Saatlerce yolculuğun ardından Sude ve Buse Mersin'e gelmişlerdi. Ormanda hızla hiç durmadan koşmaya devam ediyorlardı. Serkan'ın istediği yere son hızla devam ediyorlardı.
Sude önde koşarken birden durup arkasına bakmaya başladı. Arkasından gelenler yanından durmadan geçiyorlardı. İçlerinden sadece Buse durdu yanına.
" Ne oldu?" Sude Buse'ye döndü.
" Bu çok garip. Daha öncesinden çıktığımızda bizi takip ediyorlardı. Şimdi ise arkamızda kimse yok."
" Bunda şaşıracak ne var. Mutlu olsana peşimizi bırakmışlar işte." Sude son kez arkasına baktı. Ardından koşmaya devam etti. Buse'de hemen arkasından takip ediyordu.
Demir ormanın içinden kampa geri dönmüştü. Hiç kimseyi takmadan çadırına ilerlemekteydi. Arama ekibinden bir kaç kişi yanına geldi.
" Efendim." Dedi. Demir adamın gözlerine baktı.
" Sizi dinliyorum."
" Efendim Ankara çıkışında onları kaybettik."
" Tamam. İnsanlara ifşa olmuşlar zaten. Geri döndüğünüz iyi olmuş." Adamlar hemen yanından uzaklaştı. Demir çadırına girdiğinde döşşeğinde bir kaç kadın beklemekteydi.
Bir kaç saniye onlarla göz göze geldi. Ardından sanki halsiz düşmüş bir surat ifadesi vardı.
" Çıkın dışarı. Hemen terk edin." Diye bağırdı. Kadınlar hemen üzerine bir şeyler alıp orayı terk ettiler. Demir yatağına yaklaşıp kendini yatağa bıraktı. Sanki ağır ağır ölüyormuş gibiydi.
Nefes almakta zorlanıyordu. Gözleri kapanmıştı.
İçeri az önce konuştuğu adam girmişti. Önce ne olduğunu anlamadı, öylece baka kaldı. Ardından hemen yanına koşarak geldi. Diz çöküp hemen kulağını ağzına dayadı.
Nefes aldığını duyunca hemen ayağa kalktı.
" Şifacı, şifacı." Diye bağırdı. Ardından çadıra kumral bir kadın girdi. Demir'in öyle olduğunu görünce hemen yanına varıp diz çöktü. Yanında getirdiği çantasından malzemeler çıkarıp, özel tabağa karışım hazırlamaya başladı.
Sude, Buse ve yanındakiler ormandan çıktıklarında, Serkan'ın hüküm sürdüğü ormanı gördü.
Sevincinden hızına arttırıp ormana doğru koşmaya devam etti.
Bir kaç dakikalık yolculuğun ardından ormana yaklaşmışlardı. Girişe geldiklerinde durup ormana bakmaya başladılar.
Ormanın içinden Yasemin, Sema, Can ve diğer kabile üyeleri çıktı.
Sude ve Buse insan formuna dönüp ayağa kalktılar.
" Merhaba benim adım Sude." Yasemin Sude ve diğerlerine baktı.
" Kendinizi tanıtmanıza gerek yok. Biz her şeyi biliyoruz."
" Serkan bizi karşılamaya gelmedi mi?"
" Evden çıkmadan önce geleceğini söylemişti. Hala gelmedi, endişelenmeye başladık."
" Tamam. Herkes burada beklesin. Biz bakalım." Dedi. Sude Yasemin'in yanına gelip birlikte kurda dönüştüler. Vakit kaybetmeden yola koyduldular. Arkasından Sema ve Can takip etmekteydi.
Şifacı hazırladığı karışımı tasa dökmeye başladı. Demir hala zar zor nefes almaktaydı. Döktükten sonra başında bekleyen adama baktı.