Sonrasında;
Öfkem dinmek bilmiyordu, kafayı yemek üzereydim bu nasıl birşey di böyle... kim di karşımdaki artık onu tanıyamıyordum.
Tamam zamanında bende Betül için onu suçlamıştım uzak durup kaçmıştım, ama hiç bir zaman bu kadar kötü biri olmadım.
Ben miydim çok seven taraf yada kırmamak için en az acı yolu seçen.
Peki onun yaptığı neydi... Bitti demişti aldırdım senide istemiyorum demişti.
Oysaki hepsi koca bir yalanmış kandırmış beni belki de yıllarca içinde tuttuğu intikam yada kin , adı her neyse o bana hayatım boyunca unutamayacağım bir acı bahşetmişti.
Şimdi ise karşımda duran kadına öfkeyle bakıyordum.
Kerem'in onun kucağından kızımı almasıyla bakışlarımı sorgularcasına ona çevirdim."Ne birader hee ne! Küçücük çocuğun yanındamı kavga ediceksiniz.
Başımı hayır dercesine salladım.
"İyi o zaman şimdi biz yiğenimle içeri giriyoruz sizde ister yiyin birbirinizi ister boğun öldürün hiç umrumuzda değilsiniz ama şu kapıdan içeri girdiğinizde eğer kavga etmeye devam ederseniz vallaa alır götürürüm bu güzelliği ikinize vermem.Dedi ve Eda yı da alıp girmişti içeri. Arkasından öylece baka kaldığımda sakinleşmek için derin nefes alıp verdim ama bu gerçekten çok zordu.
Burun kemerimi sıkıp büyük bir soluk daha verdiğimde konuşmak için gözlerimi ona dikmiştim.
" Hadi konuş! Diye bağırmamla boş bulunup irkilmişti.
Ama konuşmamış öylece yüzüme bakıyordu.
Korkuyordu gözlerinde hem acı hemde korku vardı.
Ama yok ne olursa olsun bana bunun hesabını verecekti."Konuşsana kızım , hadi desene kandırdım seni yada dur eğlendin mi acı çektiğimi görünce. Yada bir dakika söylesene neyin intikamını aldın sen şimdi.
Kolunu sertçe tutup sıktığımda inlemişti. Bunu yapmak benim için de acı bi durumdu ama yaşadığım durumun öfkesi içimde yanar dağ misaliydi.Gözlerinden yaş akarken söylendi." Ben senden intikam almadım. Hiç bir zaman senin canını yakmak istemedim amaa.
Ama demiştiki sözünü hızla kestim." Bu ne lan peki! Söylesene bu acı değil mi? Sen nasıl bir insanmışsın bee, lanet olsun ki bana senin gibi bir insanı hayatıma almışım.
Sertçe yutkunmuştu... kırıyordum hemde çok ama o kadar paramparçaydıki kalbim acı çeksin istiyordum. Ama onun canını acıttıkça kendi canım sanki daha fazla kırılıyordu.
Öfkeyle tuttuğum kolunu ittim. Arkamı dönüp derin nefes aldığımda bu öfkemin geçmeyeceğini anlamıştım."Ben senin gidişinle öldüm be kızım hemde bunu sen yaptın. Git o içerdeki adama sor ne hale geldiğimi... Yada dur ben anlatayım.
Alayla güldüm "kafayı yedim lan! Ben kafayı yedim peki neden uğruna canımı bile vereceğim kadının acımasızca terk edişi yüzünden, üstelik hiç suçum yokken.
Sen beni yaktın be kızım o gün bebeği aldırdım seni istemiyorum dediğinde, yüreğime defalarca hançer sapladın.
Söylesene neydi suçum neden onu ayırdın benden Serra söylesene neden!O kadar yıkılmıştım ki gözlerimden akan yaşları bile silmedim eskiden olsa erkek adam ağlamaz diyip kendimi teselli ederdim ama artık kendimi teselli edecek güç bile bulamıyordum.
Ağlardı işte seven erkek ağlardı.
Sevdiğini kaybeden erkek ağlardı.
Yada daha doğmamış yavrusuna hasret kalan erkek ağlardı.
Ben de ağlıyordum işte.. hemde gizlenmeden saklanmadan açık açık bende ağlıyordum.
Serra suratıma bakıp bana doğru iki adım atmıştı ki elimle durdurdum onu."Ben sana bunu yapmak istemedim ama yaşadıklarım kolay şeyler değildi. Beni o depoda öldürdüler.
Konuştukça ona olan öfkem iyice artıyordu. Bu yaşanılanları bana bağlayıp faturayı bana kesmesine anlam veremiyordum, tek bir suçum dahil olsa ona az bi az merhamet duyardım ama yok bu yaşanılan olayda benim suçum yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİMİ BIRAKMA (DÜZENLENECEK)
RomanceBabası küçük yaşda ölmüş annesi hasta olan Serra' nın hayata sıkı sıkı sarılışı...bir aşk ne kadar acımasız olur.