Ne olmuştu böyle Kerem zehrini kusup arkasına bile bakmadan gidiyordu, şoka girmiştim ne saçmalıyor babam ölüyor olamaz diye düşüncelere daldım elimdeki kadehin kırıldığını bile hissedemiyordum öylece bardan çıkan Keremin arkasından bakakalmıştım.
Elimin içinde sıcak bir sıvı hissetsemde bir türlü kendime gelemiyordum. Baban senin yüzünden ölüyor, ölüyor , ölüyor zihnimden bu sesin çıkmasını istiyordum babam ölemez oda beni bırakıp gidemez dedim sessizce gözümden akan yaşları engelleyemeden.
Sonrasında arabadayı nasıl parkedip nasıl hastaneye girdiğimi bilemiyordum hızla koridorları aşarken bir yandan da kötü şeyler görmekten korkuyordum.
İlerdeki kalabalığı gördüğümde yutkundum gidemedim daha fazla , bir yandan ağlayan annem bir yandan onu sakinleştirmeye çalışan Kerem, bütün herkes buradaydı bir tek ben gidemiyordum yanlarına.
Daha fazla bu duruma izleyemedim kendime lanet ler ederek hastaneden çıktım o sırada banklardan birinde sigarasını içen Cenk beni görünce istemsizce ayağa kalktı.
Bakışlarında bana karşı öfke gördüğüme yemin ederim. Usulca gittim yanına nasıl oldu bu desim sesim titrercesine.
Cenk derin bir nefes çekti içine, Serra bulmuş odada dedi ima ile iyiki de bulmuş yoksa belkide şuan herşey için çok geç olabilirdi.
Sizin tartışmanızdan bi süre sonra Serra ilk yanına gittiginde iyi görmemişti Turan babası içi rahat etmeyince aksam eve gitmeden tekrar bakmaya gitmiş dedi usulca.
Yutkundum başımı yerden kaldıramadım Serra ya minnet borcum vardı ne ironi ama Betül'ün ölmesinde suçu olan kız babamın yaşanmasında büyük katkısı oluyor.
Derin bir nefes çektim içime bir şey olursa haber ver Cenk dedim başını tamam dercesine salladı tam yanından geçip gidecekken,
Serra dedi o yok gitti hiç iyi görünmüyordu. Onunla gidecektim ama istemedi.
Ne yapmamı istiyorsun dedim
Siz dedi siz ikiniz eskiden beri tanıyorsunuz birbirinizi belki de bulabilirsiniz Serra yı yanında olursunuz.
Alayla güldüm işim gücüm yok bide onumu arıyım diyince Cenk kaşlarını çattı aramayın haklısınız hatta uzak durun görmezden gelin kurmayın artık onu daha fazla dedi.
Yemin ediyorum şuan bu çocuğun yüzünü dağıtmamak için kendimi zor tutuyorum diye geçirdim içimden. Bak çocuk akıllı ol karşında senin patronun duruyor, hem sanane oğlum Serra'dan sen kim oluyorsun diye tısladım dişlerimin arasından.
Ben onun arkadaşıyım diye çıkıştı bana.
Daha fazlası olduğunu göre biliyordum o yüzden bu çocuğa kıl kapmıştım başımı saga sola salladım omzuna itercesine vurdum git işine daha fazla canımı sıkma benim diyip çekip gittim oradan.
Arabayı son sürat sürerken nereye gideceğimi bilmiyordum daha doğrusu Serra'nın nerede olduğunu bilemiyordum, bu durum canımı sıkıyordu nereye gitmiş olabilir diye düşünmekten çıldıracaktım artık.
Serra'nın ağzından ;
Hastane üstüme üstüme geliyordu sanki, herkes bir köşede ağlarken ben hem dua ediyor hemde ağlıyordum.
Ya Turan baba da ölürse o zaman kimsesiz kalırdım işte diye iç geçirdim.
Daha fazla dayanamadım attım kendimi dışarı nefes alamıyor gibiydim hersey üstüme üstüme geliyordu sanki bir an başım döndü tam düşecekken Biri kolumdan yakaladı umutla döndüm arkamı beni tutan Cenk ti.
Gelmemişti Savaş oysaki Kerem onu bulduğunu söylemişti niye gelmedi ki belki gelse Turan baba hisseder iyileşirdi.
Cenk'e acı bir tebessüm ederek teşekkür ettim tam yanında geçecekken Serra dedi iyi gözükmüyorsun nereye gidiyorsan geliyim seninle.
Başımı eğdim hafifçe yalnız kalmam lazım Cenk lütfen dedim anlayışlı bir sesle peki dedi.
Sonrasında Saat çoktan gece yarısı olmuştu biraz sahilde oturduktan sonra dün aldığım pembe begonya çiçeğini alarak asıl huzuruma gittim tabi ki Betül'e.
Oturdum mezarının başına kısık sesimle merhaba dedim ben geldim kuzum seninle konuşmaya geldim diyip bir hıçkırık kopardım.
Betüş'üm ben çok kötüyüm Çok korkuyorum Turan babada giderse ben maf olurum be kızım , Neden boyle oluyor ki kimi çok sevsem benden gidiyor kime değer versem beni bırakıyor, Canımm arkadaşım ben çok yoruldum dayanamıyorum artık bu duruma keşke ben ölseydim senin yerine diyip ağlamaya başladım.
Aradan bi saate yakın zaman geçmişti iyice rahatlamıştım buraya gelmek bana iyi geliyordu derin bir nefes aldım.
Tebessüm ederek bak dedim sana begonya aldım ama pembe diyerek yüzümü buruşturdum. Bir yandan çiçeği toprağa gömüyor bir yandan konuşuyordum.
Betül dedim biliyor musun Savaş gidişinle çok değişti, artık o kadar kötü bir kalbi var ki onu tanıyamıyorum.
Sen varken hayat dolu, kibar, anlayışlı biriyken şimdi sürekli kalbimi kırıyor ve ben artık buna dayanamıyorum be kızım eğer dedim Turan babada izin verirse yurt dışına gitmeye karar verdim.
Kızma ne olur bana abin için dediklerime alınmada ama olmuyor , benden nefret ediyor hep aşağılıyor be kızım yoruldum artık diyip ayağa kalkıp hoşçakal canımın içi demiştim ki arkamda bir ses duydum dönüp baktığımda bi ayağını karnına çekmiş diğerini uzatmış, başı önde iç çekerek ağlayan Savaşı gördüm , bedenini ağaca yaslayıp öylece oturuyordu.
Şoka girmişcesine baktım ne zamandır buradaydı, duymuşmuydu acaba dediklerimi neden bu kadar ağlıyordu ,ağlama dedim içimden sen ağlayınca benim içim kanıyor be adam.
Durdum bekledim orada bir süre , sonrasında yanından tam gidecektimki elinin çok kötü kesildiğini farkettim. Ne yapacaktım şimdi ben gitmekle kalmak arasında kalmıştım, ama olmaz dı gitmeliydim belki onunda yalnız kalmaya ihtiyacı vardır diye düşünüp adım atmıştım ki dayanamadım gidersem aklım onda kalırdı biliyorum diyip yanında usulca oturdum sırtımı onun gibi ağaca yaslayıp öylece bekledim.
Bekledim konuşmasını ama konuşmadı.
Bekledim sıcak bir adım ama olmadı.
Ben bekledikçe o hiç bir şey yapmadı, tam kalkıp gidicektim ki dönüp yüzüme bakarak ben hiç iyi değilim bana yardım et lütfen demesiyle afalladım.
Beni afallatan yardım istemesi değil di beni biranda sarılıp boynuma başını gömmesiyle ağlaması afallatmıştı. Şimdi ne yapacaktım sarılmasına karşılık vermelimiydim.
Burnuma parfümünün amber kokusu gelmesiyle iç çektim bu kokuyu seviyordum. Yıllardır değişmeyen kokusunu. Bu adamın herseyini seviyordum ama olmazdı artık bizden olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİMİ BIRAKMA (DÜZENLENECEK)
RomanceBabası küçük yaşda ölmüş annesi hasta olan Serra' nın hayata sıkı sıkı sarılışı...bir aşk ne kadar acımasız olur.