Sakarlığın Sonu -12

31 9 1
                                    

"Koca saksıyı nasıl görmedin Sinan?." Sinan, Can'a dönerek, "Ayak altına saksı koymuşlar. Suç benim mı?" Barış,Sinan ve Can'a döndüğünde ikisi de susmuştu. "Umarım uyanmamışlardır. Beni takip edin sessizce." Barış önde Can ortada Sinan arkada olmak üzere yavaşça eve süzüldüler. Can, kapının diğer tarafından mutfağa hızlı adımlarla geçti. Sinan,Barış'ın kolundan tutarak diğer taraftan mutfağa götürmeye çalıştı. Barış, Can'ın tarafından gitmek istese de Sinan kolunu bırakmıyordu. En sonunda pes ederek Sinan'ı takip etti. Adımlarını mutfağa attıkları an kafalarına yedikleri darbeyle yere yığıldılar. Cemre,elindeki vazonun kırık parçasını yere bırakarak bağırmaya başladı. "Ayy Deniz öldürdük adamlarıı." Deniz,Cemre'nin kolunu çimcikleyerek Cemre'nin kendine gelmesini sağladı. "Mahalleye duyurmak istiyorsun herhalde." Deniz, yere eğileceği sırada mutfaktan çıkan Can'ı gördüklerinde ikisi de çığlık attı. Can,kızlara dönerek, "Manyak mısınız kızım siz ne bağırıyorsunuz?" Can yere düşen arkadaşlarının yüzlerini kendine doğru çevirdi. "Allah'ım en yakın arkadaşımı öldürdüm." diye sızlanmaya başladı.Cemre hızla Sinan'a doğru eğildi. "Yardım edin de koltuklara taşıyalım. Ayrıca ölmemişler sadece bayılmışlar." Can'ın sözü bittiğinde Cemre Sinan'ı kaldırmaya çalışarak, " Deniz yardım et kaldıralım şunu." Deniz de Sinan'ın diğer koluna girerek Sinan'ı salondaki koltuğa taşıdılar. Can, "Sen de bana kaldın." diyerek Barış'ı koltuğun üzerine getirdi. Cemre derin bir nefes alarak kendini koltuğa bıraktı. "Gecenin bir yarısı eve neden gizlice giriyorsunuz?" Can,Deniz'in sorusuna ne cevap vereceğini düşünürken Barış'ın gözlerini açtığını gördü. Barış kafasını tutarak yattığı yerden doğruldu. Barış karşısında kızları gördüğünde kafasını hızla Can'a çevirdi. Can,Barış'a yakalandık bakışı attıktan sonra Sinan'ın sesini duydular. "Ben demiştim.Can'ın gittiği yerden gidelim diye." Cemre,Sinan'ın yanına giderek, " Sinan,başın ağrıyor mu? O kadar hızlı vurmak istememiştim." Sinan ellerini başına götürdü. "Kafa mı vurdun? Kızım sen deli misin?" Cemre Sinan'ın altına ufak bir şaplak geçirdi. " Ne yapsaydım eve gece yarısı birileri giriyor öylece dursamıydım?" Deniz elindeki buzlarla salona girdi. Buz torbalarının birini Barış'a birini de Sinan'a uzattıktan sonra Can'a döndü. "Bir soru sorduğumu hatırlıyorum Can." Can,bakışlarını Barış'a çevirdiğinde Barış konuşmaya başladı. "Ansiklopedileri almaya gelmiştik." Can,elini alnına vurduğunda konuşmaya başladı. " Neden Sinan gibi bir arkadaşım daha var ki?" Sinan Cemre'ye dönerek,"Neyimi beğenmiyorsa?" Sinan'ı bu cümlesi herkesin tebessüm etmesini sağlamıştı. Barış kafasını geriye doğru yaslayarak buzu kafasından çekti. "Kafalarımızı yardınız özür dileyeceğiniz yerde sorguya çekiyorsunuz." Deniz,gözlerini Barış'a doğru çevirdiğinde başının ağrıyor olduğunu gördü. Barış,kendini rahatlatmak istercesine kafasını geri atmış bir şekilde uzanıyordu. Sinan,gülümsemesini sonlandırarak Barış'a baktı. " İyi misin Barış?" Barış kafasını evet anlamında sallayarak tekrar uzandı. Cemre,Deniz'in yanına geçip oturduktan sonra kulağına eğildi. "Barış'a baksan iyi edersin. Sonuçta kafasında vazoyu ben kırmadım." Deniz,Cemre'ye gözlerini devirerek odaya geçti. Odada bulunan dolaptan ağrı kesiciyi,kremi alıp salona geri döndü. Salona girdiğinde Cemre,Sinan'ın üstünü örtmüş uyumasını bekliyordu. Can da masada duran sandalyelerin birine oturmuştu. Deniz, Barış'ın yanına oturduktan sonra Sinan'ı uyandırmamak için fısıltıyla konuştu. "Bana dönersen kafana krem süreceğim." Barış gözlerini açıp Deniz'e baktıktan sonra gözlerini geri kapattı. Dudaklarını aralayarak, "Gerek yok,geçer şimdi." Deniz, elindeki kremi paketinden çıkararak Barış'ın kafasına yaklaştı. "Gerek var mı diye sormadım.Süreceğim dedim." Deniz,elindeki kremi Barış'ın kafasına değdirdiğinde bileğinde bir baskı hissetti. Barış, Deniz'in tam karşısına geçerek konuşmaya başladı. "Daha yavaş süremez misin? Canım acıyor." Deniz elindeki kremi yavaş hareketlerle sürmeyi bitirdiğinde masanın üzerinde duran bardağa su doldurarak Barış'a uzattı. " Bu ilacı da iç ağrın hafifler." Barış,Deniz'in elindeki ilacı ve suyu alarak içti. Barış tekrar uzandığında Deniz üstünü örttü.

Can ve Cemre'nin kendini izlediğini fark edince ayağa kalkıp onların yanına gitti. "Mutfakta konuşalım,uyanmasınlar." Üçü de sessiz adımlarla mutfağa geçti. Can şimdi ne diyecekti? Nasıl idare edecekti durumu? Derin bir nefes alarak,masada duran sandalyelerin birine oturdu. Cemre ve Deniz de Can'ın sağ ve sol tarafındaki sandalyelere oturdular. Can, kızların onu sorguya çekeceğini anlamıştı. Barış,ansiklopedileri almaya geldik demeseydi uydurduğu bir yalanla kızları inandırabilirdi ama şimdi gerçeği söylemekten başka bir çaresi yoktu.

*Kitap hakkında düşüncelerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.*

GİZLENENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin