları, elementler... onların unutamayacağı daha fazlası. Ölen sevgilisinin hayali ile yaşayan C...