Çok mutluydum hemde çok Savaş gitmişti ama iki gün sonra gelecekti. Ben ise hayata yeniden doğmuş gibi gözlerimle ışık saçıyordum etrafa. Aynadaki yansımama bakarken içimden bu günlerime defalarca şükür ediyordum. Hayal değildi rüya değildi biz barışmıştık, biz birdirimize aşık gözlerle saatlerce bakışmıştık. Yaşadığım o anlar tekrar aklıma gelince yanaklarım al al olmuştu.
Ellerimin tersiyle yanaklarıma dokunup ağzımdan ufak bir kıkırtı dökülmüştü. Ellerimle kıkırdamamı bastırmaya çalışmıştım ki arkadamdan gelen sesle durdum."Şu halinle çok komik durduğunun farkındasındır umarım arkadaşım.
Arkamda alayla konuşan Eda ya aynadan ters bir bakış atmıştım. O ise bana sinsi sinsi bakıp yatağın üzerinde Masal'ı giydiriyordu tabii bir taraftan da benimle uğraşıyordu sevgili arkadaşım." Normal bir arkadaşın olmadığımı anlamış olmalıydın.
Kollarımı bağlayıp yüzümü ona döndüğümde oda kızımı giydirmiş kucağında oturtmaya çalışıyordu."Senin normal olmadığını biliyordum da ne biliyim hani bir umut düzelmişsindir diye ummuştum.
Gözlerimi devirerek ona baktım." Belki bundan sonra normal bir insan olabilirim ne dersin .
Omuzlarını silkerek cevap vermişti." Sanmam sizde bu potansiyel varken daha kimseye barıştığınızı açıklayamadan yine ayrılır üstelik birinizden biri bu sefer ölebilir o yüzden ben sizden umudumu çoktan kestim ahh ahh keşke şu masum 😇 Masal'ımız bu iki delinin arasından sağlam çıkabilse.
Söyledikleriyle gülen suratım asılmıştı. Ama bu sefer buna izin vermicektim gerekirse kendime zarar verirdim yinede Savaş'ı üzmücektim bu sefer ayrılık yok bu sefer acı yok bu sefer mutluluk için Savaşmak vardı.
Elimin altındaki göz kalemini tam ona fırlatacakken Masal'ı göstermesiyle hızla kalemi geri yeri bırakmıştım. Ona cevap vermeyip tekrar aynaya yüzümü dönüp hızla kalan makyajımı tamamlamıştım. Bugün bizim için bahçede küçük bir kutlama yemeği hazırlattırmıştı Turan baba, bu ne kadar güzel birşey olsada bi o kadar da Savaş yokken yapması beni biraz da üzmüştü. Özellikle bu günü beklemişti Savaş yokken yapmayı bu benim deli yüreğimi derinden sarssada elbet düzeleceği umuduyla bir tık üzüntümü bastırıyordu umutlarım. Nede olsa barıştığımızı elbet herkes kabul edecekti bundan kaçış yok zorlada olsa kabul edecekler...
Giydiğim pembe uzun elbisemi elimle düzelttiğimde Eda'ya dönüp.." Keşke o gördüğüm siyah elbiseyi alsaydım pembe renkle pek aram yok baksana yakışmadı sanki.Eda yavaşca ayağa kalkıp yüzüme bıkkınlıkla bakmıştı." Bak Masal'la anne kız kombini yaptınız küçücük kıza siyah elbise mi giydirecektik, üstelik tam bir prenses gibi oldun yani oldunuz hayatım bence artık hazırlan ve aşağı inelim herkes bizi bekliyor.
Önce Masalı öpüp sonrada beni kokulu kokulu öpen arkadaşıma tebessüm ettim iyiki vardı .
Tekrar aynaya baktığımda gerçekten de bir prenses gibi olmuştum. Üstelik Masal'ım tam bir melek olmuştu resmen, Savaş da olsa diye İç geçirerek aşağı inmek için Eda dan kızımı kucağından alıp odadan dışarıya çıkmıştım. Yavaş adımlarla merdivenden inip dışarı bahçeye çıktığımda ufak bir hayret nidası kopmuştu ağzımdan. Bahçe mükemmel olmuştu köşede beyazlarla kaplı bir masa üzerinde kocaman 3 katlı bir pasta, yanlarında çeşit çeşit yiyecekler. Diğer tarafta uzun ayaklı masalar ve hepsi beyaz tüllerle kaplıydı. Bahçenin bir bölümü perdeyle kapatılırken ağaçlara renk renk fenerler asılmıştı.
Masanın tam ortasından yerde uzun bir beyaz halı , halının üzerinde küçük renkli çiçekler serpilmişti. Yüzümde kocaman gülümseme olmuştu Eda ya dönüp." Gerçekten harika olmuş ve siyah elbiseyi alsaydım bu manzarada baya sönük kalırdım dedim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİMİ BIRAKMA (DÜZENLENECEK)
RomanceBabası küçük yaşda ölmüş annesi hasta olan Serra' nın hayata sıkı sıkı sarılışı...bir aşk ne kadar acımasız olur.