/1/ İlk Gün

101 16 22
                                    

Hava kararmak üzereydi. Gece ve gündüzün karışımı bir hava vardı. Saat 20.06'da Serkan köydeki balkonuna oturup öylece etrafı seyrederdi.

Elinde kahvesi serin hava karşısında dumanı süzülüp koybolurdu. Babası İsa'nın köyde büyük bir çifliği vardı. Yanına adam tutup büyük baş inekleri sağıp sütünü satardı.

Babası yanındaki adamlarla ahırdan daha yeni çıkıyordu. Annesi Yasemin mutfakta yemek hazırlamaktaydı. Serkan annesinin yanına gitmek için yerinden kalktı.

Kapıya doğru adımlayıp içeri girdi. Anmesinin nefis yemekleri burnuna kadar gelmişti.

Serkan hemen mutfağa dalıp annesinin arkasından geçti. Tencerenin içindeki nefis sarmalardan almak üzereyken, annesi eline vurdu. Serkan annesine döndüğünde, kaşları çatık baktı.

" Baban gelmeden yemeğe dokunmak yok. Babanın kurallarını biliyorsun." Serkan gülümseyip kafasını salladı. Annesi bu durum karşısında yüzünü okşayıp sevdi.

Serkan annesini daha fazla meşgul etmemek için mutfaktan çıktı. Kapının önünde babasıyla çarpıştı. İsa gülümseyerek baktı.

" Heey sert adam. Dikkat et." Serkan babasına bakıp.

" Özür dilerim baba görmedim."

" Dikkat et evlat." Deyip omzuna vurdu. İsa yanından geçip mutfağa girdi. Serkan tekrar balkona geri dönüp rahat ve yumuşak yere oturdu.

Kahvesinin hala dumanı tütmekteydi. Tekrar eline alıp küçük bir yudum aldı. Aklına birden sevgilisi gelip cebinden telefonunu çıkardı.

Rehberden Alev'i bulup aradı, telefonu kulağına götürerek açmasını bekledi. Saniyeler sonra telefon açıldı, ama arkadan müzik sesi geliyordu.

" Alo Alev neredesin!" Kız alaycı bir tavırla.

" Ay sanane Serkan. Dışarıdayım geziyorum. Alla alla." Serkan normal bir şekilde.

" Kız arkadaşlarınla mı?"

" Ya Serkan, sen benim sadece sevgilimsin. Nikahlı eşim değilsin darlama beni. Hem erkek kız seni ilgilendirmez."

" Alev deme öyle, yakında nikahlı eşin olucam."

" Off kapat Serkan ya, seninle uğraşamam." Dedi. Serkan tam bir şey söyleceğinde yüzüne kapattı.

Serkan'ın bu durumda morali bozuldu. Telefonu masanın üzerine çarptığı an babası yanına oturdu. Telefonu masaya çarptığını gören İsa oğluna baktı.

" Kız meselesi mi?" Serkan moralsiz bir şekilde kafasını salladı. İsa moral vermek için sırtına vurdu.

" Düzelir. Ama sen yinede benim dediklerimi bir düşün." Serkan sadece Alev'i düşünmekteydi, babasının söylediğini hiç dinlememişti.

Hava tamamen kararmıştı. Bahçenin içindeki süs lambaları sırayla yanıp, ortama güzel bir hava katmıştı.

Yasemin elindeki tepsilerde yaptığı yemekleri getirmekteydi. Tepsiye yerleştirdikten sonra kendi yerine geçti. Yemeğe başlamadan önce Serkan'ın moralsiz olduğunu gördü.

" Serkan neyin var?" İsa tabağına salatasını aldıktan sonra, Yasemin'e baktı.

" Kız meselesi." Yasemin İsa'ya bakıp.

" Yine ne oldu?"

" Bilmiyorum ama ciddi." Yasemin ne olduğunu anlamak için Serkan'a bakıyordu.

Karanlık Savaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin