Sol yanım

334 61 1
                                    

Gördüklerimle şoka girmiştim sarsak adımlarla Savaşın yanına gittiğimde korkudan ne yapacağımı bilmiyordum...
Savaş canımın parçası uğruna senelerdir göz yaşı döktüğüm adam, kalbimi defalarca parçalamasına rahmen yönüm sürekli ona olan adam..
Sa Savaş diye kekeleyerek yanına oturduğumda ilk iş nabzını yoklamak olmuştu..
Ateşi çok du nabzı az atıyordu, üzeri sırıl sıklam öylece iki büklümdü.
Koşarak Kapıyı açıp Ahmet abi ye seslendim.

"Ahmet abi koş lütfen koş yardım et, ne olur
Diye ağladığımda panikle bana doğru koştu.

"Serra kızım dur sakin ol ne oldu.

"Savaş dedim ağlayarak,  çok ateşi var lütfen doktor bul, ne olur hadi çabuk ol dediğimde
Ahmet abi koşarak evine gitmişti geri dönüp Savaşın yanına gidip ellerini tuttum.
Niye bunu yapıyorsun bize neden yaa diyip sesli ağladım.
Ahmet abi doktorun bi saate kadar gelecegini o gelene kadar Savaşı ılık suyla duş aldırmamız gerektiği söylemişti.

Yavaş adımlarla bi koluna ben diğer koluna Ahmet abi girip, üst kata çıkardık.
Sayıklıyordu...
Sürekli affet ne olur diyordu..
içim de hisstim acısını, yutkundum ne olursa olsun bu adama duvar öremiyordum ben
Tamam diyorum bu sefer bitti düşünmücem, sevmecem diyorum yine dönüp dolaşıp bütün benliğimle ona varıyorum.
Sonrasında onu oda ya çıkartıp üzerindeki ıslak çamaşırlar dan kurtarmıştık.
Ahmet abi olmasa bu işi yapmam çok zordu,
Banyoya götürdüğümüz de neredeyse yavaş yavaş kendine geliyor gibiydi...
Ilık suyu açtığımda üşüyorum diye titremesiyle yanına iyice sokulmuştum. Çırpınıp titremesi çoğalınca panik le sarıldım o sıra da bende ıslanmıştım.
Önemi yoktu yeterki iyi olsun ben onun için sırılsıklam olurdum. Anlamıyorum bazen kendimi ben mi çok fazla seviyorum yoksa kör mü etmişti bu adam benim gözlerimi.

Banyodan çıkarıp içeri getirdiğimiz de Ahmet abi bana dönüp.
"Kızım hadi sende hasta olmadan git üzerini değiş bide sen hastalanma.

"Olur abi diyip başımı salladım.
Kıyafetim olmadığı için savaşın esortman ve siyah tişörtünü giymiştim. Tişörtünü kokladım onun kokusu sinmişti...
Sonrası da doktor gelip muane etmişti Savaşı...
Çok fazla üşütmüş neredeyse zatürre olacakmış iki gözümün çiçeği.

"Serra hanım bu ilaçları ve iğneleri düzenli kullandırın bide bu gece terleye bilir iki günde ateşi çıkabilir dikkatli olun.
Diyip gitmeye hazırlanan doktora.

"Teşekkür ederim doktor bey dikkat edicem.

"Rica ederim geçmiş olsun.
Diyip gitmişti...
Savaşa iğne yaptığı için ateşi biraz düşmütü.
Ahmet abi ye reçeteyi  verdim o ilaçları hallederken bende gidip Savaş a güzel bir çorba yapmalıydım.
Yatağın kenarına oturup elimi dağılmış saçlarına götürdüm.
Ahh be adam seninle aşkımız ateş ile pervane gibi ben senin hasretinle yanıp kavrulan pervane sen ise yakan ateşsin ,
Yanaklarına küçük bir buse dokundurup kulağına fısıldadım...
Sen bu ateşle beni yok ediceksin biliyorum ama bi kere hasretin işledi yüreğime ne ben gidebiliyorum senden ne beni saran ateşin bırakıyor peşimi..

Uyandığımda her yerim ağrıyordu..
yüz üstü yattığım yataktan usulca yönümü döndüm hava kararmış ve ben yataktaydım..
Kendi kendime hadi ama buraya kadar gelmiş ve üzerimi değiştirmiş olamam herhalde.
En son hatırladığım salonda titreyerek ilaç bulmaya çalışmam dı.

"Offf başım çatlıyor her yanım ağrıyordu...
Beni bulan Ahmet abi olmalıydı umarım bana bir iyilik yapıp doktor demiştim ki..
komidinin üzerindeki bir sürü ilaç ve iğne paketlerini görünce bi küfür savurdum.
"Katıksın aptalsın oğlum şu haline bak her şeyi maf etmekte üstüme yok.
Diye söylenip odanın kapısını açtım.

"Ahmet abi oradamısın? Heyy abi oradaysan ses ver!
Sesim çıktığı kadarıyla bağırdım ama ses veren olmadı hay benim şansıma diyip yatağa uzandım tekrar, çok değil beş dakika sonra kapım açıldı...
Ahmet abidir diye yönümü dönememiştim.
"Abi su verir misin? Boğazım kurumuş.
Dediğimde onu sesini duymamla yönümü hızla döndüm..

"Önce biraz çorba dan içmen lazım. Kaç saattir yemek yemiyorsun.. toparlanman için önce yemek yemelisin.

Diyen kıza şoka olmuş bakıyordum. Elinde tepsi , tepsi de bi kase çorba bi bardak su ve bir dilim ekmek vardi.

"Sen sen ne arıyorsun burada.
Kaşlarını çatmıştı bu lafımla ama ne yapayım onu o kadar kırmıştım  ki gelebilecek ihtimalini vermemiştim.

"Ahmet abi Kerem'i aramış bende merak edip geldim.
Diyip yatağın uçuna oturdu.
Doğrulmana yardım ediyim mi?

"Yo yo hallederim diyip oturdum.
Beni sen mi buraya taşıdın

"Ahmet abiyle taşıdık, doktor geldi şimdilik bi sıkıntın yok bi kaç güne toparlanırsın.
Tabi yemeklerini yiyip ilaç ve iğneni kullanırsan.
Şimdi aç ağzını ve çorbanı iç.

Bana bakmadan konuşması canımı yakıyordu. Haklıydı hemde çok haklıydı bana baksın istiyordum belki bu bencillik belki haksızlık ama baksın , bakmalı...

"Bana kırgınsın dimi?
Ses çıkarmadı.
"Konuşmucan mı?
Yine ses çıkarmadı. Kaşığı uzatıp yüzüme baktığında ağzımı açmayıp  yüzümü çevirdim, yemicem.

"Yemek zorundasın aç şunu.

"Yemek istememiyorum ama.

"Neden peki çocuk musun sen Savaş bunu neden yapıyorsun? Yemek yiyip ilaç lari içip bir an önce iyileşmen lazım lütfen şunu iç bitir.

"İyi olursam gidiceksin dimi o yüzden bir an önce iyileşmemi istiyorsun.
Diye söylediğimde derin bir offf çekti.

"Bazen diyorum ki ne bekliyorsun Serra çek git öyle bir git ki istesende bir daha geri dönmeye vaktin zamanın olmasın diyorum ama olmuyor ben gidemedikçe sen zorla itiyorsun ama yapma artık dur ve bırak zamana .

Elindeki tepsiyi kenara bırakıp usulca ilaçlarını iç kontrol edicem demesiyle ufaktan gülümsedim.
Tam gidiyordu ki kapıdan geri dönüp yanıma gelmesiyle kalp atışım şiddetlendi.
Yaklaştı , yaklaştı ve elini sırtıma sürtüp çok fazla terlemişsin diyip tişörtümü çıkarıp başka temiz bir tişört giydirdi tamam bunda belki birşey yoktu ama bunu yaparken sadece gözümün içine bakması bütün duyularımı harekete geçirmesine neden olmuştu ve bu hiç adil değildi.
Onun o vanilya kokusu zaten bütün tabularımı yıkmama sebeb oluyordu yeterince.
Üzerimi düzeltip tam gidecekken bileğinden tutup kendime çektim...

"Sen dedim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin ve ben senin tarafından verilen her cezayı sonuna kadar hak ediyorum...
ama gitme sen de benden gidersen ben işte o zaman biterim, ne olursun benden gitme...

Çok fazla yakındık nefesim nefesine çarpıyordu . Sözlerimden sonra çekilmedi çekilmesini bekledim ama o öyle derin gözlerime bakıyordu ki dayanamayıp küçük bir buse kondurdum dudağına...
Evet onu öptüm bu sefer ki ilki gibi uzun şehvetli değildi belki ama yinede öpmemle tepki vermemesi bende bir çok sevince neden olmuştu o gerçekten bu hayatta başıma gelen en güzel şeydi bi Melek kanatsız bir melek....

Evet onu öptüm bu sefer ki ilki gibi uzun şehvetli değildi belki ama yinede öpmemle tepki vermemesi bende bir çok sevince neden olmuştu o gerçekten bu hayatta başıma gelen en güzel şeydi bi Melek kanatsız bir melek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ELİMİ BIRAKMA (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin