Sonrasında sabah heyecanla uyandım bugün restoranda toplantı için gelicek iş adamları vardı hızlı bir duş alıp hemen giyinme odasına gittim normalde spor giyinmeyi tercih ederdim rahatlığı seviyordum ama bu sefer başka şık olmam lazım dı. Elime siyah kalın askılı dizlerimin üzerinde biten siyah bir elbise aldım. Bence bu tam bugüne uygundu hızla giyindim, dudağıma hafif şeftali tonlarında bir ruj sürdüm. Fazla makyaj yapmayı sevmezdim ama bugün özel ve güzel olmalıydım, sonuçta misafirler özeldi hadi ama Serra dedim içimden kimi kandırıyorum ki bunlar hep Savaş gelecek diyeydi neyse hazırlanıp restorana geldiğimde Beni gören Cenk kısa bir şok geçiririp oha ama Şef bu sen misin dediğinde göz devirdim yanına giderek omuzuna sertçe vurdum. Bir dakıka bi dakika Serra sen çok güzelmişsin ama ya diyip elimden tutup beni döndürmesiyle kahkaha atım bunu sevmiştim. Elimdeki çantayı bu sefer kafasına vurdum öküz müsün oğlum sen ya dediğimde güldü kızım ne yapayım harika olmuşsun ama dedi. Tam o sırada arkadan Savaş ın bariton sesi yankılandı, iş saatinde işinizle ilgilenin kişisel eğlencenizi başka yerde yapın burası ciddi bir iş yeri dediğinde öfkeyle dönüp baktım o da bana aynı şekılde bakıp gitmişti bu adam dan nefret ediyorum dedin sessizce, Cenk koluma dokunup aldırma,küçük beyi biliyorsun ukalalık da level atladı. Hadi dedim gidelim işimizin başına sonuçta burası ciddi bir iş yeri dediğimde Cenk kolunu omzuma attıp beni kendine çekti. Sonrasın da genç adam odasına girip öfkeyle sağa sola gidiyordu, bu kız bu kadar güzel olmak zorunda mı? Bide herkesle sarmaş dolaş oluyor. Tahammül edemiyorum ona dokunana sarılana artık tahammül edemiyorum. Ben ona dokunamamışken başkası dokunsun istemiyorum. Aynadaki yansıma baka kalmıştım o gün Betül ölmeseydi belki de biz şimdi mutlu bir evlilik yapıyorduk iç çekerek o günleri hatırlamamla gözlerim doldu. 5 yıl öncesi; Siyah bir gömlek siyah bir takım bugün ki iş toplantısı için ideal seçimdi, giyinmiş saçlarımı düzeltirken kapıda ıslık çalan Betülün sesini duymamla tebessümle aynadan ona baktım. Çok şanslıyım bu kadar yakışıklı bir abim olduğu için dediğinde gülüp yanaklarından öptüm. -Nereye bakıyım böyle -güzel bir kızla buluşmaya diye dediğimde yüzünü astı. -ne oldu görümceciliğin mi tuttu küçük hanım, yoksa benim ömür boyu bekar kalmamımı istiyorsun he diyip burnunu sıktığımda, - hayır aslında evlenmeni istiyorum ama şöyle güzel mi güzel akıllımı akıllı şöyle beni çok seven biriyle olmanı dediğinde, - alla alla varmı bakalım aklımda biri. -olmaz mı var tabiki dedi. -kim miş bakalım diye sorduğumda, aslında aklındakinin Serra olduğunu biliyordum. - tabiki de bizim deli kız Serra bak söyleyim bulamazsın onun gibi kızı hem oda sana karşı bence boş değil, bi dakika bi dakika neden tepki vermiyorsun yoksa sende Serra ya karşı demişti ki burnunu tekrar sıktım çok konuşma ufaklık geç kalıcam hadi çekil bakalım diyip aynada saçlarımı düzeltmeye devam ettim. - bak söyleyim sana elini çabuk tut kız çok güzel ve becerikli de talibide çok benden söylemesi diye dediğinde istemsizce öfkelendim kimmiş o talip ler isim ver bakıyım. Kahkaha attı ooo sen olmuşsun yakışıklı abim bu iş olur olur hatta yarın güzel bir yemekle açılısı yapmalısın diyip öpüp gittiginde durdurdum. -sen nereye böyle aksam akşam güzellik. -sevgili yengem çağırdı malum o buraya gelemiyor artık senden mi utanıyor bilemem o yüzden babamın arabasıyla ben gidicem hadi ben geç kaldım görüşürüz diyip çıktığında arkasından tebessüm ettim deli kız. Aynadaki aksime gözlerim dolu dolu baktım o gün sondu Betül o gün saldırıya uğramış ölmüştü, işte Serra ya karşı öfkemde bu yüzden di eğer o gün Betül ü çağırmasaydı belki de ölmeyecekti, o günle hayatımda her şey değişti. En çok da ben değiştim aşık olduğum kıza karşı tavrım değişti hüzünle sildim yaşları aşağı inmeliydim artık, misafirler gelmiştir diyip odadan çıktım. Sonrasında masalara doğru ilerledikçe büyük masa görüş alanıma girdi, herkese italyanca benvenuto yani hoşgeldiniz dediğimde başlarıyla selam verdiler, içlerinden iki kişinin kendi aralarında Serra ile söyledikleri canımı sıkıyordu, çok güzel olduğunu söylüyen bi genç adam yanına gitti Serra ya ne dediyse gülümseyerek karşılık vermesine sinirlenmiştim bu kız herkese gülmek zorundamı diye homurdandığımda derin bir nefes verdim. Aradan yarım saat bile geçmeden sinir kat sayım tavan yapmıştı, Serra herkesle gülüp ilgilenirken ben bu tabloyu sinirle izliyordum. İçki içmem lazım dı kafamı dağıtmalıydım bar bölümüne gidip barmene bir şişe brendi diyince çocuk afallayarak ama Savaş bey demiştiki elimi sertçe vurdum dişlerimin arasından sanaa ne di yor sam o nu yap, dediğimde herkesin bize baktığını hissedebiliyordum, o tarafa bakamadım kolumdan biri tutup beni dışarı çıkarınca bunun Serra olduğunu anladım, kolumdan elini çektiğinde öfkeyle yüzüme baktı ne yaptığını sanıyorsun sen bütün müşterilere rezil olduk kendine gel tamam mı diye beni azarlamasıyla kolundan sertçe tutup göğsüme çektim. Sen kendini ne sanıyorsun kızım kimsin lan sen kim diye bağırdım. Asıl sen kendine gel babamın manevi kızı olabilirsin ama benim için bir çalışandan fazlası değilsin diyip öfkeyle ittim. İtişim sert olmalı ki yere kapaklandı. Düşmesiyle aklım başıma gelmişti . Ne yapmıştım ben yine ona zarar vermiştim, başını kaldırıp saçlarının arasında bana öyle bir baktı ki o zaman anladım işte onun için bittiğimi. Donup kalmıştım gidip kaldırmaya bile cesaretim kalmamıştı içerden bi iki kişinin gelip onu yerden kaldırmasını ağlamaklı gözlerle izledim. Dönüp arkasını bu sondu, bu senin için döktüğüm son göz yaşıydı diyip elinin tersiyle göz yaşlarını sertçe sildi. Sarsak adımlarla içeri taşıdıklarında giden kızın arkasından baka kalmıştım. Sahi ben ne zaman bu kadar kalpsiz olmuştum böyle, bi kıza ne zamandır zarar vermeye başlamıştım üstelik o kız benim ilk ve son aşkımken.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
